Müttefik değil mi?

Türkiye’nin IŞİD’e karşı ABD’nin istediği işbirliğini yapmaması yine “stratejik ortağı” kızdırdı. Wall Street Journal, Türkiye’nin ABD’nin müttefiki olup olmadığını sorguluyor.

ABD ve Batı, Arap baharının ilk döneminde Ankara ile aynı heyecan ve iyimserlik hattındaydı. Ancak baharın içinden çıkması beklenen demokraside, siyasi İslam’ın önemli bir ağırlık taşıması farklı algılandı. Batı, bunu “demokrasinin içinde” görmedi ve mesafe aldı.

Ankara ile ABD yönetimi ve Batı arasındaki “serinlik” burada başladı. Ve Suriye meselesinde Ankara’nın öne çıkmasıyla serinlik arttı.

Birinci Körfez savaşında ana eğilim, Turgut Özal’ın politikası, Batı hattında kuvvetli olarak yer almak ve kendi deyimiyle “bir koyup üç almak” beklentisine dayanıyordu.

ABD’nin Irak işgali öncesinde de Ankara’da bir eğilim ABD’nin yanında yine kuvvetli olarak yer almak yönündeydi, ama AKP hükümeti askeri desteği reddetti ve mesafeyi bir tavır aldı.

ABD’nin Ankara’ya son gelişi de IŞİD operasyonları için kuvvetli destek içindir ve Hükümet yine ABD’nin talebini yerine getirmemiştir.

Haberin Devamı

IŞİD olayı, Ortadoğu’da bir kez daha Amerikan askeri varlığı için bir gerekçe olmuştur. ABD, IŞİD dolayısıyla bölgedeki radikal İslamcı hareketlerin askeri gücünü kırmak için kararlı göründüğü gibi, Ankara’nın katılımında da ısrarcıdır.

Türkiye’den IŞİD’e katılan insanların bulunması, bunların Türkiye toprağında bazı hareketlerinin tespit edilmesi aslında Ankara’yı, doğrudan askeri destek olmasa da, ciddi tedbirler almaya zorlamaktadır.

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinin Müslüman vatandaşlarının da IŞİD’e katıldığı kanıtlanmıştır. Bunlar, o ülkeler için olduğu gibi Türkiye için de bir “resmi destek” anlamına gelmez ama çok sayıda Türk vatandaşının da hem kutsal Cihad adına, hem de ayda bin dolar maaş ve yağma imkanları için bölgeye gitti de ortadadır.

ABD’nin bu aşamada “Artık müttefik değil miyiz” sorusunu ortaya atması da Ankara için fazlasıyla hassas bir dış politika döneminin habercisidir.

DİĞER YENİ YAZILAR