Bizim altyapıların kimyası bozuk, yatırım yok
Son yıllarda Milli Takım olarak başarılı sonuçlar almıyoruz, bunda yabancı kuralının etkisi var mı? Çünkü Türk futbolcular piyasada altarnatifleri olmadığı için kendilerini çok kasmayıp beklenen sıçramayı yapmıyor.
Ortada bir gerçek var. Türkiye’de bu sayı Türkler’in lehine geliştiği müddetçe bu kadar yere bu kadar insan yetiştirmek kulüplerin içerisinden maalesef gerçekleşmiyor. Her kulübe sorduğunuz zaman alt yapımız var diyorlar, nitekim alt yapıları var. Fakat alt yapılardan buraya geçiş yok; bu olmadığı için zaten talep dış talebe dönüşüyor. Ya dış talep burada ön plana çıkıyor ya da bu kontenjanları doldurmak için kalitenin yüzde iki, yüzde üç, yüzde beş düşmesiyle bu kontenjanları tamamlıyorsunuz. Bu eksik kaliteyle tamamladığınız zaman ortaya çok güçlü kadrolar çıkartamıyorsunuz. Bir yerde sizin sorunun içinde cevaplamaya çalıştığınız unsur da ortaya çıkıyor; yani bu onların başarma hırslarını, daha büyük hedeflere gitme düşüncelerini ortadan kaldırabiliyor.
Türkiye bu manada bir futbol ülkesi ama bazı uygulamalarla bazı hedeflerden şaşılabilir, bu uygulamaların içerisinde bunun bir parçası olduğu muhakkak ama diğer taraftan baktığınız zaman bu bir rekabettir. Bu rekabeti kapatamazsınız, yerliye de yabancıya da açık olmalı. Burada önemli neden, “Sizin neden bu bölgeleri kendi insanınızla dolduramadığınızdır.”
Esas sorun bence, alt yapıdan sporcu yetiştirirken, “sporcu-adam” yetiştirilememesinde... Burası çok önemlidir. Sadece sporcu yetiştirseniz ileride büyük sorun yaşarsınız, sadece adam yetiştirirseniz sportif alanda başarıyı sağlayamazsınız. Burada büyük bir eksiklik var o da şudur; buralarda bu görevleri asla yapmaması gereken insanlar yapıyor ama hedeflerin kısa vadeli, dar bakışla konulduğu bir ülkede ileriye dönük yatırım yapmak kimsenin işine gelmiyor. Alt yapı dediğiniz yerde en güçlü, en bilgili, en eğitimci insanların görev yapması lazım. Yarışmacılığın ikinci planda olması gereken bir yer. Halbuki orada da yarışmacılık ön plana çıkartılıyor.
Bizde bu yönetim anlayışlarıyla ve bu yönetimlerin bu delegeler tarafından seçilmesi vesilesiyle alt yapıya ağırlık verilmesi mümkün değil, çünkü Türkiye’de esas kriter başarıdır. Halbuki esas kriter bir kulübün maddi dengelerinin hep artıda kalmasıdır. Eğer bu kriterleri getiren bir teknik kadro ve alt yapı gelişmesi varsa burada sorun yoktur. On yıl da, on beş yıl da görev yapabilirsin ama Türkiye’de her şey başarıya endeksli, başardığınız anda devam edersiniz. Yetiştirdiğiniz anda devam edemezsiniz, dolayısıyla hiç kimse böyle risk almıyor almaya da cesaret edemiyor. Ve bu çalışma şartlarıyla bu metotlarla futbolcu yetiştirmeniz mümkün değildir. Bu metotları değiştirebilecek insanların hiçbiri oralarda görev yapmıyordur, bu kadar basit.