İNSAN MUTLUYKEN HAYATINA GÜZELLİKLER GELİYOR
Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Her zaman takılabilir. Şu kulağımdaki küpeleri çok rahat bir gece düğüne giderken güzel bir elbisenin üzerine de takabilirim. Ama blue jean’le de takabilirim. Spor taytımla da kulağımda kalabilir. Bana göre zamansızlar. Ben biraz öyle olması taraftarıyım. Sonuçta bir bütçe ayırıp bir şey alıyorsam, senede üç kere takacağıma, kasada tutacağıma, ona öyle bir para vereyim ki onlar hep benim üzerimde dolaşsın istiyorum.
Nasıl gidiyor satışlar?
Güzel gidiyor valla. Kermesteydik geçten hafta. ‘Mücevherleriniz nerede?’ diye geldi hanımlar, mutlu oldum çok. Çok seçenek var; 138 parça satışta.
Yakında mağazanız olur mu?
O çok zor, çünkü ben kontrol manyağı bir kadınım. İki sene önce ayakkabı-çanta koleksiyonu yaptım. O zaman kontrol bende değildi, hakim olamadım meseleye. Her şey elimin altında olacak. Dolayısıyla mağaza çok zor, ben o mağazada oturmak isterim çünkü. Diğer tarafları da yapmak isterim. Oraya koş, buraya da koş, televizyona da çık, çocuğa da bak derken buna can dayanmaz. Bir süre sonra deliye bağlarım. Akıl sağlığım için açmamam lazım.
Kontrol manyaklığı yormuyor mu?
Yoruyor. Ama başka türlüsünü bilmiyorum, ben böyle doğdum. Başak burcuyum belki ondan. Annemin de etkisi var tabii... Bir gün ojemin kenarı çıkamaz, saçım yamuk olamaz, kaşım gözüm bir yerde mümkün mü gezeyim? Annem hemen ‘Bu ne hal’ derdi zaten. Öyle büyüdüm.
Kızınız size mi benziyor?
Tipi aynı babası, ama içi aynı ben. Mesela kızım gözlük takıyor benim. Ama 6 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz; bazen terliyor çıkarıyor, bazen de bir yerlerde unutulabiliyor. Ben böyle zamanlarda tabii ki ‘Niye unuttum tatlım’ diyorum. Ama bunun için çocuğumu odalara kapatıp zincirlemiyorum, böyle bir anne değilim. Geçtiğimiz akşam bir arkadaşının evine gitti. Herhalde çok koşuşturup oynadılar, gözlüğünü çıkartmış, orada unutmuş. Eve geldiklerinde, ‘Annem bana çok kızacak’ diye zırıl zırıl ağlıyormuş.
Diyorlarmış ki annen sana kızmaz, baba akşam eve gelirken alacak gözlüğü ama yok ağlamaya deva ediyor. Bu arada evde ekstra gözlük de var, ama malı orada kaldı ya; kalmayacak! Malı çok kıymetlidir, kolay kolay kaybetmez, zarar vermez ama tabii bir zaman sonra paylaşmamaya da varıyor. Benim de malım kıymetlidir. Ama ben eşyaya hizmet etmiyorum, eşya bana hizmet etsin. Kaybolursa da, canımız sağ olsun...
Ne hayal ediyorsunuz kızınız için?
Hiçbir şey. Çünkü ben kendim için de hiçbir şey hayal etmedim. Sadece hayata tek istediğim şey vardı; mutlu olmak. Çünkü insanın mutlu olduğu sürece hayatına güzellikler geldiğine inanıyorum. İkincisi de başarılı olmak. Bunlar benim hayatta takıntılı olduğum şeyler. Çok şükür çok mutluyum.