Gazete Vatan Logo

Mucize kurtuluşlar!

Canla başla çalışan kurtarma ekipleri ve vatandaşlar saatler sonra gelen mucizelere imza attı

Nişanlısını tırnaklarıyla kazıyarak kurtardı

Van dün acı çığlıkların yanı sıra sevinç gözyaşlarına da sahne oldu. Enkazlarda canla başla çalışan kurtarma ekipleri ve vatandaşlar saatler sonra gelen mucizelere imza attı...

Depremin yerle bir ettiği Van’dan dün ardı ardına mucize haberleri de geldi. Enkaz başında endişeyle bekleyenlerin umutlarını artıran kurtuluş öyküleri, acıyla kararan yüzleri de biraz olsun güldürdü. Bu müthiş hikayelerden biri de bir üsteğmen ile öğretmen nişanlısına ait. Öğretmen nişanlısı Gül Karaçoban’ın arkadaşlarıyla birlikte altı katlı bir binanın enkazında kaldığı haberini aldıktan sonra olay yerine giden Onur Eryaşar, kurtarma ekipleriyle birlikte sabaha kadar çalıştı. Ve sonunda çok sevdiği nişanlısını kurtarılılmasına tanıklık etti.

Düğün depremden kurtardı





Sipariş teslimi için gittiği ev yıkıldı

Van’ın Erciş Van Yolu Caddesi’nde çalışma yapan ekipler, bir kişinin beton yığınları arasında sıkıştığını fark etti. Kurtarma ekipleri, 23 saat enkaz altında kalan Salih Bilendik’i (30) beton yığınları arasından sağ olarak çıkardı. Bilendik, sağlık ekiplerince tedavisi için Erciş Devlet Hastanesine kaldırıldı. Salih Bilendik’in bir markette çalıştığı, ekmek siparişini teslim etmek için gittiği Van Yolu Caddesindeki evin depremde yıkılması sonucu enkaz altında kaldığı öğrenildi.

Enkazdaki abisiyle son nefesine kadar konuştu

Depremin en acı dramlarından birini, İstanbul’da inşaatçılık yapan Vanlı Adem İlhan yaşadı. İlhan, Erciş’te bir kahvehanenin enkazı altında kalan ağabeyi Çelik İlhan’la son nefesini verene kadar telefonla konuştu ve dün de cenazesini almak için uçakla Van’a gitti. THY’ye ait bir uçakla yanında akrabalarıyla bu gün saat 12.00’de Van’a giden Adem İlhan, abisiyle yaptığı acı konuşmayı şu sözlerle anlattı: “Depremi duyduğum anda önce köyümü aradım. Köydekiler sağdı. Daha sonra Erciş’te inşaatlarda çalışan 40 yaşındaki ağabeyim Çelik İlhan’ı aradım. Ağabeyim telefonu açtı. Önce sevindim ama enkaz altında olduğunu söyleyince paniğe kapıldım. Durumunun nasıl olduğunu sorduğumda, çok sıkışık bir yerde olduğu için nefes almakta zorluk çektiğini söyledi. Bir kolunun da taşların altında ezildiğini ve çok kanadığını söyledi. Hemen başka bir telefonla ilk yardım ve kurtarma ekiplerini aradık. Pazar günü olduğu için bir kahvede arkadaşlarıyla beraber otururken yakalanmış. Bir süre moral vermek için konuştum. Bir de telefonun şarjının biteceğinden korktum. Ancak bir saat sonra ağabeyimin sesi fısıltı haline geldi ve konuşamaz oldu. “



Altın gününe gitmişlerdi

İlçede çöken Saçıbeyaz kıraathanesi ve üzerinde bulunan 6 katlı bina ise tam bir drama sahne oldu. Binada altın gününe gelen 20 kadın ile beraber, vatandaşlar kıraathanedekilerle birlikte binada 100 kişi olduğunu söylüyor. Evi aynı binada olan kıraathanenin sahibi olan Alparslan Koçak’ın, işyerinde enkaz altında kalarak can verdi. Baş kısmı dışarıda kalan Koçak’ın eşi, Pınar Koçak eşinin acısını yaşarken, enkazda altında bulunan 14 yaşındaki oğlu Ahmet Koçak, kayınvalidesi Birsen Koçak ile iki yakını olan Arzu ve Emine Koçak’ın kurtarılması için feryat etti. Sık sık oğlunun ismini bağırarak ağlayan Pınar Koçak zaman zaman baygınlık geçirdi.

Elele öldüler yan yana gömüldüler

Vehbi Taşar ve Ömer Beyter, çocukluklarından beri hiç ayrılmadılar. Aynı mahallede büyüyen iki delikanlı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Erciş Meslek Yüksekokulu’nu birlikte kazandı. 23 yaşındaki Vehbi ile Ömer, ev tutup birlikte oturmaya başladı. Van’ı yıkan depreme de işte bu evde yakalandılar. Gençlerin cesetleri enkaz altında elele bulundu. Çocukluk arkadaşları, Şırnak’ta yanyana açılan mezarda gözyaşları arasında toprağa verildi.

Geride 3 kişi var

Enkaz başında umut bekleyişlerinde mutlu sonlardan birini de Tuna ailesi yaşadı. Çünkü çocukları 19 yaşındaki İsmail Tuna tam 29 saat sonra enkaz altından kurtarıldı. Kurtarma çalışmaları sırasında ise Sivil Savunma, GEA, Akut ekipleri ortaklaşa çalıştı. Saatlerce süren çalışmadan sonra Tuna, kurtarılabildi. Tuna’nın geç kurtarılmasının sebebi ise depremden kaçarken üstüne kolon devrilmesi oldu. Kolan devrildiği için hareket edemeyen İsmail Tuna’nın için tek çare kolonunun kesilmesiydi. Uzun uğraşlar ve özel aletlerle yapılan çalışmadan kolon kesildi ve İsmail kurtuldu. Ancak onun kurtuluşu başkaları için de umut oldu. İsmail kurtarıldıktan sonra ekiplere söylediği ilk söz’ Arkamda 3 kişi daha var, onların sesini duydum, onları da kurtarın’ oldu. Ekipler gece karanlığı bastırmasına rağmen diğer 3 kişiyi kurtarmak için çalışmalar başladı.

Haberin Devamı