Gazete Vatan Logo

Onlar iki muhteşem dosttu biri beynimizin Piri Reis'i diğeri şiirimizin can damarı

Liseyi birlikte okudular. Yurt dışına gitmek için para biriktirdiler. Okul bitince Milli Eğitim Bakanı'nın kapısını çaldılar. Biri Bakan'ın oğluydu. Bakan 'torpil yaptı derler' diye oğlunu yurtdışına göndermedi. Arkadaşı giderken bakan oğlu tüm biriktirdiği parayı ona verdi. Yurdışında okuyan arkadaş Gazi Yaşargil, bakan oğlu Can Yücel'di

Liseyi birlikte okuyan "iki can" arkadaş, eğitimleri boyunca harçlıklarını biriktirdiler. Liseden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakam'na gidip, yurtdışında okumaya gönderilmelerini istediler. Parlak notlarla okullarını bitiren gençleri dinleyen Bakan, sözüne başlamadan önce birini dışarı çıkardı. Odasında kalan gence "Seni gönderebilirim ama arkadaşım gönderirsem dedikodu olur. 'Oğluna torpil yaptı' derler. Bu yüzden onu gönderemem" dedi. Bakan oğlu babasının kararına boynunu büktü, "Madem öyle benim biriktirdiğim parayı da sen al. Hiç olmazsa amacımı kısmen gerçekleştireyim" diyerek yıllardır biriktirdiği tüm parasını arkadaşına verdi... Bakan, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'di, dedikodu olur endişesiyle yurtdışına göndermediği öğrenci ise oğlu Can Yücel'di. Yurtdışına giden öğrenci ise daha sonra dünyanın en ünlü beyin cerrahı olacak Prof. Dr. Gazi Yaşargil...

Hiç kopmadılar
Can Yücel'in biriktirdiği harçlığı da alan genç Gazi Yaşargil, 1943 yılında Almanya'ya gitti ve tıp tahsiline başladı. 2. Dünya Savaşı'nın en sıcak günlerinde iki yıl Almanya'da kaldı, daha sonra da İsviçre'ye geçip, Zürih Tıp Fakültesi'ne girdi. O dönemin ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Rudolf Nissen'in dikkatini çekti ve bu hocanın asistanı oldu. Bu süre içinde Can Yücel ile ilişkisini hiç kesmedi. Can Yücel sık sık arayıp, derslerini sordu.

Gazi Yaşargil'in asistanlığı devam ederken Türkiye'de TSK 27 Mayıs 1960'da yönetime el koydu. Gazi Yaşargil'in doçentlik sınavına gireceği günlerde Türkiye'den asker celbi geldi: "Ülkene dön, askere gideceksin." Asker celbinin geldiği günlerde liseden arkadaşı olan Ömer İnönü, Gazi Yaşargil'i ziyaret etti. İnönü'ye, "Git babana söyle, profesör olmaya yakınım, profesör olup askere gelirim" diyen Yaşargil, İsmet İnönü'nün oğlunun temaslarından da istediği sonucu alamadı. Bakanlar Kurulu Karan ile Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Vatansızların taşıdığı "haymatlos" pasaportuyla yaşamaya başladı. Önce profesör, sonra da ordinaryüs profesör oldu.

40 yıl sonra buluşma
Yıllar sonra Yaşargil, Turgut Özal'ın girişimiyle yemden vatandaşlığa alındı. Türkiye'ye gelmekten hâlâ çekinen Yaşargil'e pasaportunu dönemin Sanayi Bakanı Şükrü Yürür götürdü. 18 yaşında ayrıldığı ülkesine girme şansını 35 yaşında yitiren Yaşargil, 63 yaşında Yürür'le birlikte Türkiye'ye geldi. 150 bin nüfusla bıraktığı Ankara'ya geldiğinde çok duygulandı. Otomobilden inmedi ve tam 3 saat otomobille Ankara'yı gezdi. İstanbul'a geçip can arkadaşı Can Yücel'le buluştu. Yaşargil, 40 yıldır göremediği Can Yücel'e, "Seninkiler gibi bir şiir yazsam, başka bir şey istemem" dedi. Yücel yanıtladı: "Ben de senin gibi bir operasyon yapsam başka bir şey istemem hayattan!"

1999 yılına gelindiğinde Can Yücel, Datça'daki evinde ağırlaşınca oğlu Hasan hocasına durumu anlatan bir yazı ile birlikte babasının onun için imzaladığı son eserini göndereceğini bildirdi. "Mekanım Datça olsun" adlı kitap, 12 Ağustos 1999'da Yaşargil'in eline geçti. "Gazi... gözümün bebeği...giderayak..." diye yazan. Aynı gün oğlu Hasan'dan "Gazi" den selam var" sözlerini duyan Can Yücel, son nefesini verdi.

Gazi Yaşargil, kendi oğluna 'Can' ismini verdi. Yücel'in oğlu Yeni Hasan'ı da yanına aldı
1960'lı yıllarda ikinci yeni şiir akımının önemli isimlerinden Ece Ayhan'ın beyninde tümör tespit edildi. Can Yücel, Yaşargil'e telefonla ulaştı, ameliyatı yapmasını istedi. Yaşargil Türkiye'ye gelemediği için Ece Ayhan Almanya'ya gitti. Bu telefon konuşmasında Gazi Yaşargil, Can Yücel'in, Galatasaray Lisesi'nden mezun olan oğlu Yeni Hasan Yücel'i yanına kendi oğluna Can adını veren Prof. Yaşargil, arkadaşının "emanetine" de tıp eğitimi ve beyin konusunda uzmanlık alması için yardım etti, destek verdi.

Haberin Devamı