Kim bu 12 kötü adam?..

Haberin Devamı

Sayın ve sevgili Devlet Bahçeli;

Ben sizi Kürt meselesinde, PKK’yla mücadelede, Apo’nun idamının müebbete çevrilmesi süreçlerinde hep yakından gördüm, izledim...

Gayet mantıklı, gerektiğinde duyarlı, her halükârda provakasyona kapalı bir tavır ve tutum içindeydiniz...

Son günlerde 12 kötü adamdan söz ederek ne yaptığınızı anlamıyorum...

Daha kötüsü niye “Biz de dağa çıkarız 50 sene dağda kalırız” diyorsunuz?..

***


Biz bu ülkenin bölünmesini istemiyoruz...

Ve fakat kimse dağda kalarak, hayat boyu yaşam böyle devam etsin de istemiyoruz...

Bir toplumsal uzlaşı, bir empati rüzgarı, bir barış rüzgarı arzuluyoruz...

Bölünmeden, savaşmadan birarada yaşamayı arzuluyoruz...

***


Şu anda dağdakileri bir kalem geçin...

İmralı’yı da es geçin...

Parlamentoda seçilmiş adamlarla “bir konuşma zemini” aramak zül müdür?.. Silahlar daha fazla vatan evladını şehit etmesin, öldürmesin diye, analar daha çok ağlamasın diye, sivil ve insan haklarına uygun dünyada muteber bir çözüm bulmaya çalışmak ayıp mıdır?..

Bugüne kadar provokasyona gelmediniz, kimseyi de provakasyona getirmediniz...

***


Yarın “kötü” dediğiniz bu 12 adama bir şey olsa, içiniz yanmayacak mı?..

Hassas bir konuda “12 kötü adam” demek bu adamları hedefe oturtmak değil mi?..

Pek de aynı şeyleri düşünmediğim adamlar onların bazıları...

Ama bunun ne önemi var ki?..

Herkes bir tarafından tutarak bir şeyler yapmaya çalışıyorsa, katılmasam bile “dağa çıkmaya, silaha sarılmaya çağrı” niye?..

Biz silah istemiyoruz artık sevgili Bahçeli...

Biz bölünmek de istemiyoruz...

Biz askere giderken ailelerin “yine hangi cehennemde vurulacak evladım?..” diye ağlamalarını da istemiyoruz...

Gerekirse şehit olacak da olsa Mehmetçik, olmaması için her şey yapılsın istiyoruz...

Çok mu istiyoruz sevgili Bahçeli?..

Bu mesele artık bölünmeden çözülsün diyerek ayıp mı ediyoruz sevgili Bahçeli?..


***



ALBAY DURSUN ÇİÇEK’İN PAŞALIĞI...

Ben kim olmuş general, amiral fazlaca ilgilenmem...

Başbakan mı kazanmış bilek güreşini, komutanlar mı çizdirmemiş karizmayı bu da beni pek ilgilendirmez...

Ve fakat Başbakan da, hükümet de, paşalar da bilmeli ki;

birbirlerine gönül koyarlarsa, devlet rahat etmez, nefes almaz, sünni teneffüs fayda etmez...

Albay Dursun Çiçek Türkiye’yi sarsan o belgede yazılanları yazdı mı yazmadı mı?..

Oyuna mı geldi, yoksa darbeci miydi?..

Suç varit olmadı, kesinleşmedi, ortada kaldı...

Kesinleşmeden, belgelenmeden suçlu ilan edemeyeceğimiz gibi Dursun Çiçek’i...

Bu belge ortada dururken, amiral de yapmamak gerekirdi...

Dalga geçer gibi...

Biz kimseyi takmayız gibi...

Dursun Çiçek suçlu olmadan suçlu ilan edilmeyeceği gibi...

Hakkında bu iddia varken, amiral de yapılmamalı...

Her şey kesin delillerle ortaya çıkmadan bu konuda atılacak adım, kimseye yarar sağlamayacak çünkü...

DİĞER YENİ YAZILAR