Reem-C’ye ‘merhaba’ deyin!
Bazılarımız 21.yüzyılın başlarını robot çağı olarak hayal etmiş olsak da, en doğru tahmini 1964 yılında bilim kurgu yazarı Isaac Asimov yapmıştı: “Bundan 50 yıl sonra, 2014′te robotlar ne çok gelişmiş olacaklar ne de yaygınlaşmış olacaklar”. Bugün, Asimov’un tahmin ettiği noktadayız. Özellikle Japonlar, insana benzeyen robotlar üzerine harıl harıl çalışsalar da şu ana kadar en gelişmiş robot, Francesco Ferro’nun tasarladığı Reem-C oldu. Yürüyebilen, oturabilen, sesinizi ve yüzünüzü tanıyabilen ve 32 dil konuşabilen Reem-C’nin yaygınlaşmasındaki tek engel, 300.000 euro tutarındaki yüksek fiyatı.
Francesco Ferro, geliştirdiği Reem-C’yi “Hayatımızı kolaylaştıracak bir robot” olarak tanıtıyor. İki ayak üzerinde yürüyebilen, 1,65m boyunda ve 80 kilo ağırlığındaki Reem-C sahibiyle iletişime geçebilmek için 32 dil konuşuyor. İki ayaklı robotlar üreten Honda ve Asimo gibi firmalara karşı en büyük avantajlarının robotun kullanım ömrü olduğunu söyleyen Ferro, rakiplerinin yarım saatine karşılık Reem-C’nin altı saatlik kullanım otonomisine sahip olduğunu belirtiyor.
İnsanoğlunun, gündelik hayatı kolaylaştıran makineler üretme peşinde olduğunu anlatan Francesco Ferro, bir kaç ay içinde bitirecekleri gelişmiş kol sayesinde Reem-C’nin insanın evindeki en büyük dostu olacağına inanıyor. Sahibine ev işlerinde yardımcı olacak Reem-C, ağırlık kaldırabiliyor, düğmelere basarak elektronik aletleri çalıştırabiliyor ve nesneleri kontrol edebiliyor.
Kafasına yerleştirilmiş kameralar ve gelişmiş alıcılar sayesinde suratınızı ve sesinizi tanıyabilen Reem-C, size adınızla hitap ederek iletişim kuracak.
Yaşı ilerlemiş ve hareket zorluğu çeken insanlar için Reem-C gibi robotlar gelecekte büyük önem taşıyacak. Kişilerin oturup kalkmalarına yardımcı olacak, yemek tepsilerini getirecek, pazardan yaptıkları alışverişleri taşıyacak ya da onlarla sohbet edecek. Yeni jenerasyon robotların önündeki en büyük engel yüksek maliyetleri. 300.000 euro tutarındaki Reem-C’nin, fiyatından dolayı ancak elit bir gruba hitap ettiğini söyleyen Francesco Ferro, geliştirecekleri yeni seride fiyatı ona bölmeyi hedeflediklerini anlatıyor. Bir araba fiyatına satılacak Reem-C’nin gelişmiş modelleri, böylelikle çok daha geniş bir piyasaya açılabilecek.
“ROBOTLAR İNSANLARIN YERİNİ DOLDURAMAZ”
Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz felaket senaryosuna göre, insana yardımcı olmak için üretilen robotlar gün geliyor insanları kontrol etmeye başlıyor ve zekamızı aşan yapay zekaları sayesinde insanoğlunun soyunu tüketiyor. Francesco Ferro, bu kadar ileri gitmeye gerek görmeden, robotların bir gün insanların yerini alacağına inanmadığını söylüyor. Çalışmaların, robotları gündelik ve tekrar eden yorucu görevlerde kullanmak üzerine yoğunlaştığını söyleyen Ferro, insan beyninin kapasitesinin, sinir sisteminin ve hareket kabiliyetinin taklit edilmesinin neredeyse imkansız olduğunu, bundan dolayı da önemli görevlerde her zaman insanların bulunacağını belirtiyor.
Robotların bir gün insanlığı yok edeceği fikri ise Ferro’yu gülümsetiyor: “İnsan dünyadaki en agresif canlıdır. İstediği şeyi yok etme gücüne sahiptir. Eğer soyunun tehlike altında olduğunu hissederse kendini fazlasıyla savunur. Onun için insanoğlunun, robotlar tarafından yok edilebilmesi bana imkansız geliyor”.
Daha emekleme çağında olan robotlar belki de bundan on veya on beş yıl sonra hayatımızın değişilmez bir parçası haline gelecek. Fiyat konusunda biraz daha kolaylık sağlanırsa, belki de ileride, cep telefonu gibi hepimizin kişisel bir robotu olacak. (ZETE)
