AKP’nin gerginlik ve kriz stratejisi

Haberin Devamı

AKP’nin istediği şimdilik kaydıyla(!) kriz değil, kriz endişesinin yayılması! Kriz korkusunun davayı AKP lehinde etkilemesi. İşareti gerginlik, parolası kriz!..

Gerginlik deyimini özel sektörümüzün acul silahşorları Hisarcıklıoğlu ve yandaşları tedavüle koydu. TÜSİAD destekledi. Devletinkini üçe katlayan özel sektör döviz borçlarının kamçısı yiğitleri sahneye fırlattı. Zuladaki “istikrar bozulmasın” pankartını açıp, kimlikleri açıklanmayan “herkesin” geri adım atmasını(!) önerdiler. Gerçekte ağızlarındaki bakla, muhalefetin AKP’yi kurtaracak yasaları desteklemesiydi. Arzuları kendi durumlarını kollamak amacıyla iktidarı koltuklamak, rotalarından kopmamaktı.

Ancak ekonomik kriz olasılığının abartıldığını anladılar. Ne ABD ne AB yönetilemez bir kriz yaşıyor. Sıcak para tacirleri de Türkiye’nin ABD ve İngiltere tarafından ortada bırakılmayacak kadar yeni ve önemli görevler üstlendiğini, ordusundan ötürü vazgeçilmez olduğunu kavradılar. Kraliçe’nin, ziyaretiyle verdiği mesajı algıladılar. Döviz girişi yavaşlasa da sürüyor. Gecelik faizin 50 baz puan artırılması spekülatif iştahı teşvik ediyor. Sıcak para ihtiyatlı ama kaçmıyor. YTL’nin tatlı getirisinden vazgeçmiyor. Dövize dönmüyor. Kurları eski düzeyinde tutuyor. Başbakan “25 milyar dolar kaçtı” sanal-iddiasıyla gönlündeki kriz beklentisini ima etse de uyarısı büyük sermayeyi yeterince telaşlandırmıyor...

***

Şimdi pompalanan, kriz edebiyatı yanında seçimin yaklaştığı imajı. R. T. Erdoğan açıkça ekimde erken seçim olasılığını telaffuz ediyor. Bir dizi tutarsız proje açıklayarak vatandaşa mesaj veriyor. Kulağa hoş gelecek tüm vaatler tezgâhta! Üstelik, IMF ile yeni bir anlaşma ertelenerek bütçe olanaklarının bonkörce kullanılacağı duyuruluyor. Şöyle düşünülsün isteniyor: AKP kapatılsa da kadrosu bu paralarla ve projelerle halkın tepkisini de arkasına alarak, seçimden büyük zaferle çıkacak. Kapatma çare değildir. R. T. Erdoğan bağımsız milletvekili olur. Gül tarafından başbakanlığa atanır. Hesaplar ona göre yapılsın.

Çok hayalci görünen bu plan tutar mı bilinmez. Ama AKP’nin evde yaptığı bu hesabın çarşıya uymayabileceği göz ardı edilmemeli. Telekulak olayları, siyasi rüşvet skandalı, Babacan’ın dış destek uğruna Türkiye’yi karalaması, iktidar planlarının kolay gerçekleşemeyeceğinin karinesidir. AKP kapatılırsa daha pek çok usulsüzlük, eski/yeni dava gündeme gelebilecektir.

***

Halk bambaşka nedenlerle gergin. Ortalama vatandaş mikroskopik gelirlerle astronomik fiyatları bağdaştırma savaşında mitolojik türde mucizeler yaratmaya çalışıyor. Tek dileği taksitlerin doldurduğu kredi kartı borçlarını ötelemek. Borcu borca ödetmek, zaman kazanmak.

Esnafsa günün kurtarmak derdinde... Gıda tüketimi bile geriliyor. Tüketim hızla düşüyor. Mağaza devirleri, kapanmalar, çek, senet, bono ödemelerindeki aşırı aksamalar yıkıcı boyutta... Vatandaş epeydir mikro krizi yaşıyor. Siyasal gerginliği umursayacak durumda değil... Halkın siyasete ilişkin sıkıntısı, seçimde oy vereceği parti bulabilmekte... Mevcutlar istenmiyor! Ama insanımız Türkiye’de sorunların yumurta kapıya gelmeden çözülmediğini bilir. Gordion türü kör düğümlerin sonunda kılıçla kesileceğinden kuşku duymaz. Mantılı mantısız Çankaya buluşmalarından, R. T. Erdoğan’ın öcü hikâyelerinden, “tu kaka” edebiyatından ve içeriksiz vaatlerinden çözüm beklemez, heyecan duymaz.

Anlaşılan türban ve kapatma davaları sonuçlanmadan AKP siyasette, yargıda, ekonomide gerginlik yaratma uygulamasından vazgeçmeyecek...

DİĞER YENİ YAZILAR