Haberin Devamı
AKP’nin kapatılmasıyla ilgili dava hakkında hemen herkes düşüncesini açıkladı...
Eğer Genelkurmay Başkanı bugün İstanbul’da Harp Akademileri’nde yapacağı konuşmada bu konuya değinmezse, bir tek askerler konuşmamış olacak...
Diyeceksiniz ki, “Konuşmasınlar. Bu, demokrasiye müdahale olarak algılanacak...”
İyi de emekli askerlerin konuşmasına kimse bir şey demez herhalde... Onlardan biri olan Emekli Deniz Piyade Kıdemli Albay Hakan Boyar’dan aldığım bir “okur mektubu”nu sizinle paylaşmakta yarar görüyorum:
“Sayın Mutlu
Kısaca Yargıtay Başsavcısı’nın AKP aleyhine açtığı kapatma davasına değinmek istiyorum.
AKP iktidara geldiğinden bu yana, Atatürk ilkelerine ve inkılâplarına bağlı kesime ve özellikle de laikliğe karşı planlı ve insafsızca saldırıya geçmiştir.
Üzülerek ifade ediyorum ki; kendilerine karşı koyacak güçlü bir demokratik kuruluşun bulunmamasından kaynaklanan pervasızlığa, son günlerdeki bu olay da eklenmiş ve saldırılar yargı organlarına yönelmiştir.
Nasıl olur, kim yapar bilemiyorum... Ama bu gidişata dur diyen olmadığı takdirde, bir gece yarısı devletin bütün organlarına el konulup, rejimi savunan insanlarımızın tutuklanacağı, demokrasi ve hukukun ortadan kaldırılıp, şeriat düzeninin hâkim kılınacağı günlere gebe olduğumuz endişesini taşımaktayım.
Vatanına ve milletine âşık, bu uğurda seve seve hayatını vermeye aday, yıllarını terörle mücadeleye adamış bir emekli subay olarak, kadirşinas olarak bildiğim Türk halkının cumhuriyet kazanımlarına ve cumhuriyeti kuranlara karşı bu kadar nankör olabileceğine inanmak istemiyorum.
Mevcut rejimi korumak ve kollamak anlamında, bilhassa ’Ölüm en büyük gerçek’ deme gafletinde bularak Başsavcı’yı hedef gösteren Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’a inat, Yüzbaşı Resneli Niyazi Bey(*) gibi elimize silah alıp dağa mı çıkalım?
Saygılarımla.
Em. Dz. P. Kıd. Alb.
Hakan Boyar”
Eminim ki hâlâ görevlerinin başında bulunan binlerce askerimiz de Emekli Albay Hakan Bey’in bu kaygılarını ve isyanını paylaşıyor...
Ama onlar, demokrasimize zarar vermemek için susuyor...
Doğru olan da bu...
Yeter ki onların bu bilinçli tavrı, iktidardakilerden de yanıt bulsun; demokratik, laik hukuk devletinin ilkeleri daha fazla zorlanmasın...
Bunu aksini düşünmek bile istemiyorum!
Ve son bir not...
Bu yazıyı bir “darbe şakşakçılığı” olarak nitelemeye kalkışacak bütün geri zekâlıları akla ve sağduyuya çağırıyorum!
RESNELİ! (*)
Resneli Ahmet Niyazi Bey, 1873’te bugün Makendonya sınırları içinde kalan Manastır ili yakınlarındaki Resne kasabasında doğdu. İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerindendi.
İkinci Meşrutiyet’in ilanına yol açan ayaklanmaların lideri olarak ün yaptı.
Meşrutiyet’in ilanından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet Kahramanı”
ilan edildi.
GÜNÜN SORUSU
Eski solcu, yeni AKP’li Ertuğrul Günay, artık sağ yumruğunu sıkıyormuş... Sol yumruğunu sıktığında onun peşinden gidenler heba oldu...
Bakalım sağ yumruğunu görünce coşanların sonu ne olacak?
Altı hukuk fakültesinin dekanına basit bir soru!
Türkiye’deki ve Kuzey Kıbrıs’taki 26 hukuk fakültesinin dekanları dün toplanarak bir bildiri yayınladı.
Bildiride; AKP hakkında dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na sahip çıkıldı ve “Açılmış bir dava nedeniyle hakim ve savcılara yönelik tacizlerde bulunulması, yargı organlarının Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş görevlerinin sorgulanması hukuk devletini yıpratır” denildi...
Atatürk Erzincan, Bahçeşehir, Bilgi, İstanbul Ticaret, Koç ve Konya Selçuk üniversitelerinin hukuk fakültesi dekanları ise bildiriye imza koymayarak, hukuka ve hukukçuya sahip çıkan meslektaşlarının yanında yer almadı...
Sahi beyler; yoksa siz bir savcının açtığı dava nedeniyle tacize uğramasını, yaptığı işin sorgulanmasını hukuka uygun mu buluyorsunuz?
