Sadece Sinan Çetin’e değil herkese soruyorum

Dün bir yazı yazdım...

Amerikalılar 11 Eylül saldırılarıyla binlerce insanı katleden El Kaide’ye destek verdiği iddiaları sebebiyle Suudi Arabistan aleyhine dava açabiliyor; bizim vatandaşlarımız neden PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerini on yıllardır himaye edip her türlü desteği veren yabancı devletleri dava edemiyor diye sordum.

Burada temel mesele, bir şekilde adalet arayışı...

Bu yazının yayınlandığı gün, ‘adalet’ başlığında öyle bir gelişme yaşandı ki, “Sen bırak yabancı devletlerden davacı olmayı, önce kendi ülkendeki kanunları, yargı mekanizmasını ve adalet anlayışını sorgula” diyenlere verecek bir cevabım kalmadı.

***

Konu Rüzgar Çetin davasında çıkan karar.

***

Direksiyon başına alkollü geçip kaza (!) yapan bir genç...

Sebep olduğu kazada bir polis hayatını kaybediyor, bir diğeri yaralanıyor.

Bir ölü, bir yaralı yani...

Olayın faili, ülkenin tanınan simalarından birinin oğlu...

Böyle olunca, dava daha bir medyatik hale geliyor doğal olarak.

***

Savcı, yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin için, 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istiyor.

Haberin Devamı

Dava görülmeye başlanırken yaralanan polis memuru, sanıktan şikayetçi olmadığını bildiriyor.

Sonra davaya bakan mahkeme heyeti değişiyor.

Kararı yeni heyet veriyor.

Dünkü beşinci duruşma öncesi, şehit polisin ailesi de şikayetini geri çekiyor.

Mahkeme heyeti sanığı suçlu buluyor ama 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmediyor.

Ve karar...

8 aydır cezaevinde bulunan Rüzgar Çetin’in, yattığı süre göz önüne alınarak oy çokluğuyla tahliyesine...

Mahkeme başkanı bu cezayı az buluyor, karara karşı çıkıyor ama diğer 2 üyenin oyu sonucu belirliyor.

***

Çok soru var sorulacak...

1. Olayda yaralanan polis memuru ve hayatını kaybeden polisin ailesi, hangi gerekçe ile şikayetçi olmaktan vazgeçtiler? Ölüme ve yaralanmaya sebebiyet veren Sinan Çetin’in değil, kendileri gibi sıradan bir ailenin evladı olsa yine geri çekerler miydi şikayetlerini? Rüzgar Çetin’in avukatının ifadesiyle ne karşılığında helalleştiler? Tehdit mi, para mı, ne?

2. Alkollü şekilde araç kullanıp bir insanın öldürmek, birini de yaralamanın karşılığı 8 ay cezaevinde yatmak mıdır? Bu sonuç adil midir? Adalet bu mudur?

Haberin Devamı

3. Her ebeveyn evladının iyiliğini, mutluluğunu ister. Sinan Çetin de elbette oğlunun başına gelenlerden büyük üzüntü duymuş, dün çıkan karar üzerine muhakkak ki mutlu olmuştur. Ama... Oğlu, yaşanan olayın faili değil mağduru olsaydı... Yani bir başkası, alkollü şekilde kullandığı otomobil ile oğlunun yaralanması ya da ölümüne yol açsaydı; Sinan Çetin ne hisseder, ne der, nasıl davranırdı? Oğlunu yaralayan ya da öldüren ile ‘bir şekilde’ helalleşir, şikayetini geri çeker miydi?

4. Bir önceki soru; kararı veren iki hakim, bu yasaları oluşturan mekanizmada yer alan bütün bürokrat, hukukçu ve siyasetçiler ile nihayet hepimiz için de geçerli...

DİĞER YENİ YAZILAR