Müzik yapmıyor film yönetiyorum

Karanlık ama bir o kadar da aydınlık Nordik tavırlarını ortaya koyan 12 şarkıdan oluşan “Team Dreams” albümünü hayranları ile buluşturdular. Dinlerken sizi hayal alemine daldıran bu güzelim şarkıları ise 12 Nisan akşamı Zorlu PSM Studio sahnesinde seslendirecekler. Sanata bakışı ile kendine hayran bırakan Sóley ile de kreatif yanını şekillendiren etkenleri konser önce konuştum.

Müzisyen arkadaşlarınla takılıp kolektif işler ortaya çıkarmak seni kreatif anlamda nasıl besliyor?

Harika! Çok keyif alıyorum. Hem sürekli aynı şeyleri yapmamak ve değişik müzik türlerini keşfetmekten memnunum, hem de sorumluluğu bölüşmek iyi oluyor. Her zaman ilgi odağı olmayı sevmiyorum.

Şarkılarınızdaki sinematografik hissi ortaya çıkaran nedir?

Çok güçlü bir görsel hayal gücüm var; bu işe başladığımdan beri müzik yapıyorum düşüncesinden çok film yönettiğim hissini yaşıyorum. Karanlık ve garip sanat filmlerinden çok hoşlanıyorum. Genellikle filmlerden ilham alıyorum.

Nordik sanatının karamsar olduğunu ama buna rağmen içinde bir iyimserlik beslediğini sen de düşünüyor musun? Çünkü senin müziğin tam da bu hissi veriyor...

Evet, katılıyorum. Nordik sanatı çok pesimist biriyseniz sizi yiyip bitirebiliyor.

Uzayda birini sevmeyi anlattım

Team Dreams albümünün yaradılış süreci nasıldı ve bu albüme katkını nasıl tanımlarsın?

Vaktim olduğu an oturup yeni bir fikir, ton ya da ritim üretip bizim çocuklara gönderdim. Onlar da üstüne bir şey eklediler ve hep beraber elimizdekileri nasıl bir şarkıya dönüştüreceğimizi konuştuk. Aynı şey onlar için de geçerli oldu; onlar da yeni ya da eski şarkıları, ritimleri benimle paylaştılar, ben de onların üstüne söz yazdım, çaldım ve söyledim. Benim açımdan her şarkının kimin fikri olduğu açık, fakat herkesin doğru tahmin edebileceğinden emin değilim.

Team Dreams albümünün sözlerinde neye odaklandınız? Müzik konusunda yeterince özgür müydünüz?

Aklımıza ne geliyorsa onu yazdık. Bazı cümleler gerçekten sadece havadan sudan fakat bazı şarkılar da gerçekten de bir şeylerden bahsediyor. Örneğin Space’i yazarken, yerçekiminin ve sesin olmadığı uzayda yaşamanın ve orada birini sevmenin nasıl olacağını hayal ettim. Dream Team Party Kids’i bir okul arkadaşım hakkında yazdım;

14-15 yaşındayken onun evine gider ve parti yapardık. Yaşlı ailesine bunu asla söyleyemezdi. Okulun ineklerindendi, sanırım bu yolla herkesle arkadaş olmaya çalışıyordu, fakat biz de biraz acımasızmışız. Hafta içi bile ona giderdik!

Kararlı kadınlardan ilham alıyorum

Solo olmak mı yoksa bir ekip ile turnelemek mi?

İkisi de! Bence değişik projeleri dengelemek iyi bir şey.

Dünyada sana neler ilham veriyor?

Bugünlerde, her şeye büyük kararlılıkla karşı duran ve hiçbir şeyi takmayan kadınlardan ilham alıyorum. Onlara, düşüncelerine ve tutumlarına bayılıyorum!

Son dönemde neler dinliyorsun? Mesela kızına neler dinletiyorsun?

Her türden şeyler dinliyorum. Björk’ün yeni albümünü, geçtiğimiz sene çok güzel bir albüm yayımlayan, İspanya’dan Colleen’i, Kaitlyn Aurelia Smith’i, Grouper’ı ve Sarah Neufeld’ı dinliyorum. Afrika müziğine, saykodelik ve sade ritimlerine aşığım. Tesadüfen 1980 yıllarından bir grup buldum, adı African Head Charge, deneysel saykodelik dub müzik yapıyorlar. Muhteşemler. Haftada üç kere afro dansa gidiyorum, geçen sene Batı Afrika’da Gine’ye dans etmeye gittim. Kızımın favorileri ise SZA ve ABRA. İkisi de harika.