Haberin Devamı
Bugün Türkiye Cumhuriyeti için çok önemli bir günün yıldönümü... Bilin bakalım, bu "önemli" olay ne olabilir?
Ben söyleyeyim: "Saltanaf'ın kaldırılmasının 82'nci yıldönümü...
1 Kasım 1922'de kabul edilen yasa Meclis'te görüşülürken, Atatürk saltanatın kaldırıldığını şu sözlerle ilan etmişti:
"Hakimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları Türk Milleti'nin hakimiyet ve saltanatına zorla el koymuşlardı. Bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdir. Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emrivâkidir."
Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları o gün bu "emrivaki "de bulunmasalardı ve saltanatı yıkmasalardı, ne cumhuriyet kurulurdu ne de bizler bugünkü özgürlüğümüze sahip olurduk...
29 Ekimleri, 23 Nisan'ları, 19 Mayısları ve 30 Ağustos'ları elbette kutlayacağız...
Ama bana göre bugün de bayram ilan edilmeli ve adı da ''Özgürlük Bayramı" olmalı...
Haddini bil, Cem Özer!
Ülkemizde gazeteler ve televizyonlar sayesinde şöhreti ucuza yakalayan bazı "kifayetsiz muhterisler" bas tacı etmeleri gereken bu kurumlara sırf şöhretlerini sürdürebilmek için her fırsatta saldırmayı alışkanlık haline getirdiler...
Eski "talk show"cu. şimdinin yerli dizi oyuncusu Cem Özer de son 10 yıldır "sansasyonel özel hayatı"yla Televole türü programların değişmez malzemeleri arasında. Biliyorsunuz bu bey. geçtiğimiz günlerde oyuncu Nurgül Yeşilçay'la sözüm ona "sürpriz" bir evlilik yaptı...
"Sözüm ona" diyorum, çünkü evleneceklerinden gelin hanımın bile haberi yoktu (!) ama. nikâhtan sonra detaylı görüntüler bütün kanallara dağıtıldı.
Böylece beyefendi, sönmeye başlayan şöhretini biraz daha sürdürme fırsatı yakaladı.
Hatırlarsınız: bu Cem Bey. simdi eşi olan Nurgül Hanımla geçtiğimiz mart ayında bir gece kulübünde meslektaşlarımıza biraz fazla samimi bir şekilde yakalanmıştı. Kameraları görünce söylediği ilk söz de "Timsahlar geldi! Şimdi ne yapacaksınız geri zekâlılar?" olmuştu.
Bizim "büyük", "saygın" ve "pişkin" gazetelerimiz de bu küstahça sözleri yayınlamakta bir sakınca görmemişlerdi.
Cem Özer evlendikten sonra ilk iş olarak eşi Nurgül Yeşilçay ile birlikte. Show TV'nin ana haber bültenine konuk oldu. Sunucunun. "Neden evlendiniz" sorusuna yanıt verirken de. yine mesleğimize ve meslektaşlarımıza çatmayı ihmal etmedi: "Gazetecilerin Ne zaman evleneceksiniz? Neden ayrıldınız?' sorularından bıktığımız için. Yazacak haber bulamadıklarından durmadan bizimle uğraştılar."
Bak Cem kardeşim!
Ben bu magazin islerinden hiç anlamam...
Ama magazinci kardeşlerimin senin gibi "coşkun" bir karakter hakkında, "yazacak bir şey bulamamak" gibi bir sıkıntısı hiçbir zaman olmadı...
Olsa olsa. senin gazabına uğrayan başkalarını üzmemek için bazı haberleri bile bile görmezden geldiler.
Sana. "Neden seni Reina'ya, Laila'ya almıyorlar Cemciğim?" desem, bu senin için bir şey ifade eder mi?
Kısacası yazmadıklarımızı kendine kâr say ve edebinle işini yapmaya bak!
Her fırsatta mesleğimize hakaret, muhabir kardeşlerime de küfür etmekten vazgeç...
Unutma ki on yılı aşkın bir süredir bu ülkede paşalar gibi yaşıyorsan bu. tümüyle bugün beğenmediğin gazetelerin, televizyonların ve gazetecilerin sayesinde...
Ekmek yediğin kapıda, hacetini görme.
Çarpılırsın!
Kablolu TV şikâyetleri
Türk Telekom'un "Kablolu TV" hizmetine değinmiştim ya; okurlardan şikâyet yağdı...
Abonelerin 43 milyon lira ödeyerek sahip oldukları haklarını "devredememeleri", hatta başka bir adrese taşındıklarında "transfer" edememeleri, en fazla yakınılan konulardı.
Diyelim ki bir evde kiracı olarak oturuyorsunuz ve 43 milyon lira bağlantı ücreti ödeyerek Kablolu TV'ye abone oldunuz. Bir süre sonra ise başka bir eve taşındınız. Ödediğiniz para yanıyor...
Türk Telekom'un bu gibi durumlarda abonelere yardımcı olması ve kolaylık göstermesi gerekmez mi?
