Gazete Vatan Logo
Magazin Red Bull Art Around “Hayaletler” temasıyla döndü

Red Bull Art Around “Hayaletler” temasıyla döndü

Arnavutköy’e çağdaş sanat misafir oluyor. 4-20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek Red Bull Art Around, 14 sanatçının 14 eserini Arnavutköy sokaklarına ve çeşitli mekanlara taşımaya hazırlanıyor. Kuratörlüğünü Collective Çukurcuma ekibinin üstlendiği sergi ‘Hayaletler’ temasıyla sanatseverlerle buluşuyor

Red Bull Art Around  “Hayaletler” temasıyla döndü

Tarihi İstanbul’un kuruluşuna kadar dayanan Arnavutköy, yakın geçmişte göçlere sahne olan coğrafyada yeni yurtlar arayan lara ev oldu, kalanların ve gidenlerin hikayelerine tanıklık etti. Sahilde başlayan semt, sırtını İstanbul’un en büyük üç Musevi mezarlığına dayıyor. Tarihi dokusu İstanbul’un diğer yerlerine nazaran daha iyi korunmuş olan Arnavutköy hem nostaljiyi yaşatıyor hem de geçmişten gelen sırları görmek isteyenler için yüzyıllardır çehresinde saklıyor.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Red Bull Art Around’da Arnavutköy’ün sokaklarını ve çeşitli mekanlarını çağdaş sanatla buluşturacak 14 sanatçının 14 eseri sergilenecek. Geçmişe dair bitmeyen bir nostalji duygusunu hiçbir zaman gerçekleşmemiş bir gelecek tahayyülüyle bir araya getiren sergi, “İçimizde kaç farklı hayaleti barındırıyoruz?” sorusunun peşinden gidiyor.

Hangi sanatçı hangi eserle var?

“Hayaletler” sergisi zaman ve mekan bağlamında Arnavutköy’ü merkezine alarak semtin geçmişi, tahribatı, yok oluşu, yeniden doğuşu ve sakladıkları üzerinden bir kurguyu takip ediyor. Can Büyükberber, Arnavutköy’ün eski köşklerinden birinde bulunan Any adlı mekanın içerisinde interaktif bir artırılmış gerçeklik işi ile sergiye katılıyor. Canavar’ın mural çalışması, Arnavutköy’ün arka sokaklarında bulunan bir binanın cephesine konumlanıyor.

Haberin Devamı

Bahar Yürükoğlu’nun semtin arka sokaklarında gizlenmiş bir bahçe için renkli pleksiglaslardan ürettiği yerleştirmesi doğal ile yapayın uç noktalarını bir araya getiriyor. Alternatif gelecekler üzerine tahayyülü biyoloji, ekoloji ve sanatın ortaklığıyla kurgulayan Pınar Yoldaş’ın heykelleri cyborgvari yapılarıyla kuir bir gelecek tahayyülünün perdesini aralıyor.

Ali Emir Tapan’ın izleyiciyi merkezine alan performansı izleyiciyi “izlenen” rolüne büründürerek günümüzdeki “gözet(le)me” ve “voyeur” kavramlarını sorguluyor. Guido Casaretto’nun yeryüzüne düşmüş bir meteoru andıran heykeli, izleyicinin optik ve fiziksel algılarına meydan okurken aynı zamanda Arnavutköy’ün demografik yapısındaki kırılmaya dair bir yorum getiriyor. Ilgın Seymen’in yerleştirmesi kıyıya bağlı bir balıkçı teknesi üzerinde gerçekleşen bir kimyasal tepkimeyi andırıyor.

Haberin Devamı

Eski bir köşkün bahçesinde keşif

Uğur Engin Deniz’in video çalışması, Arnavutköy’ün eskiden var olan şimdi ise sadece izlerini görebildiğimiz bir manzarasını soyut ve geometrik imgelere dönüştürürken semtin değişen mimarisini zaman-üstü bir düzlemde üst üste bindiriyor. Sabo’nun resim ve desenleri, sergilendiği mekanı biçimlendirerek kurgusal bir hikaye yaratıyor. Begüm Yamanlar’ın semtin katmanlı dokusunu hatırlatan video çalışması ise ara sokakların birinde, yüzyıllar öncesinden kalan kemerli bir yapının içinde karşımıza çıkıyor. Ceylan Göksel’in buluntu drone sesleriyle kurguladığı kaynağını göremediğimiz ses yerleştirmesi ise semtin ara sokaklarının ses peyzajını distopik bir kurguya dahil ediyor. Eda Aslan’ın artık kullanılmayan alçı heykel kalıplarından oluşan yerleştirmesi semtin geçmişteki sakinlerine bir anıt niteliğinde.
Pınar Marul’un yerleştirmesi ise eskiden saraya kıyafet yapan bir atölye olarak kullanılan, 1898’den kalma bir köşkün dış cephesinde beliriyor. Açık çağrı ile yapılan öğrenci başvuruları arasından seçilen fotoğraf çalışması ise Arnavutköy merkezindeki kiliseyi çevreleyen duvarların önünde karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı