Bu sefer görevi ihmal suçu kesin!

AKP'li Milletvekili Nusret Bayraktar, hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili TBMM'de yaptığı konuşmada, Ulaştırma Bakanlığı'nın hiçbir suçu olmadığını belirterek, "Kaza tamamen kem gözlerin nazarı" demişti...

Haberin Devamı

AKP'li Milletvekili Nusret Bayraktar, hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili TBMM'de yaptığı konuşmada, Ulaştırma Bakanlığı'nın hiçbir suçu olmadığını belirterek, "Kaza tamamen kem gözlerin nazarı" demişti...

Ne yazık ki dün yine bir tren kazası oldu... Gebze'nin Tavşancıl Beldesi'nde Başkent Ekspresi ile Adapazarı Ekspresi çarpıştı.

Hızlı tren kazasından sonra tüm suçu "nazar"a yükleyen zihniyetin temsilcileri...

Haydi yanıt verin:

Kaza yapan trenlerde nazar boncuğu var mıydı?

Eğer yoksa; bu, görevinizi ihmal ettiğiniz anlamına gelmiyor mu?

Tren yollarına "okunmuş su" serptiniz mi?

Vagonları "mavi-beyaz nazar boncuğu" şeklinde boya-dınız mı?

Lokomotiflere "kurşun" döktürdünüz mü?

***

Bu satırları yazdığım sırada 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, çok sayıda da yaralı olduğu açıklanıyor. Hal böyle iken bunları yazışımı kimileri "gayri ciddi" bulabilir.

Ama ne olur elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin:

Kazaları "kem gözlere" bağlayanların sözleri henüz kulağımdan silinmemişken, başka ne yazabilirim ki?

İmzasız mektuplar: Ben korkuyorum sen savaş
Roche firmasının SSK'ya yüksek fiyatla ilaç sattığını belgelediğimiz günden bu yana aldığım mektupların ve elektronik posta mesajlarının sayısı yüzlere ulaştı...

Ama bu mektupların ortak özelliği tamamına yakınının imzasız olması!

Beyefendi oturmuş ve "Sayın Mutlu" ile başlayan uzun bir mektup yazmış...

Baştan sona kadar da birçok kişiye ve kuruma akla hayale gelmez suçlamalar yöneltmiş...

Bilmem ne bakanlığının açtığı ihalede bakanın, müsteşarın, genel müdürlerin, genel müdür yardımcılarının nasıl pay aldığını anlatmış...

Sakın yanlış anlaşılmasın, bu bilgiler doğru da olabilir...

Ama ne bir kanıt var; ne de tanık...

Herkes birilerini suçluyor; ihbar ediyor, saldırıyor ya da küfür ediyor...

Sonra da topu sana atıyor:

- Bu konuda ülke menfaatlerini gözeterek cesur adımlar atacağınıza ve bu bataklığın kurutulmasına yardımcı olacağınıza yürekten inanıyorum...

***

Beyefendi bizi "vatan, millet, Sakarya" diye gaza getiriyor ama kendisi topa girmiyor...

Ortaya içi boş bir sürü iddia atıp, kafamızı karıştırıyor...

Sonra da; "Bu kadar bilgiyi verdim... Artık sen de bir şeyler yaparsın" havasına giriyor...

Çoğu da; "halen bir kamu kuruluşunda çalışmakta olduğu için, mektubun altına imzasını atamadığını" belirtiyor ve bu nedenle özür diliyor...

***

VATAN okurları, bu gazetenin kimsenin yazamadığı "doğrular"ı yazdığını iyi bilirler...

Her türlü yolsuzluğun, uğursuzluğun üzerine bugüne kadar gittik, bundan sonra da gideceğiz...

Ama elimizde yeterli kanıt ve tanık olmadan da kimse hakkında tek satırlık suçlamada bulunmadık...

Kişisel intikam amaçlı ihbarlara, "çamur at izi kalsın" çabalarına itibar etmedik...

Bu yüzden "imzasız mektup" sahiplerine açık çağrıda bulunuyorum:

Bu vatan, hepimizin...

Madem böylesine akıl almaz soygunların, üç kağıtların, hilelerin-hurdaların tanığısınız; o zaman daha cesur olun...

"Memurluğum yanar" bahanesinin arkasına sığınmayın...

Eğer haklıysanız, memurluğunuz yanmaz; tam tersine büyük bir yolsuzluğu ortaya çıkardığınız için terfi bile edersiniz...

Biz nasıl ki milyarlık tazminat davalarını göze alıp, doğru bildiğimiz yola baş koyuyorsak, gelin siz de adaletsizlikleri ortaya çıkarmak için biraz daha cesur davranın...

Bir ülkede yolsuzluk çamuru gırtlağa dayanmışsa; bundan arınmanın yolu önce "namuslu ve cesur vatandaş"lardan geçer...

Biz; zaten doğru bildiğimiz yolda, kimsenin dolduruşuna gerek olmaksızın aslanlar gibi yürüyoruz...

Eğer siz de sorumluluk üstlenerek bizimle birlikte olmaya varsanız, daha da önemlisi; iddialarınızı kanıtlayabilecek du-rumdaysanız, kapılarımız size ardına kadar açık...

Ama bu cesaretiniz yoksa bize, "Ben bunların hepsini biliyorum ama korkuyorum... Haydi aslanım, sen savaş" demeyin...

Hele hele; doğruluğu meçhul bir takım iddialarınıza bizi ortak edebileceğinizi asla düşünmeyin...

DİĞER YENİ YAZILAR