Gazete Vatan Logo

Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

Mit ile PKK’nın hükümetin ‘Kürt Politikası’nı masaya yatırdığı ortaya çıktı. Yayınlanan ses kaydında en dikkat çekici nokta müzakareleri koordine eden İngiliz oldu...

Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

İnternete düşen ses kaydına göre dönemin Başbakanlık Müsteşarı Fidan, MİT yöneticisi Güneş, Norveç’te PKK yöneticileriyle toplantı yaptı. Ses kaydına göre Fidan ve Güneş, İmralı’da Öcalan’la hükümetin açılım politikasını tartıştı. PKK yöneticilerine bu görüşme hakkında bilgi veren devlet yöneticileri, İmralı ile PKK arasında mesaj taşıdıklarını da söylüyor. Ankara’da büyük yankı uyandıran ses kaydı ilk olarak PKK’ya yakın sitelerde yayınlandı, ancak bu siteler ‘hack’lendiklerini açıkladı

Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

Telekulak mağdurları arasına MİT de dahil oldu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde, MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile birlikte Oslo’da PKK ve KCK üst düzey yöneticileriyle gerçekleştirdiği öne sürülen toplantıya ilişkin olduğu iddia edilen ses kayıtları dün internete düştü. İddia niteliğindeki ses kaydının deşifresi olduğu öne sürülen metinler Ankara’da bomba etkisi yarattı. Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı sıfatıyla “Başbakan’ın özel temsilcisi” olarak Türkiye’yi temsil eden heyetin başında bulunduğu görüşmelerde, masanın diğer tarafında KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu ve PKK’lı Sabri Ok, KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar ve “Koordinatör ülke temsilcileri” yer alıyor. İddia niteliğindeki ses kayıtlarındaki diyaloglardan, PKK lideri için “Sayın Öcalan” ifadesini kullanan Fidan’ın, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı sırasında iddia edilen ses kaydına konu olan Oslo heyetine dahil olmadan önce de Öcalan ile İmralı‘da görüştüğü, Öcalan’a iletilmek üzere PKK’nın Oslo’deki heyetinden yazılı bir metin teslim aldığı ortaya çıkıyor.

“2.5 yıldır sürüyor” Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

Sonradan emekliye ayrılan MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ise, MİT ile PKK arasındaki görüşmelerin 5. Oslo görüşmesi olarak adlandırılan bu toplantıdan geriye dönük olarak 2,5 yıldır sürdüğünü ortaya koyuyor. Güneş, konuşmanın bir yerinde “Habur bizim 2.5 senedir yürüyen tüm ilişkilerimizin kırılma noktasını oluşturdu” diyor. Fidan’ın kendi ifadesiyle, Kürt sorununun çözümü konusunda “İktidarın psikolojisi, fikri ve parametrelerini” karşı tarafa aktarmayı hedeflediği görüşmede Fidan, İmralı ve PKK ile görüşen heyette yer almasına bazı bakanların “siyasi risk” nedeniyle itiraz ettiklerini de ifade ediyor.

Ortak vizyon Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

İddia niteliğindeki konuşma metninde dikkat çekici ifadeler de yer alıyor. Fidan, konuşmanın bir bölümünde “benim kendi gözlemim, entellektüel analitik yaptığım şey” vurgusunu ekleyerek, Öcalan’la görüşmesini Başbakan’a aktardığından söz ederken “bölgeye ve ülkeye yönelik vizyonunun 90-95 oranında kendi çizdiği vizyonla nasıl örtüştüğünü de anlattım” ifadesini kullanıyor.

Görüşmenin bir yerinde Güneş “Tamam ben de diyorum ki önderliğin yol haritası elimde. Maddeleri de belli. Haydi buyrun müzakere edelim” diyor. Ses kaydına göre PKK-Devlet görüşmesindeki diyalog özetle şöyle:

Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

10 yıl verimli!

Fidan: Hapishanede geçen 10 senenin ve okumanın verdiği çok ciddi bir transforme edici gücü var. Zihinsel manada çözümleme manasında onu görüyorsunuz. Ve tabi yıllar boyu belli olayları yaşamış belli noktalara gelmiş belli dersleri çıkarmış. Şimdi bulunduğu yerden çok daha sağlıklı çok daha objektif çok daha nesnel var olan sıcak şartlardan etkilenmeyen çözümlemelere ulaşıyor. Bunu sürekli satır aralarında felsefi olarak görmek beni memnun etti. En azından orada geçen süre gerçekten verimli bir süre olmuş. Sonuç olarak bütün Türkiye’nin yönetiminden sorumlu bir devlet adamı siyasetçi kimliğiyle beraber oda geliyor bu psikolojinin algılanmasında ve bu değeri kullanmakta fayda var diye düşünüyorum. Ben kendisine tüm çıplaklığıyla anlattım. İmralı’daki çözüm iradesini olaya iyi niyetle yaklaşımı Sayın Öcalan’ın yıllar içerisindeki oluşturduğu düşünsel evrimi ulaştığı sonuçları ulaştığı sonuçların bölgeye yönelik vizyonunun, ülkeye yönelik vizyonunun 90-95 oranında kendi çizdiği vizyonla nasıl örtüştüğünü de anlattım. Bu benim kendi gözlemim entellektüel analitik yaptığım şey.

Genel skala

Güneş: Yani bu neresinden bakarsak bakalım çünkü çözümün parametreleri içinde işte basit bir takım taleplerden anayasa değişikliğinden Öcalan’ın serbest bırakılmasına kadar çok geniş bir skala var. Talepleri şöyle bir göz önüne getirdiğimiz zaman çok geniş bir skala var. Bunların 3, 5, 8 ayda, 1 senede tamamlanabilmesi söz konusu değil.

Hukuk ihlal edildi

Güneş: Habur bizim 2,5 senedir neredeyse yürüyen tüm ilişkilerimizin Ankara’dan başlayarak söylüyorum kırılma noktasını oluşturdu. Gelenler yeteri kadar eğitim almamışlardı ve ne amaçla geldiklerinin bile farkında değillerdi. Adeta bir siyasi gösteriye dönüştürüldü. Burada sizin de çok iyi bildiğiniz gibi hukuk ihlal edildi.

Ok: Ama şunu biliniz ki bizim de hani yüzde yüzlük yok ama ilişkilerimizden biliyoruz ki bunlar tutuklanmayacak.

Ok: Biz de kendi anadilimizde eğitim istiyoruz yani talepler anlamında. O açıdan diyoruz ki, biz bazı adımları atarken AKP’nin de ne yapacağını bilmek isteriz. Mesela yüzde 7’ye baraj düşürülür mü. Bu kadar tutuklu var biz adım atalım doğru ama adım atarken insanlar belediye başkanı il başkanı da dahil herkes içerde...

Fidan: Habur sonrası iklim değişti bunu yönetemedik yani açıkça söyleyelim.

‘Bizi mutlu etti’

GÖRÜŞMEDE yer aldığı ileri sürülen koordinatör ülke temsilcisi ise İngilizce şöyle diyor: Her iki tarafıda tebrik etmek istiyorum sürecin bu yönünde trafik ışıkları yeşile dönmüş gibi görünüyor ve her iki tarafında bu eylemsizlik sürecine devam edilmesi gerektiğini düşünmesi bizleri mutlu etti.

Metropoller ve patlayıcı

Ok: Bizim güçler her tarafta var onu söyleyelim. Türkiye’nin her tarafında var Karadeniz’de de var, Toroslar’da da var.

Güneş: Biliyoruz metropolleri de doldurdunuz bu arada patlayıcılarla doldurdunuz. Hepsini biliyoruz.

Devlet ile İmralı arasında kanalız:

Ses kaydına göre Oslo’da 5’si gerçekleştirildiği ifade edilen PKK-Devlet görüşmesinde MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş kendi konumlarını şöyle anlatıyor: Afet Güneş (MİT Müsteşar Yardımcısı): Bu çalışmaya başlarken çok uzun soluklu bir çalışma olacağının bilincinde başladık her iki taraf olarak. Yine her zaman aynı şeyi söyledik zaman zaman kesintiler olabilir kimi zaman inişler ve çıkışlar yaşanacaktır dedik. Önemli olan amaçta değişiklik olmamasıydı. Çünkü bizi bir araya getiren her iki tarafta da çözüm iradesi bulunmasıydı. Böyle giriştik bu işe tüm gücümüzle karşılıklı asgari müşterekleri yakalamaya çalıştık bugüne kadar. Her seferinde biz kendi konumumuzu da izah etmiştik ve biz bir kanat devletle olan tüm iletişimin sağlanmasında hakeza diğer kanatta İmralı ile daha sonra üstlendiğimiz misyon çerçevesinde bir kanal olduğumuzu söylemiştik. Her vesileyle bugüne kadarki temaslarımızda ne vaad ettikse kendi ölçülerimiz dahilinde gerçekleştirdik. Bu gelişmede nihayetinde benzer bir şekilde oldu. Sayın Fidan (Hakan Fidan) bizimle birlikte bu toplantıya katıldı. Kendileri Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı onunda ötesinde Başbakan’a en yakın kişilerden biri.

‘Öcalan’la İmralı’daki odasında 2 saat görüştük’

Hakan Fidan (Dönemin Başbakan Müsteşar Yardımcısı): Ben öncelikle merhaba diyorum tanıştığımıza memnun oldum. Bu ekibin yeni üyesiyim. Afet Hanımın da dediği gibi yaklaşık 1 ay önce İmralı’da Sayın Öcalanla bir araya geldik. İsmim Hakan Fidan. Müsteşar Yardımcısıyım ama Sayın Başbakanımızın özel temsilcisiyim. Şuan özellikle Türkiye’nin Ortadoğu’da taraf olduğu krizlerde arabuluculuk görevlerinde ekip varsa ekibin içerisindeydim şahıs varsa da şahıs olarak görev aldım. Hala belli çalışmalar devam ediyor.

BAŞBAKAN GÖREVLENDİRDİ

Bu konuda arkadaşlarımızın uzun zamandır sizinle beraber devam ettirdikleri çalışmalar gerçekten her türlü takdirin ötesindedir. Ama bir noktadan sonra verilen raporlar çerçevesinde olayın teknik görünen bir çalışmadan öte daha siyasi içerikli daha farklı bir boyuta taşınması ihtiyacı hasıl olunca Sayın Başbakanımız bu konuda beni görevlendirdi.

SİYASİ RİSK YÜKSEK

Takdir edersiniz ki oldukça hassas bir durum siyasi riski kabul edilemeyecek derecede yüksek bir durum. Kendisi bu konuda bir kaç cümle bile etmedi sadece bir iki defa bir şey söyledi.

BAZI BAKANLAR İTİRAZ ETTİ

Ama etrafta bazı bakanlar defalarca gidip benim ismim ve benim pozisyonumda burada bulunmamın hükümet için çok ciddi bir risk alanı sıkıntı alanı olduğunu söyledi. Özellikle muhalefetin bulunduğu şartları biliyorsunuz. Zaten onların resmetmeye çalıştığı bir gerçeklik var buna hizmet edeceklerini kamuoyuna açıklamalarına rağmen. Sayın başbakan bu noktada ciddi olduğunu samimi olduğunu siyasi riski de yüklenmeye hazır olduğunu birkaç defa söyledi. Bu çerçevede biz arkadaşlarımızla beraber çalışmaya başladık.

ÖCALAN’IN ZİHNİ

Orada Sayın Öcalanla 2 saatten fazla bir görüşmemiz oldu odasında. Üç kişiyiz baya uzun ve verimli bir görüşme oldu. Kendisinin sağlık durumu oldukça iyi. Zihni fevkaladeden iyi çalışıyor. Artikülasyonları oldukça sağlıklı. Konuları karşılıklı tartıştık.

NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ AKTARDIK

Tabii verdiği cevapları sürekli siyasi tahlilden geçirerek olaylara yaklaştığı için biz de siyasetin ve şu anda hizmet etmekte olduğumuz siyasetçinin ne düşündüğünü aktarmaya çalıştık. Ben burada en büyük görevin de açıkçası bu olduğuna inanıyorum. Yani şu anda iktidarda bulunan seçilmiş siyasetçinin psikolojisi nedir perspektifi nedir olaylara nasıl yaklaşıyor ben bunu aktarmaya çalışacağım.

‘Ne olur kısa yazın, çabuk okusun’

Sabri Ok: Bugün için size kısa bir şey hazırlasak nasıl olabilir.

Güneş: Yani götürmeye çalışırız ama dediğim gibi altı buçuğa kadar yetiştirebilirseniz. Ama ne olur 15 sayfa yazmayın gözünüzü seveyim... Çok samimi söylüyorum sıkıntıyı; içeri giriyoruz konuşmuyoruz ‘Biz sana bilmem ne getirdik’ falan demiyoruz ‘Al şunu içinden oku’ diyoruz. Çünkü bu kadar da deklare etmek istemiyoruz. Açıkçası adam bir başlıyor zaten o da böyle sindire sindire okuma derdine oturuyor bir suçuk saat okuyor. Mutfak kadar bir yerin içerisinde boş boş oturuyoruz. Artık bir buçuk saatin sonunda zaten üstünde çok da tartışma yapmak istemiyoruz. ‘Şimdi sen çevir arkasını’ diyoruz ‘Ne diyeceksen de’ diyoruz. Onunda yazması maşallah bir yarım saat kırk beş dakika sürüyor. Ona da yalvarıyoruz ‘Ne olur kısa yaz’ diye. Devlet size çok büyük bir fırsat yaratmış durumda. Sizin karşılıklı olarak birbirinizle iletişim sağlamanızı dolaylı dahi olsa fikirlerinizi birbirinize yansıtmanızı yazışmanızı çizişmenizi onlar üzerinden karşılıklı görüş teatilerinde bulunmanızı sağlıyor.

“Hepsi o’nun sırtına...”

Güneş: Öcalan ‘Beni tabulaştırmayın’ dedikçe kitle bunu tabu haline getirmeye çalışıyor.

Fidan: ...Bizim toplum bir tane yetenekli adam buldumu kendisi çünkü tembel çalışmak istemiyor ki o yetenekli adamın sırtına yüklen git.

Ok: Hepsi onun sırtına. Devlet de yüklüyor bizde yüklüyoruz.

Fidan: Tabii yok yani bizim kendi siyasi liderlerimize devlet adamlarımıza bakışımızda böyle kendi ellerimizle yaparız kutsal ederiz ondan sonra kendi elimizlede yeriz hapsede atarız idamda ederiz tarih kitaplarında kötülerizde yani hiç sorun değil bizim şimdi kendi şeyimizde var.

İmralı’ya götürürüz

Mustafa Karasu: Şuna inanıyorum devlet istesin şu anda bizi uçağınıza alıp götürebilirsiniz isteseniz.

Güneş: Kesinlikle. Ben diyorum gelin götüreyim

Karasu: İsterseniz götürürsünüz.

Güneş: Götürürüm tabii.

Haberin Devamı