Ehliyet konusunun sağlık raporu boyutu

Bir dokunduk, bin ah işittik. İşitmeye de devam ediyoruz.

2013 öncesi, 25 yıl boyunca sürücü belgelerinin nasıl bir usulsüzlük ortamında verildiğini, sektörün başında yer alanlardan biri itiraf etti, ben de o sözleri bu köşeden aktardım.

Sürücü Kursları Federasyonu Genel Başkanı ve Türkiye Sürücü Eğitimcileri Konfederasyonu (TÜSEKON) Genel Başkan Yardımcısı Lokman Yıldırım’ın şu inanılmaz sözlerini:

“Yıllarca, eğitim veriyormuş gibi yaparak birbirimizi kandırdık. Saatlerce ders yazdık... Otobüs sürücü belgesi için 45 saat ders yazdık, 3 saat bile ders vermeden bu işi yürütmeye çalıştık.” (*)

***

Dedim ya; bir dokun, bin ah işit…

Gelen mesajları görmelisiniz. Dün, konuyla ilgili ikinci yazı yer aldı bu sütunda. Gelen mesajlardan dikkate değer ikisini de aktardım. (**)

Gelmeye devam eden e-maillerin tümünü ve olduğu gibi paylaşmam çünkü bahsedilenler henüz iddia niteliğinde. Belgesiz, şifahi ithamlar havada uçuşuyor. Bu yüzden herhangi bir kurum ya da kişiyi suçlamak, hedef göstermek en azından şu aşamada doğru değil.

Haberin Devamı

Ama sürücü kursu sahiplerinden eğitimcilere, sürücülerden denetim mekanizmalarında yer almış olanlara kadar, sektörün hemen her noktasından gelen mesajlara bakarak şu kadarını söyleyebilirim; belli ki 2013 yılında yapılan düzenlemeye kadar gerçekten vahim bir düzen süregelmiş bu alanda.

29 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikten önceki dönemin bütün boyutlarıyla sorgulanması, incelenmesi, gerekiyorsa soruşturulması şart.

Bu da bizlerin değil, Cumhuriyet Savcılarının görevi.

İşin ‘sağlık raporu’ boyutu...

Aynı mevzunun bir başka ve yine çok önemli bir boyutu daha var .

Konu, sürücü belgesi sahibi olabilmek için alınması gereken sağlık raporu.

“Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik”te, direksiyon başına geçebilmek için tam 26 hastalık ya da bozukluğun olmadığına dair sağlam raporu şartı var.

Diyabetten epilepsiye, ruh ve sinir hastalıklarından kalp damar sağlığına kadar 26 madde.

Ve mevzuat, bu sağlam raporunun ‘aile hekimi’nden de alınabileceğini söylüyor.

Haberin Devamı

***

Mesaj Uzman Doktor Erkut Coşkun’dan. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Coşkun bakın ne diyor:

- Trafik kazalarının daha az g ö rüldüğü gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de bu raporların hastanelerde oluşturulmuş sağlık kurulları tarafından verilmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz.

- Mevzuattaki maddeler gözden geçirildiğinde, bu raporun aile hekimlerinden istenmesinin toplum sağlığına katkı değil bilakis zarar getireceği görülmektedir. Bu nedenle, söz konusu sağlık raporu verme görevi aile hekimliğinden alınmalı ve kişi direkt hastaneye gitmelidir.

- Size bu satırları yazarken, ekranlarda, kazaya sebep olan bir tır şoförünün kırmızı ışıkta geçmesine gerekçe olarak “Şeker hastasıyım, şekerim düştü” demesini izliyorum. Bu şoförümüzün gerekli tetkikleri yapılmış olsaydı, bir gencimizin hayatı kararmazdı.

***

Bir başka aile hekimi, Dr. Akif Emre Eker’den gelen mesajın şu bölümünüyle bitireyim:

“(…) 23 milyon ehliyetin değişmesi bekleniyor. Ve muhtemeldir ki, gerekli sağlık raporu için vatandaşlarımız, ücretsiz olması sebebiyle daha çok aile hekimlerine başvuracak. Ancak istenen sağlık raporları kapsamlı; aile sağlık merkezlerinin olanakları kısıtlı olunca, hem vatandaşlarımız hem de aile hekimleri zor durumda kalacak. Nitekim kalıyor da…”

Haberin Devamı

(*) Konuyla ilgili ilk yazı: “Tarihi itiraf, manşetlik haber”. (23 Kasım 2016)

http://www.gazetevatan.com/murat-celik-1010000-yazar-yazisi-tarihi-itiraf-mansetlik-haber/

(**) İkinci yazı: “Şu, usulsüz verilen ehliyetler meselesi”. (29 Kasım 2016)

http://www.gazetevatan.com/murat-celik-1011968-yazar-yazisi-su-usulsuz-verilen-ehliyetler-meselesi/

DİĞER YENİ YAZILAR