Gazete Vatan Logo

Rakı balıkla yeniden buluştu

İçki reklamında gıda resmi kullanma yasağına durdurma geldi

TAPDK’nın rakı reklamlarında kavun ve balık gibi gıda, Boğaz Köprüsü gibi coğrafi yerler kullanılmasını yasaklayan tebliğine Danıştay’dan durdurma geldi. Yasak, rakı üreticilerinin tanıtım çalışmalarına büyük darbe vurmuştu.

Danıştay 13. Dairesi, reklamlarda alkollü içkinin kavun, balık gibi diğer gıda maddeleriyle ve coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ortak değerlerle ilişkilendirilmesini yasaklayan tebliğ hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

Efes Pazarlama Dağıtım ve Ticaret, 20 Haziran 2009’da Resmi Gazete’de yayımlanan Alkollü İçki Reklamlarında Uyulacak İlkeler Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 13. Dairesi, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) Tebliğinin, reklamlara kısıtlama getiren 2. maddesinin bazı bentlerinin yürütmesini durdurdu.

Tebliğin iptali istenen 2. maddesinin (c) bendinin, “Alkollü içki reklamlarında, alkollü içki tüketiminin diğer gıda maddeleriyle ilişkilendirilmesine dair içerik kullanılmamalıdır”, (d) bendinin ise “Alkollü içki reklamlarında, alkollü içki tüketiminin coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerleri ile ilişkilendirilmesine dair içerik kullanılmamalıdır” hükümlerini içerdiği hatırlatılan kararda, şöyle denildi:

‘Amaca uygun değil’

“Alkollü içki tüketiminin diğer gıda maddeleri ve coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerlerle ilişkilendirilmesinin, bu düzenlemede öngörülen alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi zarar doğuracak nitelikte olduğu kabul edilemeyeceği gibi, bu ürünlerin ve anılan ortak değerlerin kullanılmasıyla yapılacak reklamın alkollü içkilerin kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanya ya da gençleri hedef alan ve sportif faaliyetlerle alkol kullanımını teşvik eden reklam olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle, alkollü içki reklamlarının diğer gıda maddeleriyle, coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak değerlerle ilişkilendirilmesinin yasaklanmasına ilişkin kuralların, kanun koyucunun amacına ve anılan düzenlemelere uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.”

Tuhaf yasağı ilanla protesto ettiler

2008 yılında 2.2 milyar TL’lik ÖTV, 850 milyon TL’lik de KDV ödeyen alkollü içecek üreticileri, TAPDK’nın pazarlama faaliyetlerini ciddi bir sıkıntıya sokan ’tuhaf’ reklam yasağını reklam afişleri ile protesto etmişti. Mey İçki’nin hazırladığı ilanların ilkinde tabaklarda 3 gölge bulunuyordu. “Biri ’güzel kokulu meyve’, diğeri ’süt ürünlerinden en katı ve beyaz olanı’, sonuncusu ise ’denizde yaşayan solungaçlı canlı’” olarak tarif edilen bu gölgelerle TAPDK’ın “Alkol reklamları diğer gıda ürünleri ile ilişkilendirilemez” kuralına atıfta bulunuldu. Bir diğer reklam afişinde ise gözü bantlı barbunlar dikkati çekiyordu.

‘Reklamı film sonuna atmak tanıtım hakkını yok eder’

Daire, Tebliğin 2. maddesinin, “Alkollü içkilerin reklamı sinema filmleri gösterimlerinin sonunda yayınlanmalıdır” kararının da yürütmesini durdurdu. Dairenin kararında, reklamların sinema filmleri gösterimlerinin “sonunda” yayınlanması kuralının, “reklam yapılmasını ortadan kaldırıcı ve ürünün tanıtım hakkını yok edici nitelikte olduğu”na işaret edildi.

S&P: İspanya’nın notu düşürülebilir

S&P açıklamasında, ülkenin notlarının Ocak 2009’da indirildiği hatırlatılarak, “İspanya’nın kamu maliyesinde yaşayacağı kötüleşmenin o dönemdeki değerlendirmemize oranla daha derin olacağını düşünüyoruz” denildi. S&P, görünümün negatife indirilmesinin notun 2 yıl içinde düşürülebileceği riskini yansıttığını belirtirken, İspanya’nın somut mali adımlar atması halinde notlar üzerindeki aşağı yönlü baskının azaltılabileceğini vurguladı. S&P, İspanya’nın büyük mali açıkları ve ekonomik dengesizliklerinin güçlü politika adımları gerektirdiğini ifade etti.

Yunan Başbakanı: Bağımsızlıktehdit altında

Yunanistan Başbakanı George Papandreou, ülkedeki mali sorunların ulusal bağımsızlığı tehdit ettiğini söyledi. Hükümetin güveni artıracak acil önlemler üzerinde çalıştığını açıklayan Papandreou, 1974 yılında darbeden demokrasiye geçişi hatırlatarak “1974 yılından bu yana ilk kez ülkenin kamu maliyesi bağımsızlığı tehdit ediyor” diye konuştu. Yunanistan Maliye Bakanı George Papaconstantinou, Yunanistan’ın sonraki İzlanda ya da Dubai olmayacağını vurguladı. Yunan bankalarının faaliyetlerini fonlamak için gereken alternatiflere sahip olduklarını kaydeden Papaconstantino, Yunanistan’ın tahvil ödemelerinde temerrüte düşme riskinin olmadığını bildirdi.

AB Dönem Başkanı İsveç’in Maliye Bakanı Anders Borg da, Yunanistan’ın henüz IMF’nin yardımına ihtiyaç duyma durumunda olmadığını ve Avrupa’nın her şartta kendi sorunlarını çözebileceğini söyledi.

Haberin Devamı