Deniz Baykal geleceği düşünüyor mu?..

Haberin Devamı

Hiç kuşkusuz Türkiye’nin en iyi yetişmiş beyinlerinden biri Bay Deniz Baykal...

Hukuk ve siyaset bilgisi, Cumhuriyet ve demokrasi bilinci, değişik cenahlarla araya koyduğu mesafesi, hassas kurumlarla dengelerde gösterdiği klası hiç tartışmasız iyi bir devlet adamlığına örnek...

Kesindir ki kendisinin pek muhtemel görünmeyen Başbakanlığı’nda, Türkiye sonu belli olmayan maceralara sürüklenmez, “Haydaa nereye gidiyoruz” sesleri yükselmez, ülke bütünüyle altüst edilmez...

Sorunların çözümünü garanti etmek mümkün değil, ama yeni sorunlar getirmeyeceği kesindir Bay Deniz Baykal’ın...

***


Bunlar, Hukuk Falüktesi, Mülkiye doktorası, Akademisyen havası almış bir sosyal demokrat politikacının tartışmasız artıları...

Amma ve velakin;

Bay Deniz Baykal kabul etmeli ki...

Türkiye 6 yıldır kendisinde iktidar umudu görmemekte...

Ana muhalefete hapsetmekte, yeni seçimlerde de iktidar olanağı gösterecek gibi gözükmemekte...

Hani futbolda bir deyim var...

Futbol yorumcuları sonucu değişmeyecek maçları anlatmak için şu deyimi kullanırlar:

“Bu maçı sabaha kadar oynasınız sonuç değişmez...” derler...

Deniz Bey veya herhangi bir CHP’li yönetci kusura bakmasın ama, görünen tablo şudur ki, “Bu maçı sabaha kadar oynasanız CHP ana muhalefetten iktidara geçemez...”

***


Diyeceksiniz ki, olabilir de bu mesele seni niye bu kadar germekte?..

Anlatayım...

Beni zerrece ilgilendirmez CHP’nin başında Bay Baykal’ın ya da herhangi başka bir Bay sosyal demokratın olması...

Parti onların, ana muhalefet hazretlerin, ilerde iktidara gelirlerse de izzet ve ikbal yine zat-ı alilerinin...

Ama bir fark var ki Türkiye hepimizin...

***


Ben fena halde muzdaribim ki, “Türkiye’de ana muhalefetin iktidara gidemeyen müzmin muhalefet özelliği, Ergenekondu, darbeydi, derin ilişkilerdi, hukuki setlerdi, demokrasiye aykırı toplardı ne derseniz deyin bunların hepsini tetiklemektedir...”

Tabiat boşluk kaldırmaz...

Felsefenin temel ilkesidir bu...

Türkiye’de iktidara alternatif olamayan bir muhalefet var...

İktidara alternatif olamayan ve en kötüsü olamayacak gibi de olan...

Oysa Türkiye’de yüzde 53’lük bir kitle, bu iktidardan memnun değil, değişmesini, değiştirilmesini, Türkiye’yi sil baştan inşa etmek istiyor...

Mevcut muhalefet, futbol deyimiyle bu maçı sabaha kadar oynasa kaybedecek...

Bu durumda, iktidar imkânı göremeyen çevreler, daha kolay saha dışı oyunlara rağbet ederler...

Nasıl olsa iktidar demokratik yollardan değişmiyor, değiştirilemiyor diyen darbeciler daha fazla kitle desteği bulabilirler...

Derin ilişkiler, daha bir derinleşebilir sıkı fıkı perde arkası hayata geçirilebilir...

Hukuki setler, demokrasiye aykırı toplar, taca atılacak toplar daha bir taraftar toplar, iktidar şansının olmadığı sistemlerde...

Türkiye’de muhalefetin demokratik parlamenter yollardan iktidar olanağı görülmedikçe, her türden demokrasi dışı etki ve akım kendisine akacak bir dere bulabilir...

***


Kısaca ve gayet özlü bir şekilde ifade edeyim ki, “Bay Deniz Baykal önümüzdeki genel seçimlere, karizması en yüksek lider adayıyla el ele kol kola, iktidara gelecek şekilde girmeli, sonra da doğal lider, Kurucu Genel Başkan her ne sıfatla olursa olsun tepeye çekilmeli ve CHP’yi yeni karizmatik liderine teslim etmelidir...”

AKP’ye alternatif arayan milyonlarca insanın, demokrasi içinde bir çıkış yolu bulması elzemdir...

Darbeler, derin ilişkiler, gizli bağlantılar, demokrasi dışı denemelerin engellenmesinin yolu demokrasinin önünün açılmasıdır...

Demokrasinin dışını tetikleyen faktörler kaldırılmalıdır...

İktidardan öteye, muhalefet “iktidara alternatif bir şekil ve şemale getirilmelidir...”

Bay Kemal Kılıçdaroğlu onun için İstanbul yerine merkezde kalsın dedik dinletemedik...

Herkes bilmeli ki demokrasi boşluk kaldırmaz...

Kendiniz birilerini işaretlemezseniz, hiç beklemediğiniz başkaları sizin işaretinize aldırmadan size rağmen geliverirler...

Şekil A’da Tayyip Erdoğan görülüyor...

Sorun Bakalım Bay Erbakan’a?..

Tayyip Bey için zamanında ne düşünüyordu?..

Yanlış hatırlamıyorsam “Otur oturduğun yerde daha senin zamanın var” mealinde bir şeyler söylemişti kendisine...

Erbakan’ın şimdi nerede oturduğu sorusu birilerine mesaj olmalı...



***




YENİ TREND OLGUN ANNELİK...

Farkındayım ki 29 yaşları civarına gelen her genç kadın, potaya girdiğini düşünmekte ve yavaş yavaş strese girmektedir...

Artık evlenecek mi, kendisine uygun hayatı paylaşacak bir sevgili mi bulacak neyse ne, ama bir an önce çocuk yapma noktasına gelmek istediğini hissetmekte...

Oysa değişen hayatlar, çocuk yapma yaşını kadınlarda değiştirdi...

***


Amerikalılar biyolojik olarak anne olma yaşını zorlamaya başladı...

Yeni jenerasyon Amerikalılar kendilerinden önceki jenerasyonun çocuklarını okula gönderdiği yaşlarda anne oluyorlar artık...

Keza Newsweek dergisi, resmi istatistiklere dayanarak son 20 yılda 30-48 yaşları arasında anne olan kadınların sayısının tam iki kat arttığını yazıyor...

***


Bunalıma giren, bunalımın eşiğinde hafif streslerde gerilen güzel genç kadınlara söylemeliyim ki, güzellik ve dişilikte sınır tanımayan Selma Hayek ilk çocuğu Valentina’yı geçtiğimiz yıl Eylül ayında doğurduğunda ünlü yıldız tam 41 yaşındaydı...

Madonna denilen dünya yıldızı 38 yaşında siyahi bir çocuğu evlat edindi...

Sonra da kocası Guy Ritchie’yi boşadı...

ABD tarihinin anneliğiyle en fazla tartışılan Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı adayı Sarah Palin 44 yaşında doğurdu...

Brook Shields’in ikinci çocuğu Grier doğduğunda ünlü sanatçı 41 yaşındaydı...

Shields şimdi 43 yaşında ve yeni bir çocuk doğurmak istiyor...

Seksi oyuncu Halle Bery kızı Nahla’yı 41 yaşında doğurdu...

CNN’nin Anchorwoman’ı Nancy Grace ise 48 yaşında ikiz doğurdu ve kendi kanalında haber konusu oldu...

***


Strese giren muhteşem Türk kadınlarına belirtmeliyim ki, çocuk sahibi olmak önemli, ama hangi baba adayından çocuk sahibi olacak olmak çok daha önemli...

Çünkü etrafınıza bakın, tek kalan annelerin bütün güçleriyle çocuklarına baktıklarını göreceksiniz...

Karşınızdaki adamla anlaşırsınız veya anlaşamazsınız, ama adam tamamen toz olursa, o çocuk sizin için ağır bir yük olacaktır...

Çok seveceksiniz ama yükün ağırlığı sizi ezecektir...

En iyisi çocuğu düşünmeden, sterese girmeden, gerilim yapmadan iyi bir sevgili bulmak olmalı...

İyi sevgili bulmadan çocuğu düşünmek çok sakıncalı...

Siz iyi bir sevgili bulmaya bakın...

İyi olan sevgili muhtemelen kötü bir baba olmayacaktır...

Fazla da gerginlik yapmayın...

CNN anchor’ı Nancy 48’inde ikiz sahibi oldu...

Vakit bol, Pazar keyfiniz de bol olsun...



***




ERHAN GÖKSEL NE YAZDI SON MESAJINDA?..

İki gün önce akşam saatlerinde telefonuma bir mesaj düştü...

“Basına yansıtmadığım bazı özel notlarımı ve röportajlarımı yollamak isterim...

E-mail’inizi iletir misiniz?..”

Altında bir imza...

Erhan Göksel...

Haber kanallarına sürekli röportajlar veren, canlı yayınlara çıkan, araştırmalarını paylaşan bir adam Erhan Göksel...

Telefon rehberindeki isimlere de, sürekli elde ettiği araştırmaların sonuçlarını iletiyor...

Mesajına cevap verip mail adresimi daha bildirmemiştim...

Sabah oldu...

NTV haberden cep telefonuma mesaj düştü...

“Ergenekon soruşturması kapsamında Erhan Göksel gözaltına alındı...”

Röp.lerini ve notlarını iletecekti mailimi verseydim...

İletemedi, sanırım şimdi Emniyet’ten açıklarlar... Öyle öğreneceğiz artık...

DİĞER YENİ YAZILAR