PKK'ya para verir misiniz?

Başlıktaki soruya yanıtınızı biliyor gibiyim: - Ne münasebet? Asla tek kuruş vermeyiz! Peki; bugüne kadar korsan kitap ya da kaset, CD, VCD, DVD aldınız mı?

Haberin Devamı

Başlıktaki soruya yanıtınızı biliyor gibiyim:

- Ne münasebet? Asla tek kuruş vermeyiz!

Peki; bugüne kadar korsan kitap ya da kaset, CD, VCD, DVD aldınız mı?

Pazarlarda ya da meydanlarda kurulan tezgahlarda satılan Adidas, Puma, Nike, Polo, Versace, Gucci, Dolce Gabbana, Diesel, Louis Vuitton, Ralp Lauren, Barbie, DKNY, Prada, Lacoste, Paul&Shark gibi markaların taklitlerini kullandınız mı?

İşte bu soruya verdiğiniz yanıt "evet"se, o zaman siz, ne yazık ki istemeye istemeye de olsa bu terör örgütüne para kazandırmışsınız!

Çünkü Interpol'ün raporlarına göre, PKK gibi terör örgütleri sadece uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığından para kazanmıyor...

Aynı zamanda "korsan" ve "taklit" ürünlerden besleniyor.

İşte bu yüzden eğer her gün onlarca masum insanı öldüren bu terör örgütüne destek olmak istemiyorsanız; hiç değilse bundan sonra korsan kaset, kitap, CD ya da taklit ürün almayın!

Çünkü PKK; bunların üretiminde, dağıtımında ya da satışında mutlaka var.

***

Korsanı tercih ettiğinizde belki 5 milyon liralık bir CD'yi 1 milyon liraya dinliyorsunuz...

Peki; verdiğiniz parayla, PKK'nın, belki de kapı komşunuzun oğlunun beynine sıkacağı kurşunu satın alacağını biliyor musunuz?

Başka İstanbul mu var?
Eskiden sokağa işeyenlere, olur olmaz yerlere çöp dikenlere, kaba saba konuşanlara hep aynı söz söylenirdi:

"Başka İstanbul mu var? Kendine çekidüzen versene!"

Dikkat ediyorum da bu söz eskilerde kaldı.

Bunun yerine belki farkında değiliz ama artık hemen hepimiz, "AB'yle müzakerelere başladık, hâlâ adam olamadın"ı kullanmaya başladık.

- Maslak'tan Mecidiyeköy'e iki saatte geldim abi. AB'yle müzakerelere başlamışız, halimize bak!

- AB'ye müzakereler başladı beyim, siz hale gazete kağıdına mı sarıyorsunuz sattığınız ekmeği?

Bu örnekleri binlerce, milyonlarca sıralayabilirim.

Tribündeki seyirci, yanlış düdük çalan hakeme sinirlenir:

- Ulan sayın i..e hakem... Bak sayın diyorsam sana duyduğum saygıdan değil, AB'ye gireceğimiz içindir.

***

Aslında ne daha düne kadar "Buradan başka İstanbul mu var?" diye bağırırken kendimiz İstanbullu gibi davranıyorduk ; ne de bugün "AB'yle müzakereler başladı, millet hâlâ donla denize giriyor" derken AB'nin çağdaşlık düzeyini yakalamak umurumuzda!

Yaptığımız sadece "bir yerlere tutunarak" sağımıza solumuza çamur atmak!

Aksi taktirde, önündeki arabadan caddeye tüküren adama "AB'ye giriyoruz lan öküz, sen hâlâ caddeye mi kusuyooon?" diye çıkışan taksi şoförü, arkada oturan yolcusunu düşünüp avaz avaz bağıran radyonun sesini biraz kısma gereği hissetmez miydi?

***

Kısacası; buna da alışacağız!

Ama umarım yıllardır "Başka İstanbul mu var?" diye diye yok ettiğimiz "İstanbul kültürü"ne benzemez bu yeni sürecin sonu...

Yoksa, bizi bırakın ama; koskoca AB'ye yazık olur!

TCDD: Havaya para savurmuyoruz!
Geçen perşembe günü yayınlanan "TCDD'de ilginç bir ihale" başlıklı yazımda, TCDD Genel Müdürlüğü'nün trenlerdeki kapkaç olaylarını önlemek için kurmaya karar verdiği kapalı devre televizyon sistemine değinmiştim.

Bu sistem son derece yararlıydı; ama kurulacakları trenler, Marmaray Projesi (tüp geçit) hizmete girdikten sonra, yani en fazla iki yıl içinde seferden kaldırılacaktı.

Bu yüzden bu trilyonlarca liralık yatırım, havaya savrulmuş olmayacak mıydı?

İşte bu sorulara, TCDD yönetiminden yanıt geldi.

Aldığım uzun açıklamada, projenin maliyetinin yaklaşık 1 trilyon lira olduğu belirtiliyor ve özetle şunlar söyleniyor:

"Banliyö trenlerine yapılacak olan güvenlik ve anons sistemi, modüler bir şekilde planlanmış olup, istenildiği taktirde başka araçlara aktarılacaktır. Kaldı ki; Marmaray Projesi'nin devreye girmesiyle açığa çıkacak olan banliyö tren dizileri atıl olarak tutulmayacak, elektrifikasyona sahip hatlarda işletmeye konulacaktır. Çünkü birçok hat kesiminde araç yetersizliği nedeniyle taleplere cevap verilememektedir. Bu nedenle kuruluşumuzun ölü bir yatırım yapması söz konusu değildir."

DİĞER YENİ YAZILAR