Rahip Santoro son yolculuğuna uğurlandı

Halkın ziyaretine açıldığı Aziz Fabiano ve Aziz Venanzio Kilisesi'nden San Giovanni in Laterano Bazilikası'na getirilen cenaze için burada Katolik Kilisesi'nin Roma Bölgesi Sorumlusu Kardinal Camillo Ruini'nin yönetttiği bir ayin düzenlendi. Törene Santoro'nun annesi ve kuzeni ile yakın dostları katıldı. Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Uğur Ziyal de törende hazır bulundu.

Kardinal Ruini, ayindeki konuşmasında Santoro'nun 'şehit' statüsünde olduğunu söyledi. Ruini, "Niyetim, Rahip Andrea'ya önce 'mübarek' unvanı verilmesi, ardından da 'aziz' ilan edilmesi için gerekli prosedürü başlatmaktır. Zira Rahip Andrea'nın ölümünde, Hıristiyanlık'ta şehitlik için aranan koşulların tümünün mevcut olduğu ortada" dedi. Santoro'nun 'aziz' ilan edilmesi için gerekli prosedürün başlatılacağı belirtildi.

Santoro'nun naaşı, törenin ardından defnedilmek üzere çoğunlukla tanınmış din adamlarının defnedildiği Verano Mezarlığı'na götürüldü.

BÜYÜKELÇİ ZİYAL: HÜKÜMETİMİZİN YAKLAŞIMI TAKDİR TOPLADI
Rahip Santoro'nun Bazilika'da düzenlenen cenaze törenine katılan Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Uğur Ziyal DHA'ya açıklamalarda bulundu. Büyükelçi Ziyal, "İtalya'daki imajımız açısından iyi olmadı. Türkiye'de de bazı sıkıntılar olabilir fakat bizim yaklaşımımız takdir topladı. Hükümetimizin yaklaşımı ve polisimizin başarısı takdir topladı" dedi. "Biz de saygılarımızı sunmak için buraya geldik" diye konuşan Ziyal, cenaze töreninin ardından Roma'daki trafik kazasında yaralanan Türkleri uğurlamak için havaalanına geçeceğini söyledi.

SANTORO'NUN YAKINLARI: TÜRKİYE'Yİ ÇOK SEVİYORDU
Rahip Andrea Santoro'nun San Giovanni in Laterano Bazilikası'nda düzenlenen cenaze törenine katılan yakın dostları da DHA'ya yaptıkları açıklamalarda, Katolik din adamının Türkiye'yi çok sevdiğini ifade etti. Yakınları, İtalyan rahibin tüm dinler arasında bir diyalog kurulması için çaba gösterdiğini söyledi. Santaro'nun yakınları, İtalyan rahibin çok iyi bir insan olduğunu ve bunu hak etmediğini ifade etti.

Bir arkadaşı, Santoro ile ilgili olarak "Türkiye'de çalışmayı seçti, çünkü Türkiye Hıristiyanlığın ilk evi. Oysa şimdi orada çok az Hıristiyan var. Bu iyi değil. Hz. İsa ve havarilerinin yaşadığı yere gitmek istedi. O herkesle konuşmak istedi. O hem Hıristiyanlara hem Müslümanlara seslenmek istedi. Onlara diyalog kurmaları gerektiğini anlatmak istedi" dedi.

Rahibi yakından tanıdığını söyleyen bir İtalyan da, "Onun adına, Türkiye'de misyonerlik yaptığı için çok mutluyum. Sivil toplumlarda dinlerarası diyalog kurdu. Bu çok önemli, çünkü onun misyonerliği Afrikalı, Avrupalı, Müslüman gençler için derin bir diyalog kurabilme olasılığı sağladı... Onun misyonu Hıristiyanlığı yaymaktı" diye konuştu.