Geriliğin ölçüsü insan hayatı

Şu alanda bu alanda övünmekle bitiremediğimiz ilerlemeler var. Ama gerilik istatistiklerinde yerimizi sapasağlam koruduğumuz alan insan hayatının değeri.

Kendimizden geri addettiğimiz toplumlarla ilgili gözlemimiz, buralarda insan hayatının ucuzluğudur. İnsana insan olarak verilen değerin düşüklüğüdür. İnsan hayatlarının yok edilmesi, mahvedilmesinin kolaylığıdır.

Biz de zaman zaman insan hayatının değeri üzerinden geriliğimizi fark ediyoruz, sonra hızla unutuyoruz.

Soma faciasında hatırladık. Yasaların, yönetmeliklerin insan hayatının korunmasında esamesi olmadığını gördük. Hemen unuttuk.

Sık sık kadın cinayetleri istatistikleri önümüze geliyor. Kadın hayatının ucuzluğunu görüyoruz, ama bunlar birer rakam olarak beynimizi sıyırıp geçiyor, kadınları öldürenlere uygulanan “hafifletici sebep“ indirimleri birer küçük sızı olarak kalıyor.

Yine unutacağız

Şimdi de İstanbul’un göbeğinde bir dev inşaatta asansör çakıldı, on genç insan, on inşaat işçisi hayatını kaybetti. Nedenlerini bir süre konuşacağız, tartışacağız, yine yasaları yönetmelikleri sereceğiz. Sonra yine unutacağız.

Haberin Devamı

Unutacağız, kendi geriliğimizi doğru dürüst düşünmek, algılamak istemediğimiz için unutacağız.

Geçen günlerde üst üste turist cinayetleri yaşandı, bunlar da gazetelerin birinci sayfalarında küçük haberler olarak göründü, hafızamızın “olur böyle şeyler” kısmında yerlerini aldı.

Roboski’de sorumlu aramayı da epeydir bıraktık. “Olur böyle şeyler”in içinde “kabul edilebilir zayiat” olduğu için bıraktık.

Paris’te öldürülen üç Kürt kadının peşini de hep birlikte bıraktık. Bu cinayetler de “olur böyle şeyler” kısmında “savaş zayiatı” hanesine yazıldı gitti.

Hrant Dink cinayetinin de aynı hanede unutulması isteniyor. Hrant Dink de bir “savaş kaybı” sayılacak, bu savaşları geride bıraktığımız inancıyla unutmayı tercih etmemiz beklenecek.

Birçok gelişmişlik-gelişmemişlik ölçütü var. Ama temel ölçüt “insan hayatının değeri”dir ve burada bu arada az gelişmişlik hattındayız ve de buradan çıkmaya niyetimiz yok.

DİĞER YENİ YAZILAR