Tarihin yeni yazımı

Paris’te bir yürüyüş oldu. Bir milyondan fazla insan, 50’ye yakın devlet ve hükümet başkanı, 1 kral, onlarca ülkenin dışişleri bakanları, diğer ülkeleri temsil eden büyükelçiler.

Yürüyüşte bir pankart vardı: “Ben Yahudi’yim, ben Müslüman’ım, ben Hıristiyan’ım, ben Ate’yim, ben Charlie’yim...”

Yürüyüşe katılan dünya liderleri arasında bütün bu dinlerden insanlar vardı. Bunlar arasında insan hakları karnesi kötü olanlar da vardı, ama onlar da gelmek zorunda kalmıştı.

Türkiye’nin Başbakanı da yürüyenlerin arasındaydı, öndeydi, herkesin acısını paylaştı.

Teröre karşı böyle bir dünya birliği oluşması, herhalde en karamsarlarda bile bir umut uyandırmıştır. Tarihin yeniden yazılabileceğine ilişkin bir umut.

Şu anda tarihi hâlâ kanla, ölümlerle, cinayetlerle, insanların insanlara yaptığı zulümlerle, kötülüklerle yazıyoruz

Ama tarihin başka bir şekilde yazılabileceğine olan umut sönmüş değildir, Paris yürüyüşüyle dirilmiştir.

Fransa Başkanı Hollande’ın olayın ilk anından itibaren yaptığı açıklamalarda katillerden ‘Fransız teröristler’ olarak söz etmesinin önemini de Paris yürüyüşü gösterdi. Katiller Fransız vatandaşıydı ve Hollande dini aidiyetlerine vurgu yapmadı, “Fransız teröristler” kelimeleri kullandı.

Haberin Devamı

Yürüyüşte hem İsrail lideri Netanyahu vardı hem de Filistin lideri Abbas vardı. Aralarında birkaç metre mesafe vardı ve birlikte yürüdüler.

Wolinski’nin, Cabu’nün ve diğerlerinin ölümleri insanlığın tümüne yeni bir titreşim verdi. Wolinski de Cabu de diğerleri de kalemlerini hep insanlığa insanca titreşimler vermek için kullanmışlardı. Canlarını kaybederken en büyük başarılarına da imza attılar.

Bundan sonra bazı olaylar “Paris yürüyüşünden önce” veya “Paris yürüyüşünden sonra’ diye anlatılacak, yorumlanacak. Bundan sonra tarihin yazımında bazı kelimelerin ağırlığı azalacak, bazı kelimelerin ağırlığı artacak.

Wolinski abi, senin kalemin için yürüyen, dünyanın bütün kalemlerinin özgürlüğü için yürüyenleri izlerken imzalı kitapların yanımdaydı, onları karıştırdıkça bu yürüyüşü ve senin 80 yaşına kadar yaptığın mücadeleyi daha iyi hissettim.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR