Arınç: Çukurambar’dan haber bekliyorum

Haberin Devamı

“Ben de bekliyorum... Bu konunun mağduruysam, sonuç beklemek benim de hakkım.” Bu sözlerin sahibi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. Arınç’ın, “Mağduru olarak sonuç beklemek hakkım” dediği konu ise üzerinden bir buçuk seneden fazla zaman geçen o ünlü, ‘Çukurambar suikast iddiası.’ Hani şu hemen ardından gelen kozmik oda aramasıyla tam bir krize dönüşen “Çukurambar suikasti iddiası.” Bülent Arınç ile dün Meclis Kulisi’nde sohbet ettik. TBMM Başkanlık seçimi için yapılan oylamalara verilen araların birinde, “Ne oldu sizin şu olay yaratan suikast iddiası konusu” diye sorduk. Arınç, “Ben de bekliyorum... Yargının işine elbette karışmak olmaz ama açıkçası ben de bir an önce bir sonuç alınmasını umut ediyorum” diye başladı söze. “Çok uzun zaman oldu ve hala ortada bir iddianame yok” dedik. Bülent Arınç devam etti: “Evet, gerçekten çok uzadı. Hiç unutmuyorum, 19 Aralık’tı... 2009’un 19 Aralık’ı... Ben Manisa’daydım. Bu çok önemli bir konu elbette. Üzerinden bir buçuk yıldan fazla vakit geçti ve ortada henüz somut bir gelişme yok.”
- Peki takip ediyor musunuz süreci? Ve ne olacağını tahmin ediyorsunuz? “Arada sırada ben de avukatlarıma soruyorum, ‘Var mı bir haber’ diye. Şu ana kadar yok... Soruşturma aşamasından sonra bir dava açılacak mı, yoksa kovuşturmaya yer olmadığına mı karar verilecek bilemiyorum. Ama doğrusu ben de merak içindeyim. Ve eğer bu olayın mağduruysam, bir sonuç beklemek herhalde benim de hakkım, öyle değil mi?” Başbakan Yardımcısı Arınç’ın, “Soruşturma neden bu kadar uzamış olabilir?” sorumuz üzerine söyledikleri ise yanıtlarının belki de en dikkat çekicisiydi: “Belki benimle ilgili olan kısmın dışında boyutları da vardır ve o sebeple uzamıştır. Bilemiyorum...”

*****

Bakanlık kulisleri

İktidar partisinde, grup başkanvekilleri dün belli oldu.
Ve tabii, bu isimlerin bakan olmadığı da...

Yeni grup başkanvekillerinin yaşadığı duyguyu, en hafif ifadesiyle, “buruk bir sevinç” olarak niteleyebiliriz. Grup başkanvekili olmayanlar için ise durum tam tersiydi kulislerde... Geçen dönemin öne çıkan iki grup başkanvekili, Suat Kılıç ve Bekir Bozdağ ile genel başkan yardımcısı Fatma Şahin, günün en ilgi çeken isimleriydi. Kılıç, Bozdağ ve Şahin’e, daha şimdiden, “Sayın Bakanım” diye hitap edilmeye başlandı...

*****

Menüye alışma günleri

TBMM Üyeler Lokantası, yeni parlamenterleri ağırlıyor.
Meclis Lokantası’nda ödenen hesaplar ise ilk kez vekil olan siyasetçileri şaşırtıyor. Hemen hepsi, burasının, Türkiye’nin en ucuz lokantası olduğunu bilerek gelmiş ama yine de hesap öderken küçük bir şaşkınlık yaşanıyor. Hesap geldiğinde, “Ben ödeyeceğim” mücadelesine, “Dışarıda sen ödersin” esprisi eşlik ediyor. Bu durumun nedeni çok açık... Mesela; çorba, Ankara tava, salata ve tatlıdan oluşan bir yemeğe ödenen toplam miktar, ekmek ve su dahil 7 TL. (Yazıyla, yedi lira.) Bu satırları okuduğunuz saate göre ağzınızın sulanması riskini göze alın ve menüden bazı yemeklerin fiyatlarına bir göz atın derim... Çorbalar (mesela dün ıspanak ve mercimek vardı) 50 kuruş. Pilavlar 50 kuruş. Mantı 2 TL. Ankara tava, et sote, kuzu şiş 4’er TL. Köfteler 3 TL. İç pilavlı piliç dolma 2 Lira 50 kuruş. Kuru fasulye, patlıcan musakka 1 TL 50’şer kuruş. Türlü güveç 1 TL. Cacık 50 kuruş. Yoğurt 75 kuruş. Salatalar 50 kuruş. Tatlılar 1 Lira 50 kuruş. Ve kuver (ekmek - su), kişi başı 50 kuruş. Çayın durumu bu dönem biraz farklı; limitsiz, aylık 40 TL. Yemeklerin; lezzet, porsiyon, kalite ve servisinin birinci sınıf olduğunu söylememize gerek yoktur herhalde...

DİĞER YENİ YAZILAR