Gazete Vatan Logo

Modern zamanın Evliya Çelebileri

Bir çoğumuz aklımızdan geçirmiştir “Bırakıp her şeyi kaçıp gidesim var buralardan” diye. Yaşları 25 ile 35 arasında değişen "şu anda" yollarda olan Türk gezginler, günde ortalama 50-60 lira harcayarak dünyayı karış karış karışlıyorlar...

Modern zamanın Evliya Çelebileri

“Bugünlerde herkes gitmek istiyor.

Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.

Kiminle konuşsam aynı şey...

Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.

Bir kendisi.

Bu yeter zaten...

Her şeyi, herkesi götürdün demektir.

Keşke kendini bırakıp gidebilse insan, ama olmuyor...”

Can Yücel’in bu dizelerini gerçeğe dönüştürenler de var. Yaşları 25 ile 35 yaş arasında değişen gençler bunu başarmış durumda. Bu yazıda “şu anda” yollarda olan, dünyayı karış karış karışlayan Türk gezginlerini tanıyalım. Her birinin bambaşka hikayeleri var anlatacak. Kim bilir belki bu hikayeler sizlere de ilham olur…

Didem Mollaoğlu

Yüreğinin götürdüğü yere gitti

Didem Mollaoğlu bir yıl öncesine kadar özel bir şirkette kurumsal iletişim uzmanıydı. En büyük hayali olan dünya turu için iş yeriyle yollarını ayırdı. Serüvenin ilk durağı Nepal oldu. Rotayı Hindistan, Sri Lanka, Tayland, Myanmar, Malezya ve Kamboçya izledi. Bugünlerde Laos’ta.. Günde 60 lira harcıyor. Belli bir planı da yok. Rüzgâr nereye savurursa oraya gidiyor. “Yıllardır hayalimdi. Çalışırken bile sürekli gezi yazılarını okur hayal kurardım. Ancak bir türlü cesaret edemedim. Bir gün işten çıkarıldım. İki hafta içinde tüm eşyalarımı sattım, kedimi sahiplendirdim ve tek yön biletimi aldım. Macera böyle başladı. Simdi yedi kiloluk çantamla dokuz aydır yollardayım.”

Haberin Devamı

‘Bir anda düzeni bozup böyle bir şeye atılmak sizce çılgınlık mı?’ diye soruyorum Didem hanım’a, cevabı net: “Kolay olmadı tabii. Bize öğretilen bir düzen var. Mutsuz da olsak bu düzeni çok da sorgulamadan yasayıp gidiyoruz. Düzenimi bozarken, tüm eşyalarımı satarken benim de korkularım vardı. Özellikle Türkiye’de gelecek ve para kaygısı yüzünden istediğimiz hayatları yaşayamıyoruz. Sevdiğimiz bir işte çalışmıyoruz. Sürekli şikayet ediyoruz ama hayallerimizi gerçekleştirmek için de bir şey yapmıyoruz. Çünkü bize öğretilen alıştığımız düzenden yaşayıp gitmek, bilmediğimiz sularda yüzmekten daha kolay geliyor. Benim başıma gelenler bir başkası için felaket senaryosu olabilir. Ancak ben bunu hayallerimi gerçekleştirmemde bir fırsat, şans olarak gördüm ve hayallerimi gerçekleştirmek için zor da olsa adım attım.”

Haberin Devamı

Toplam 20 bin TL bütçesi olan Mollaoğlu günde ortalama 60 TL harcadığını, bazen gönüllü işler yaparak bütçesini düşük tuttuğunu söylüyor. Bir ülkede yaklaşık 1 ay kaldığını ve o ülkeyi turist gibi değil gezgin gibi gezdiğini anlatıyor. Çoğunlukla hostelerde yatakhanelerde konaklıyor, bir kaç defa couchsurfing yapmış, köylerde yerel ailelerin yanında kalmış. “Bugüne kadar hep güzel insanlarla karşılaştım, ancak Malezya’da kaldığım hostelde kilitli dolabımdan laptopum, fotoğraf makinem ve iPad’im çalındı. Evimde sattığım tüm eşyalardan sonra kalan tek değerli eşyalarım onlardı ve hepsi gitti. Ama şükür bana bir şey olmadı.”

Kerimcan Akduman

Yollar bize memleket

Ödüllü blog yazarı ve reklamcı Kerimcan Akduman. Binlerce takipçisi olan ‘I can travel’ blog sitesinde seyahat yazılarını paylaşıyor çocukluk hayalini yaşayıp dünyayı dolaşıyor...

Haberin Devamı

“Bir anda düzeni bozup böyle bir şeye atılmak sizce çılgınlık mı?” diye soruyorum , “Yoo değil” diye cevap veriyor, “Hayatta sizi mutlu eden şeyin peşinden gitmeyecekseniz yaşamanın ne anlamı var ki?” diyor. Beni alıyor bir düşünce...

Akduman, dünyayı dolaşmaya plan yaparak başlamış. Önce bütçe planlaması yapıp para biriktirmiş. Bu süreç üç senesini almış. Genç seyyahın günlük bütçesi 30 dolar, (yaklaşık 110 TL) Buna konaklama, yemek, günlük harcamalar da dahil. 15 aydır yollarda Akduman, önce Güney Afrika’ya gitmiş. Oradan sırasıyla Lesotho, Mozambik, Kamboçya, Tayland, Malezya, Singapur, Endonezya, Filipinler, Japonya, Kanada, Kolombiya, Peru, Bolivya, Şili, Arjantin, Uruguay, Brezilya, Şili’yi dolaşmış. Ardından tekrar Arjantin’e dönmüş. Bugünlerde dünyanın sonu olarak adlandırılan Arjantin’in güney ucu Ushuaia’da. “Yolun sonuna geldim artık”, diyor Akduman, “Önümdeki rota artık 15 ayın sonunda eve dönmek olacak.”

Hale Sargın

Haberin Devamı

Yola çıkmak bana bahar temizliği gibi geldi

Hale Sargın, eski bankacı. 35 yaşında. “Özel bir bankanın kurumsal iletişim departmanında çalışıyordum. Bırakıp gitmek, uzun bir yolculuğa çıkmak bir gecede verilmiş bir karar değil tabii ki, hep aklımın bir köşesinde olan kurumsal iş dünyasından ayrılıp istediğim hayat tarzıma kavuşma fikri, yeni hayatlar görme isteği, hayatımın iplerini kendi elime alma düşünceleri hepsi bir araya gelip güçlenmişti artık istifa mektubumu yazarken. Ağustos 2012’de işimden istifa ettim ve İtalya’ya gittim, burada bir sene yaşadım. Sonra ise hayalindeki Güney Amerika macerası için 2014’de yola koyuldum.”

Sargın Brezilya’dan başladığı yolculuğunda 24 ülkeyi geride bırakmış. Geziye önce otostopla başladı şimdi de bisikletle devam ediyor. Bugünlerde Şili’de hedefi ise Alaska! “Ağustos 2014’te Güney Amerika’ya geldim, o tarihten beri de henüz Türkiye’yi ziyaret etmedim. Şimdilik 8 bin km’yi geride bıraktım. Peru’dan sonra Ekvator ve Kolombiya’yı ve sırasıyla tüm Orta Amerika ülkelerini, oradan da ABD ve Kanada üzerinden Alaska’ya kadar gitmeyi düşünüyorum. Sonra Asya’ya çeviririm rotamı diye aklımdan geçiyor. Ama şimdilik yakın vadede hedef Alaska!” Sargın bisikletle doğada gidiyorsa çadırında, havanın durumuna göre hamağında konakladığını söylüyor. Yerleşim yerlerine ulaştığında ise daha fazla alternatifi olduğunu belirtiyor. Yemek işine gelince, vegan olduğu için genelde yemeklerini kendisinin pişirdiğini söylüyor. Yanında ocaktan tencereye kadar yemek pişirmek için gerekli tüm malzemeleri yanında taşıyor ve böylelikle daha az para harcamış oluyor. Sargın’ın bu seyahate çıkarken oluşturduğu total bir bütçe yok. Bloguna aldığı reklamlar ve bisiklet sponsoru tarafından hediye edilen bir bisiklet tüm sermayesi. Günlük ortalama 30-40 TL arası bir harcaması var.

Uzaklara gitmeyi yeni dünyalar keşfetmeyi de şöyle anlatıyor, “Yola çıkmak bahar temizliği gibi geldi hayatıma. Bunca yıl hayatıma soktuğum, toplumunda hayatıma sokmam için empoze ettiği ne kadar çerçöp varsa birikmiş olan, onlar temizlendi zamanla...”

Hasan Söylemez

Afrika’da pedal çevirmedik nokta bırakmayacak

Hasan Söylemez bisiklet ile Afrika turunda. Beş haftadır yollarda bisikletiyle. “Çocukluğumdan beri hep en zor ve en deli şeylerin peşinden koşarım. Çok hayal kurar ve bu hayalleri gerçekleştirmenin bir yolunu bulmaya çalışırım. Geçtiğimiz yıllarda, bisikletle Türkiye’nin çevresini beş parasız, 8.5 ay, 10 bin km pedal çevirerek dolaştıktan sonra hayalini kurduğum başka bir yolculuk için hazırlık yapmaya başlamıştım. Aklı başında, normal insanlar gibi bir hayat yaşamayı denedim, deniyorum ama hep bir şeyler eksik kalıyor. Bu yüzden içinde bulunduğumuz çemberin dışındaki bilinmezlik, beni daha çok cezbediyor...”

Bu sözler Hasan Söylemez’e ait. Kendisi bugünlerde Fas’ta, Batı Sahra’nın ortasında. Çöl ortasında vaha buldu, flamingolar yolda ona eşlik ediyor. Hatta yolda ezilen kobra yılanı bile gördü. 83 kilodan 73 kiloya düştü Hasan. Kendi yemeğini kendi yapıyor ama arada sorunlar da yaşıyor. Batı Sahra’da kum fırtınasına tutuldu. Bir gün dişinin dolgusu düştü ama Fasta dişçi bulmak kolay değildi. 200 km yolu geri gitti, dişçi buldu ve tedavi oldu. Daha yolu çok. Tam 60 bin km bisiklet kullanacak. Afrika’da ayak basmadık, pedal çevirmedik nokta bırakmayacak.

Asil Özbay

Motosiklet ile dünyayı dolaşıyor

İstanbul Gedik Üniversitesi’nde akademisyen Asil Özbay motosikletiyle dünyayı dolaşıyor, “Bundan üç yıl önce özgürlüğün tanımını yeniden inşa ettim içimde. İyi rota çalışıp sağlam planlamalar yapıyorum ama küçük bir sorunum var çok planladığım bir planı uygulayamıyorum sanki keşfedecek bir şey kalmamış gibi geliyor ve yola çıkmama yakın hiç aklımda olmayan bir rotayı izliyorum. Sanırım belirsizlikler çekici geliyor. Fas rutinin dışına çıkabildiğimi hissettiğim nadir yerlerden biri oldu. Bir çok farklılığı deneyimleme fırsatı buldum. Dünyanın en zorlu 10 yolu arasında olan Tizi n'Tichka dağ geçidini motosiklet ile geçtim, Sahra Çöllerine kadar sürüp çölde board yapıp çöl çadırında konakladım. Kumların üzerinde yıldızların altında her şeyden uzakta...”