‘Kardeş Payı’nın setine konuk oldum

İlk Çalgı Çengi filmiyle keşfetmiştim senarist ve yönetmen Selçuk Aydemir’i. Sonra Üsküdar’a Giderken’de farklı olduğunu hissetmiştim. İşler Güçler dizisiyle de zaten hem sektöre hem de izleyicilere bambaşka bir mizah dili olduğunu kanıtladı. Bu yaz çektiği Düğün Dernek filmi 21 haftada 6 milyon 950 bin 293 kişi tarafından izlendi. Ardından Kardeş Payı dizisini yaptı. Şubat ayında başlayan dizi belki zirveye oturmadı ama hem mizah dili hem de ince göndermeleriyle ekranın alternatif işi olarak özellikle genç kitleye göz kırptı. Bana kalırsa hikâye anlatıcılığı konusundaki başarısı dışında oyuncu yönetiminde de fark yarattı. Zira Ahmet Kural ve Murat Cemcir gibi komedi oyunculuğu denilince akla gelen ilk isimleri sektöre o kazandırdı. İkisi de daha önce dramda şansını denemişti. Fark edilmeleri ise İşler Güçler dizisiyle yani komediyle oldu. Neden böyle bir girizgâhla yazıya başladığıma gelince… Aydemir’le tanışmak bir türlü nasip olmamıştı. Birkaç kez aramama, mesaj atmama rağmen geri dönüş alamamıştım. Ama başardım. Araya yapımcıyı sokarak Kardeş Payı dizisinin setine girdim efendim. İki gün boyunca setten izlenimlerimi aktaracağım.

Haberin Devamı



Karavanda nargile keyfi

Malum, oyunculardan çok sık “Sette çok eğleniyoruz” repliğini duymaya alışkınız. Bir de komedi dizisi çekiyorlarsa zihnimizde kahkahanın dinmediği bir set hayal ediyoruz. İşte bende bu hayalle NTC Yapım’ın sahibi Mehmet Yiğit Alp’i arayıp “Kardeş Payı dizisine gelmek istiyorum. Zaten bu Selçuk Aydemir telefonlarımı açmıyor” dedim. Hızlı bir organizasyonla iki gün sonra kendimi sette buldum. Kardeş Payı, Kanlıca’da çekiliyor. Ortam şahane onu baştan söyleyeyim. Şahane görmemin sebebi genel koordinatör Nazlı Heptürk’ün setin kapısından beni alıp İkinci Bahar adlı bir restorana götürmesi olabilir. Yediğim o hünkâr beğendinin ardından zaten dünyaya toz pembe bakıyordum. Sete doğru yol alırken karavanda beklendiğim haberi geldi. Aydemir’in karavanını asmaların yanına çekmişler. Mehmet Yiğit Alp’le karavanda nargile keyfine başlamışlar bile… Bu arada set kuruluyor. Ahmet Kural ve Murat Cemcir’in sahnesi çekilecek. Ancak ikisinin sete gelmesine yarım saat var. “Merhaba” der demez “İnsan telefonlarına bakmaz mı?” diye sitem ediyorum Aydemir’e. Yoğunluk bahanesi derken bir espriyle konu kapatıyor. Ahmet ve Murat’ı beklerken Düğün Dernek 2 filmiyle ilgili dedikoduları da soruyorum. Aydemir, “Filmin ikincisini yapacağız. Ama 2015’te çekeceğiz” diyor. Kardeş Payı’nda bir dil oluşturduklarını ve bu dilin hem ekibe hem de seyircilere geçtiğini görmekten mutlu olduğunu da ekliyor. Biz sohbeti koyulaştırırken Ahmet Kural ve Murat Cemcir geliyor. Suratları beş karış. Onları hiç böyle görmeye alışık olmadığım için “Çattık, komedyenin tersine denk gelmekte anca bana düşer” diye düşünürken iki dakikada kendi hallerine dönüyorlar. Selçuk Aydemir’le ilişkileri çok samimi ama saygılı. Yani setin patronunun kim olduğu belli. Bu kadar oturmak yeter, hadi biraz seti gezelim diyorum. Ama bana ayrılan yazının sonuna geldim, devamı yarına efendim. Ahmet ve Murat nasıl bir mızıkçı, langırtta kim şampiyon oldu, kakurilerle çay keyfini yarın anlatacağım.

DİĞER YENİ YAZILAR