Gazete Vatan Logo

Oruç tutmayan teravih namazı kılabilir mi? Ramazan orucunu tutamayan kişi teravih namazı kılabilir mi?

Müslümanlar ramazanı karşılamaya hazırlanırken camilerde tervih namazları kılınacak. Ramazanda çeşitli nedenlerde oruçlarını tutamayacak ise Oruç tutmayan teravih namazı kılabilir mi? Ramazan orucunu tutamayan kişi teravih namazı kılabilir mi? sorularına yanıt arıyor.

Oruç tutmayan teravih namazı kılabilir mi? Ramazan orucunu tutamayan kişi teravih namazı kılabilir mi?

Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ashabıyla beraber cemaat hâlinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 177-178). Farz yerine nafile namazı olan teravih namazı 22 Mart eda edilecek. Peki, Oruç tutmayan teravih namazı kılabilir mi? Ramazan orucunu tutamayan kişi teravih namazı kılabilir mi?

ORUÇ TUTMAYANLAR TERAVİH NAMAZI KILABİLİR Mİ?

Ramazan orucu farzdır, teravih namazı da sünnettir. Hastalıktan, hamilelikten, emzirme durumu ve yaşlılıktan dolayı orucunu tutamayan Teravih namazını kılabilir. Teravih namazı Ramazan ayına ait bir sünnetidir, oruçla doğrudan ilişkisi yoktur. Bu nedenle, mazeretli ya da mazeretsiz oruç tutmayan kişiler için de Teravih namazı kılmak sünnet-i müekkededir (Tahtavi, Haşiye ala Meraki'l-Felah, 227).

TERAVİH NAMAZINI CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ NEDİR?

Nafile namazların tek başına kılınması daha faziletli olduğu hâlde, teravih namazının cemaatle kılınması Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulamasıyla sabittir. Nitekim Hz. Peygamber teravih namazını birkaç defa cemaate kıldırmış, ancak daha sonra farz olur düşüncesiyle cemaate kıldırmaktan vazgeçmiştir (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1; Müslim, Salâtü’-Müsâfirîn, 177).

Haberin Devamı

Hz. Ömer halife olunca, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldıklarını görüp, tekrar cemaatle kılınmasının daha uygun olacağını düşünmüş ve sahabeyle istişare ederek bu namazın yeniden cemaatle kılınmasını başlatmıştır. Halkın vecd içinde bu namazı kıldıklarını görünce, “Ne güzel bir âdet oldu” diyerek memnuniyetini belirtmiştir (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1). Hz. Ali de, bu uygulama sebebiyle “Ömer mescitlerimizi teravihin feyziyle nurlandırdığı gibi, Allah da Ömer’in kabrini öyle nurlandırsın.” (Müttakî, Kenzü’l-ummâl, XII, 576) diye dua etmiştir.