AKP’nin Güneydoğu formülü

Haberin Devamı

Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır seyahatinin sonrasında geldiği “ya sev ya terk et” tavrının ardından AKP’nin yerel seçimde bölgede alacağı oy oranı tartışmalı hale geldi.

Bu gelişmelerden önce AKP’nin Diyarbakır dahil olmak üzere DTP’nin kalesi olan birçok ili zorlayabileceği tahmin ediliyordu.

“Ya sev ya terk et”in etkileri açık olarak bilinmiyor.

Ancak DTP’nin son gösterilerle yaptığı gövde gösterileri, bu partinin de yerel seçimlere asılacağını, AKP ile mücadele edeceğini gösterdi.

Son manzaranın ve Başbakan’ın sinirli tavırlarının etkilerinin AKP’nin aleyhine olacağı da söylenebilir. Başka bir deyişle AKP, son gerilim öncesi girdiği “Güneydoğu’yu alacağız” havasından uzaklaşmış görünüyor.

***

Bölgedeki güç dengelerine bakıldığında DTP’nin bu seçimde de Kürt kökenli nüfusun ağırlıkta olduğu illerde birinci parti olması ve “kaleleri”ni koruması normal bir sonuç olacaktır.

Ama... Evet burada bir “ama” var ve ama, DTP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili. Seçim takvimi çalışmaya başlamıştır, DTP de diğer partiler gibi adaylarını Yüksek Seçim Kurulu’na bildirecektir.

Eğer DTP hakkındaki dava listelerin kesinleşmesinden sonra sonuçlanır ve DTP kapatılırsa, bu partinin bütün adaylarının adaylıkları düşecektir. Aday gösterme süresinin tamamlanmış olması dolayısıyla DTP’nin genel seçimde yaptığı gibi bağımsız adaylar göstermesi de mümkün olmayacaktır.

Eğer DTP bu şekilde seçim yarışından bertaraf edilirse, buna gösterilecek tepkiler de tahmin edilebilir. Ama sonuçta AKP bütün yöredeki belediyeleri kazanacaktır. Bölgede ne CHP ne de MHP vardır ve tepkiler ne olursa olsun AKP seçime Güneydoğu’da tek başına girmiş gibi olacaktır.

***

Yukarıdaki senaryonun, DTP’nin her ne pahasına olursa olsun siyaset sahnesinden çekilmesini isteyenlere de cazip geleceği açıktır.

Senaryonun benimsenmesi, aynı zamanda, daha önce AKP’nin kapatılması için uğraşanların bu kez AKP ile birlikte DTP’nin kapatılması üzerine işbirliği yapmaları anlamına gelecektir.

Bu koalisyon kimilerine şaşırtıcı gelebilir. Ama son dönemdeki siyasi gelişmelerin tümüne bakıldığı zaman hiç de şaşırtıcı değildir, çünkü şu anda temel meselelerde AKP ile CHP ve MHP arasında bir fark kalmadı gibi. Avrupa Birliği’ne mesafe konusunda üçü de aynı çizgide. Kürt meselesinde üçü de aynı tavırda, “ya sev ya terk et”te bir araya geldi. Hatta son günlerin çok konuşulan konusu Ermeni meselesinde de CHP’nin sözcüleri ile AKP’liler tümüyle aynı fikirde olduklarını her vesileyle gösteriyor.

Tümüyle “sağa yatmış” bir siyasi sistemde, AKP’nin yerel seçimde DTP’yi bertaraf etme, hatta DTP’yi tümüyle bertaraf etme senaryosu üzerinde ittifak sağlamak zor olmayacaktır.

Bu kadar ağır bir şekilde “sağa yatmış” bir sistemde üçlü, hatta “dörtlü” koalisyonun karşısında dengeyi sağlayacak bir “sol” seçenek ortaya çıkmadığı sürece “büyük koalisyon”un tümüyle “eksik demokrasi” de anlaşması da sürpriz olmayacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR