Aynı soruya iki isimden aynı cevap

Meclis’teydik dün...

Önce iktidar, ardından ana muhalefet partisinin grup toplantısı ve kulislerinde. Başbakan Binali Yıldırım ile kalabalık bir grubun içinde grup toplantı salonuna doğru ilerlerken karşılaştık TBMM koridorunda.

Ayaküstü bir tokalaşma...

- Hayırlı olsun...

- Teşekkür ederim, sağol...

- Nasılsınız?

- Çok iyiyim.

***

Aynı soruya iki isimden aynı cevap

“Çok iyiyim” diyerek girdi Yıldırım partisinin grup toplantısına ve kürsüye çıktı. Konuşmasının iki bölümünü art arda aktarayım:

1.) “ Şimdi diyorlar ki, efendim Cumhurbaşkanı memleket meselelerine karışıyor. Eskiler gibi otursun orada, merasimlere gitsin, protokol işlerini yapsın, temsili olsun. Ben soruyorum şimdi milletime; 21 buçuk milyon vatandaşın oyunu alan bir Cumhurbaşkanı ne yapacak? Millete karşı sorumluluğu var, ‘Ben sorumsuzum’ diyemez. Cumhurbaşkanımız siyasi sorumluluğun gereğini yapıyor. Güvenlik, ekonomi, barış, kardeşlik, kurumların uyum ve ahenk içinde çalışması için her türlü inisiyatifi kullanıyor, bundan sonra da kullanmaya devam edecek.”

2.) “ Ben burada bir şeyi açık olarak sizlerle ve milletimle paylaşmak istiyorum; Cumhurbaşkanımızın fiili durumu, seçimle iş başına gelmiş bir Cumhurbaşkanı’nın milletiyle ilişkisindeki fiili durumunu Anayasa ile uygun hale getirmek, biz AK Parti grubunun en önemli işidir, boynunun borcudur. Bu sadece Cumhurbaşkanımızın meselesi değil, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek meselesidir. “

Haberin Devamı

Tablo gayet net, gayet açık yani.

CHP grubu...

Meclis’teki ikinci durağımız Cumhuriyet Halk Partisi grup toplantısıy...

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde...

Onun konuşmasından da iki kısmın altını çizeyim:

1.) “Bu Birinci Saray Hükümetidir, 65’inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti değil.”

2.) “Fiili durumu yasal hâle, başkanlık sistemi ile getireceklermiş. Bir kez daha söylüyorum; bizim kanımızı dökmeden bu sistemi getiremezsiniz.”

Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de yeni Başbakan Yıldırım’ı sert sözlerle eleştirdiği konuşmasını tamamlayıp kürsüden inerken merhabalaşıyoruz Ana Muhalefet Lideri ile...

- Merhaba, nasılsınız?

Haberin Devamı

- Merhaba, ben çok iyiyim. Siz nasılsınız?

- Sağolun, gündemin hızına yetişmeye çalışıyoruz.

- Kolay gelsin, görüşmek üzere.

Aynı soruya iki isimden aynı cevap

***

Ankara, kendini ‘çok iyi’ hisseden siyasi rakiplerin mücadelesine tanıklık edecek şimdi.

Başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği gündeminde, CHP’nin muhalefet dozunu artıracağı ortada.

MHP’nin tavrı da belirgin hâle geldi. Devlet Bahçeli, hükümete desteklerinin sadece terörle mücadele başlığı ile sınırlı olduğunu açıkladı dünkü grup konuşmasında.

Partili cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık konusunda iktidar partisinin karşısında yer alacaklarını ilân etti. Ve sadece birkaç saat sonra o MHP’de kurultay tarihi netleşti.

Yargıtay’ın kararı üzerine, Bahçeli’nin seçimli olağanüstü kurultay çağrısı geldi. MHP’de dananın kuyruğu, 26 Haziran ya da 10 Temmuz’da kopacak.

***

Yeni hükümet kuruldu.

Cumhurbaşkanı’nın onayladığı kabine listesini, Başbakan duyurdu kamuoyuna. Ardından partisinin Meclis grubuna hitap etti Binali Yıldırım. Başbakanlık görevini devraldı, Ulaştırma Bakanlığı’nı devretti. Sonra Genel Merkez’de partisinin yeni yönetim kadrosunu, Merkez Yürütme Kurulu’nu açıkladı.

Haberin Devamı

Akşam üstü tekrar Meclis’e gitti ve hükümet programını okudu.

İktidar partisinde bu tempo yaşanırken, arada - yukarıda aktardığım şekilde - MHP’de yaşanan önemli gelişme girdi gündeme.

Böyle bir gündü işte dün Ankara’da... Herhangi bir Baltık ülkesinde ya da İskandinav başkentlerinin birinde, bir yılda yaşanabilecek siyasi gelişmeleri sadece bir gün içinde tüketebilen bir ülke Türkiye.

Ankara’nın dünyanın en yorucu başkenti olduğuna şüphe yok. En azından biz haberciler için...

DİĞER YENİ YAZILAR