Ölüm emri bu kitapta

Dost tarikatı lideri İhsan Güven'le eşi Sibel Güven'in ölümünü yasadışı örgüt İBDA-C gazetelere gönderdiği bir e-mail'le üstlendi. Pop şarkıcısı Çelik'in de aralarında bulunduğu çok sayıda müridi olduğu öne sürülen Güven ve eşinin öldürülmesiyle ilgili e-mail'de, "Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'na uygulanan telegram işkencesinin baş sorumlusu, Çelik Erişçi'nin akıl hocası, emekli binbaşı İhsan Güven, 30 Nisan cuma günü 14.00 civarında İBDA-C savaşçıları tarafından kafasına sıkılan tek kurşunla gebertilmiştir. Refakatçisi kadın da karnından yediği tek kurşunla öldürülmüştür. Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu'na uygulanan telegram işkencesinin tüm kadrosu bilgimiz dahilindedir. Köpekler sıralarını beklesinler. Ya şeriat, ya ölüm. Yaşasın İBDA-C. Yaşasın Kumandan Salih Mirzabeyoğlu. Yaşasın ehli sünnet mücadelemiz. Allahu Ekber" deniliyordu. "Telegram işkencesi", daha önce örgütün lideri Salih Mirzabeyoğlu tarafından dile getirilmişti. Kartal Cezaevi'ndeyken DGM'ye verdiği bir ifadede "Atatürkçü" olduğunu söyleyerek dikkatleri üzerine çeken Mirzabeyoğlu, bir süre sonra kendisine zihin kontrolü yapıldığı için böyle tuhaf davrandığını öne sürmüştü. Mirzabeyoğlu, zihin kontrolü (Telegram) yoluyla beyninin ele geçirildiğini ve kendisinin elektromanyetik dalgalarla "Siborg: Yarı insan Yarı Robot'a dönüştürüldüğünü söylemişti.

En büyük hatası belasını bulmak için bana çatması
Bu iddiaların kamuoyunda oluşturduğu yankı etkisini korurken Mirzabeyoğlu, 2003 yılında "Telegram-Zihin Kontrolü" adında bir kitap yazdı. Aynı yıl piyasaya çıkan bu kitapta Mirzabeyoğlu, kendisine uygulandığını iddia ettiği "zihin kontrolü" ile ilgili bütün detayları verdi.

Cinayetle, olayı üstlenen İBDA-C arasındaki bağlantı incelenirken bu kitapta yer alan bazı ayrıntılar da cinayette hiçbir şeyin raslantısal olmadığını ortaya koydu. Mirzabeyoğlu, bu kitapta kendisine uygulanan zihin kontrolünün tek sorumlusunun İhsan Güven olduğunu söylüyordu. Kitabında hakaretler yağdırdığı Güven'i şöyle tanımlıyordu: "80 yaşlarında, Parkinson hastası bir manyak ama öyle alelade soydan değil de, kitabî yönü zengin zannedilen, muhteşem bir manyak. Üstadım'ın Şeyh Bedreddin hakkında dediği gibi, ilmi nisbetinde cahil, cehli nisbetinde cesur, tehlikeli bir zır deli. Ama bütün örgütüyle -belki de!- talihsizliği, belâsını bulmak üzere bana çatmış olması. "

Telegramcıların başı Güven'di
Dost Tarikatı liderinin kendisine zihin kontrolü yapmadan önce 1997'de ablası Nalan Said'i tuzağına düşürdüğünü yazan Mirzabeyoğlu, kendisine neden zihin kontrolü yapıldığını da şöyle özetliyordu:

"İfademe, ben Atatürkçüyüm! diye başlamam ve onların dikte edeceği şekilde konuşmam için. Yahut hiç konuşmamam için. Daha sonra, mahkemedeki ifademi değiştirmem için. Ve basın önünde vücudumu robot gibi çöktürüp ağlamam ve basından özür dilemem için."

Zihin kontrolüyle ilgili NASA'daki çalışmalarla ilgili de bilgi veren Mirzabeyoğlu, Türkiye'de İhsan Güven'in başını çektiği bir "telegramcılar ordusu" olduğunu, kendisine Atatürk hakkında bir kitap yazdırmak istediklerini belirtiyordu: "Rezillerin en rezili insanların, aşağılığın en bayağısı tertiblerle ve benzerleri arasında da gerçekten sefillerin en sefili düşünceleri -aşureleri adına beni yok etmek veya mankurt adam yapmak istemeleri, aslında benim şahsımda davama duyulan korkudan, -1999 Metris ve Bandırma destanlarındaki gerçeklemelerden- ve li-sân-ı hâl ile tersinden gösterdikleri hayranlıktandır. Necib Fazıl'la beraber Efendi Hazretlerini de tanıdıklarını sanan ve rezilliklerine uygun şekilde telegram yoluyla onları bana kötüleyen bu salaklar ordusu, bana niye ille de Atatürk hakkında kitap yazdırmak istesinler ve DGM'de ille de Atatürkçüyüm! demem için çalışsınlar?"

Atatürkçü olduğu için ağabeyimi hedef seçtiler
Cinayeti İBDA/C'nin üstlenmesinin ardından İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler dün gün boyu cinayetin işlendiği evde çalıştı. Cesetler üzerinde yapılan ilk incelemede İhsan Güven'in sol kaşından vurulduğu; üzerinde gecelik bulunan Sibel Güven'in de boynundan vurularak öldüğü tespit edildi. Kapının zorlanmadığını belirten polis, İhsan Güven'in mail yoluyla tehdit alıp almadığının tespiti için bilgisayarına el koydu. Çiftin oturduğu Havuzlu Sitesi'nin kapıcısı Mustafa Bağrıyanık, "Çelik en son bir hafta önce geldi. Bir süre kalıp gitti. Dün gece de olayın ardından Çelik'in jeep'ini kapının önünde gördüm" dedi. İhsan Güven'in kardeşi Ömer Güven ise "Ağabeyim siyasi amaçla öldürülmüş olabilir. Necip Hablemitoğlu'nu da öldürdüler, aynı kişiler olabilir. Atatürkçü bir insan olması nedeniyle hedef seçilmiş olabilir. Adi bir olay olduğunu sanmıyoruz" dedi.

Ömer Güven, İhsan Güven'le ilgili açıklamalar yapan Ayşe Ersoy'a da tepki göstererek, "Ayrılırken 30 milyar aldı. Parası bitince atıp tutmaya başladı. Ama bu olaylar onunla ilgili değil. Siyasi" diye konuştu. Güven çifti Habipler Merkez Camii'ndeki cenaze töreninin ardından Yayla Mezarlığı'nda toprağa verildi. Törene Çelik de katıldı.