Soru cevap Türkiye

Haberin Devamı

Yumurta kapıya gelince tava aranan Türkiye’de “hızlandırılmış seçim süreci”ni toparlayacak bir yazı yazmak istiyor, ancak birbirinden ilginç ve bir o kadar sığ propaganda bombardımanı altında özü nasıl yakalayıp bu sütuna sığdıracağımı bilemiyordum. İmdadıma tanıdığım bir Fransız gazeteci, Karine Barzegar yetişti ve dergisi için Türkiye’deki seçimler üzerine sorulara cevap vermemi istedi. Valeurs Actuelles, net satışı 80 binin üstünde bir haftalık. Baktım ki sorular ve cevaplar birleşince, benim toparlayamadığım “işin özü” ortaya çıkmış. İşte sonucu:

Soru: 22 Temmuz seçimlerinin önemi nedir, niçin daha önceki seçimlerden farklıdır?

Cevap: Bu seçimlerde cumhuriyetin temel nitelikleri oylanıyor. Türk halkının hangi oranda laik, hangi oranda ümmet ya da millet olduğu anlaşılacak. Diğer seçimlerden farklı, çünkü ülkenin bütünlüğü tehlikede ve bu tehlikeye karşı partilerin önerdiği çareler farklı.

***

Soru: AKP’nin beş yıllık iktidar bilançosunda ekonomi, demokrasi, özgürlük ve laiklik ne gösteriyor?

Cevap: AKP’nin ekonomik başarısı, Kemal Derviş’in çizdiği IMF planını izlemek ve sıcak para girişi oldu. Makro ekonomide iyi sonuçlar alındı, ancak özelleştirmelerden gelen para “büyüme” ye sayıldı, üretime ve istihdama yansımadı. Köylü perişan edildi, tarım ve yerel sanayi bitirildi, ihracat cezalandırılıp ithalata gaz verildi, cari açık devasa boyutlara ulaştı. Düşük enflasyon ve yüksek faiz dengesizliğinin kâbus sarmalı aşılamadı. Döviz kurlarında ergeç bir düzeltme yaşanacak, ama sert mi olacak, yumuşak mı bilinmiyor. Demokrasi konusunda, AB’ye endeksli epeyce reform yapıldı, ancak özgürlükler pek ilerlemedi, çünkü toplumsal zihniyet değişmedi ve değişen yasaların gerek anlaşılması gerekse uygulamasında, kafalar kurallardan geri kaldı. Laiklik, uzun yıllardır altı oyulan bir prensipti. AKP laikliği temeli ve son kalesi milli eğitimden de iyice soyutladı, artık bittiğine kanaat getirerek “yeniden tanımını” talep etmeye başlamıştı ki, laikler nihayet uyanıp sokağa döküldü.

Soru: Yeni parlamentodaki parti dağılımı nasıl olabilir, AKP’nin yeniden iktidar olma şansı var mı, yoksa niçin yok?

Cevap: Benim tahminime göre AKP yeni parlamentoda salt çoğunluğu sağlayamayacak. Büyük ya da küçük, ama mutlaka bir hezimete uğrayacak. Meclise dört parti girer ve ilk üç parti bellidir: AKP, CHP, MHP. Dördüncü partinin DP mi, yoksa GP mi olacağından emin değilim. GP bir sürpriz yapabilir diye düşünüyorum. Sonuçta bir koalisyon hükümeti iktidar olacak gibi görünüyor. Tabii bunlar tahminden ibaret, hepsinde yanılabilirim. Ama seçim anketlerinden daha fazla yanılmayacağım kesin.

Soru: Cumhurbaşkanı halkoyuyla seçilirse, böyle bir seçim yöntemi değişikliğinin Türk demokrasisine etkileri nasıl olur?

Cevap: Her halk gibi Türk halkı da zihniyetine en yakın bulduğunu başına seçer. Dolayısıyla 22 Temmuz’da Türk halkının çoğunluğunu hangi kesimin oluşturduğu, cumhurbaşkanı seçeneklerini de belirleyecek. Bu seçeneklere anti laik, anti demokratik adaylar da dahildir. Sonuçta halkoyuyla seçilen cumhurbaşkanı Türk demokrasisine, Türk demokrasisi de cumhurbaşkanına benzer.

Soru: Geçen aylardaki devasa laiklik mitinglerine rağmen, modern Türkiye’nin temeli laiklik prensibi İslamcı dalgaya direnebilecek mi? Yoksa laik demokratların bir yanda İslamcılar, öte yanda ordu arasında ikiye bölünmüş bir Türkiye’de ortada ve çaresiz kalması ihtimali var mı?

Cevap: Türkiye, çok uzun süreden beri teoride laik, pratikte değil. Ama bazen kurallar, uygulamadan daha baskın çıkabilir. Evet, demokrat laikler için iki uç arasında çaresiz ve ortada kalma ihtimali var!

DİĞER YENİ YAZILAR