Gazete Vatan Logo

Rakibimiz AKP değil DTP

DYP Silvan İlçe Başkanı Kepoğlu, “Bölgede güçlü olan parti DTP! Baraj nedeniyle DTP’ye verilen her oy AKP’ye yaradı” diyor

* AKP Diyarbakır’dan tam 8 milletvekili çıkardı. CHP de 2... Peki baraj sorunu olmasaydı, sonuç ne olurdu?
DYP barajı aşamadı, ANAP aşamadı, MHP aşamadı, DSP aşamadı, HADEP aşamadı... Bütün bu partilerin oyları bu iki partiye yaradı. Onun için AKP’nin 8 milletvekili oldu. Yoksa hangi tarihte yazılmıştır ki, 68 bin oyla 8 milletvekili çıkartmak!

* Oysa HADEP Diyarbakır’da oyların çok büyük bir bölümünü almıştı, değil mi?
Yok. Çok büyük değil, oyları düştü. Yüzde 50-60’lara geriledi.

* Yüzde 60 düşük oy mu? Bu oyla meclis dışında olmaları kabul edilebilir mi sizce?
Partim olarak da, kendi şahsım olarak da bu durumu demokrasiye yakıştıramıyorum.

* Peki bu seçimlerde de DTP yüzde 50 oy alır mı?
Bilmiyorum... Ama, Doğu ya da Güneydoğu’da DTP ve AKP birbirini rakip olarak görüyor. Oysa AKP asla bize rakip değildir. Bizim rakibimiz DTP’dir. Bölgede güçlü olan parti DTP’dir. Biz onlardan daha fazla oy alma hesabındayız. Terörü bitirmek için bu hükümet ne yaptı? Çocuklar dağa niye çıkıyor? İş yok, aş yok, sefalet var. Bunları kaldıracak ne yaptılar? AKP’nin oyları düşecek.

* Peki DP’nin şansı ne sizce?
Bakın bizim buralar İstanbul, Ankara, İzmir gibi değildir. Bizde isim önemlidir...

* Siz ne kadar oy alırsınız?
Eğer aday gösterilirsem göreceksiniz!

* Öyle bir endişeniz mi var?
Birinci sıra için önem verdiğim, babamla birlikte siyaset yapmış aile büyüğüm var. Ama ikinci sıranın dışında aday olmayı düşünmem.

Aşiret reisliğini ruspiler de destekledi
* Sizde erkek tavrı var...
Doğrudur... İlkokulu köyde okudum. Tek sınıf vardı. Beş sınıf birarada eğitim alıyorduk. 40 erkek öğrendi vardı. Tek kız bendim. Kavgayla, küfürle büyüdüm. Bu yüzden annemden çok dayak yedim.

* Dini sebeplerden mi kızlar okutulmazdı?
‘Kızımızı okula gönderirsek evdeki küçük çocuğa kim bakacak?’ diye düşünürlerdi. Yani sebep ekonomikti. Yoksa ‘Kız çocuğu okumaz, haramdır’ diye, değil. Çok eskiden varmış bu. Biz böyle bir şeye tanık olmadık yaş itibariyle, ama duyduk.

* Siz ilkokuldan sonra okudunuz mu?
Ortaokulu da okudum. Sonra aileye hizmet başladı... Liseyi daha yeni bitirdim. Açık Öğretim Lisesi’nden diploma aldım. Bence en büyük okul hayatın okuludur. Babam hiç okumamıştı mesela. İlkokul diplomasını bile dışarıdan sınavlara katılıp almıştı. Ama üç dönem de milletvekilliği yapmıştı.

* Adalet Partisi’nden mi?
İki dönem Adalet Partisi, bir dönem de Anavatan’da milletvekilliği yaptı. Aslında son dönem yaptı sayılmaz. 1987’de üç aylık milletvekiliyken, hayatını kaybetti. Mahmut Kepoğlu’nu bilenler bilir. Öyle basit değil onu anlatmak. Çok farklı, çok mert bir insandı... Bölgesi için elinden geleni yapmış bir insandı.

* Neden vefat etti?
Kalp yetmezliğden... Ondan üç ay önce de abimi kaybetmiştik. Beyninde tümör vardı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde birinci sınıfta okuyordu daha...

* Babanız oğlunun üzüntüsünü kaldıramamış olabilir, değil mi?
Olabilir... Abim tek erkek evladıydı. Biz tam 5 kız kardeşiz. Ama inanın babam kızlarını çok severdi. ‘Bir daha evlen de oğlun olsun’ diyenlere, ’Kız erkek fark etmez, ikisi de Allah’ın malıdır’ derdi.

* Peki ne oldu da aşiret reisliği size geçti?
Babam vefat ettiği zaman 15 yaşındaydım. Aşiret reisliğini akrabalar yaptı birkaç yıl. 1995-1996’da yavaş yavaş ben evin işleriyle, aileyle ilgilenmeye başladım. 1999’da da yumruğumu yere vurdum; ’Ben yapacağım’ diye...

* Karşı çıkmadılar mı?
Bizim ruspi dediğimiz, gün görmüş, yaşlı başlı insanları çağırdım... Ruspiler, hayatı bilen, tecrübesi olan insanlardır. Bir konuda kararsız kalırsam onlarla tartışırım. Doğruyu bulmak için... Her köyden baba dostlarımı, ruspileri çağırdım. Onlar da beni desteklediler... Pantolon giymemi de yargılamadılar, reisliğimi de... Ama biz de işimizin hakkını verdik. Yarasına merhem olduğun insanların ağası olabilirsin ancak, sanırım olduk.

Haberin Devamı