AKP okullarda da propagandaya başladı. Hem de diş fırçasıyla!

Haberin Devamı

Son seçimlerden önce yoksul semtlerdeki vatandaşlara kömür, bulgur, pirinç ve alışveriş çeki dağıtmakla suçlanan AKP, bu kez gözünü “gelecek on yıllardaki” seçimlere dikti... Bu amaçla şimdiden 7-15 yaş arası “potansiyel” seçmene yatırım yapmaya başladı!

“Yatırım” derken, 70’er kişilik sınıflarda okuyan bu çocukları 20’şer kişili sınıflarda okutmak, her birine en az bir yabancı dil öğretmek için harekete geçtiklerini düşünmeyin...

Peki, ne yaptı AKP?

Önce yoksul semtlerdeki ilköğretim okullarını tek tek belirledi...

Sonra üzerlerinde ampul işareti ve kocaman AKP yazısı bulunan araçları bu okulların kapısına dayadı...

Yine AKP yazılı poşetlerle “ulufe” dağıtmaya başladı...

Uydurmuyorum, isim de veriyorum:

İzmir’in dar gelirli ailelerinin yaşadığı Yamanlar semtindeki Petkim Latife Hanım İlköğretim Okulu’nda önceki gün yaşandı bu anlattıklarım.

AKP İzmir Kadın Kolları’na üye kalabalık bir heyet bu okula giderek, AKP yazılı torbalarda öğrencilere diş fırçası dağıttı.

***


Diyeceksiniz ki, “Ne var bunda?”

Zaten böyle diyorsanız; benim de size söyleyebilecek fazla bir sözüm yok!

Ama biraz düşünün:

Ya AKP’nin, iktidar olmanın avantajıyla açtığı bu yolu diğer siyasi partiler de kullanmaya kalkışırsa...

Ya MHP’liler bu okullarda çamaşır ipi...

CHP’liler kağıt mendil...

Saadet Partililer misvak...

DTP’liler “yeni Türkiye haritası...”

DSP’liler sakız dağıtmaya başlarsa...

Böylece okullar, siyasi parti propagandası yapmak isteyenlerin uğrak yeri haline gelirse...

Küçücük çocuklar “şu partici” ya da “bu partici” olursa...

Sonra da büyüklerin yaptığı gibi birbirlerine girerse...

Tüm bu tablonun sorumlusu AKP olmayacak mı?

***


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik... Gelin ilk kez bizi şaşırtın ve kendi partinizin yaptığı bu uygulamaya izin verenlerden hesap sorun...

Eğer bugün bu hesabı sormazsanız, bir zaman sonra okul okul dolaşan diğer partilere asla dert anlatamazsınız...

Ve bu büyük tehlikenin “bir numaralı sorumlusu” olursunuz!



***




GÜNÜN SORUSU

İran’da kadınlara “kadın” denmesi bile yasaklanmış! Artık erkek olmayanlara “aile” denilecekmiş! Şimdiye kadar adları yoktu, artık kadınlıkları bile çok görülüyor... Ülkemizin bu rejime özenen kadınları:

Buna da razı mısınız?



***




Bu adamı hemen doktorluktan atın!

Beyefendinin ismi Alp Nuhoğlu. Ünlü bir jinekolog; yani kadın doğum uzmanı!

Alp Bey’in dizi oyuncusu eşi Zeynep Tokuş, birkaç hafta önce 6.5 aylık bir bebek dünyaya getirmiş. Doğumu da bizzat eşi yaptırmış. Bebeğin kafasında kanama riski varmış, dolayısıyla her an sakat kalabilirmiş. Bu yüzden doktor baba, “Bu durumda bebeği yaşatmamakta fayda var” diye açıklama bile yapmış.

Ama Allah’ın hikmetine bakın ki doğumun ardından yolu bir iş için Amerika’ya düşmüş. Beyefendinin yanında İhsan Kalkavan da varmış. “Buraya kadar gelmişken haydi kalk Fethullah Hoca’nın yanına gidelim” demiş... O da gitmiş!

Fethullah Hoca çok özel bir adammış. Kendi duasının yazılı olduğu bir altını Alp Bey’e uzatmış ve “Bunu al oğluna tak. Merak etme iyi olacak” demiş...

Alp Bey de altını alıp İstanbul’a dönmüş.

Aaaaa, bir de ne görsün; bebeği hemen iyileşmesin mi?

Bu kadarla da kalmamış Fethullah Hoca’nın Alp Bey’e yaptığı iyilik...

Beyefendi uzun bir süredir Kıbrıs’ta tüp bebek merkezi açmak istiyormuş ama ruhsat alamıyormuş. Hocanın duası sayesinde (ilişkileri değil), o sorun da aşılmış!

***


İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri...

Bu yazı, üyelerinizin biri hakkında suç duyurusu niteliğindedir.

Kendisi halkımızı pozitif bilimden değil de dinimizde de yeri olmayan hurafelerden medet ummaya yöneltme suçunu işlemiştir.

Bu davranışı, halkımızın modern tıp yerine hacıya hocaya yönelmesine, doğal olarak tedavisi mümkün hastaların zarar görmesine neden olabilecek türdendir.

Diplomasının iptalini ve doktorluk yetkisinin elinden alınmasını talep ediyorum!

Tabii; bu “Hoca Efendi’nin altını” masalının tıp literatüründe yeri yoksa!

DİĞER YENİ YAZILAR