Gazete Vatan Logo

Merkez'den atak

Merkez Bankası, Londra’ya tarihi çıkartma yapıp, ‘ezber bozan’ politikasını anlatacak

MERKEZ Bankası, bugün Londra’da yabancı yatırımcılarla yapacağı toplantılara tam kadro katılıyor. Şimdiye kadar yaptığı en kapsamlı görüşmelere imza atacak olan Merkez Bankası, dünyada ilk kez uygulanan para politikasının ayrıntılarını dünyanın en büyük yatırım kuruluşlarına anlatacak. Merkez Bankası, aldığı son kararlarda ‘beklentileri iyi yönetemediği’ konusunda eleştiriliyordu.

Son dönemde aldığı kararlar hem Türkiye’de hem de uluslararası piyasalarda tartışılmaya devam edilen Merkez Bankası, bugüne kadar yurtdışında yaptığı en kapsamlı organizasyona imza atacak. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın yanında tüm başkan yardımcıları, Londra’da bugün yapılacak toplantılarda dünyanın en büyük yatırım kuruluşlarının yetkilileriyle biraraya gelecek. Merkez Bankası’nın Londra’daki temsilciliğinin yenilenmesi kapsamında yapılacak görüşmelerde, son dönemde para politikasında atılan adımlar yabancı yatırımcılara anlatılacak. Bir taraftan politika faizlerini indirerek cari açığın sıcak parayla finanse edilmesinin önüne geçmeye çalışan Merkez Bankası, zorunlu karşılıklarda yaptığı artırımlarla da kredi büyümesini kontrol altına tutarak ithalat artışını önlemeye çalışıyor.

Merkez Bankası’nın ezberlerin dışına çıkarak oluşturduğu yeni para politikası bileşeni, son dönemde piyasaların tartıştığı konuların başında geliyor. Geçen ay düzenlenen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizleri piyasa beklentilerinin aksine 0.25 puan düşüren Merkez Bankası, “beklentileri iyi yönetemediği” gerekçesiyle yoğun eleştirilere maruz kalmıştı.

İletişim sorunu çözülecek

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise Enflasyon Raporu’nun açıklandığı basın toplantısında, uyguladıkları para politikasının “yeni bileşenler” içerdiği ve anlaşılmasının zaman alacağını söylemişti. Daha önce başka bir ülkede de henüz uygulanmayan “düşük faiz, yüksek zorunlu karşılık oranı” politikasının 2 günlük toplantılarda yabancı yatırımcılara detaylı bir şekilde anlatılacağı belirtiliyor.

Durmuş Yılmaz, Dünya Ekonomik Forumu’na katıldığı Davos’ta yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası açısından iletişimin son derece önemli. Merkez Bankası’nın tahmin edilebilir ve yol gösterici olması gerekiyor. İletişim bir sanat, bu zaman içerisinde öğreniliyor. Aralık ayı PPK’dan sonra ortaya çıkan durum çerçevesinde belli kesimlerle iletişim sorunu olduğu ortaya kondu. Ben çok ciddi iletişim sorunu olduğunu düşünmüyorum. Bir sorun varsa eksik bizde. İletişimde ne yaptığımızı kendi açımızdan ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Bazı yanlış anlaşılmalar olmuş olabilir, gidermeye çalışıyoruz. Bir taraftan faiz indiriyorsunuz, öbür taraftan zorunlu karşılıklar artıyor. Bunun anlaşılması kolay değil. Bizim görevimiz de anlatmak” demişti.

Geçen ay Viyana’da düzenlenen Euromoney Konferansı’nda VATAN’ın sorularını yanıtlayan Durmuş Yılmaz, faiz indirimlerinin kurları yukarı taşıdığını ve ihracatı olumlu etkilediğini belirterek, şunları söylemişti: “Fakat faiz oranını düşürdüğünüzde onun bir etkisi döviz üzerine ise diğer etkisi kredi piyasası üzerine oluyor. Faizi indirdiğinizde kredi ucuzlayacak. Kredi ucuzladığı için krediye olan talep artacak. Diyelim 3 ay ya da 1 yıllık dönemde yüzde 20 kredi büyümesi varsa bu yüzde 30’a çıkacak. Aradaki yüzde 10’luk kredi büyümesinin tamamı içeride üretilen mal ve hizmetlere mi gidecek, yoksa bir kısmı sızacak başka ülkelerin ürettiği mal ve hizmetlere mi gidecek? İhracat olarak yaptığınız mal ve hizmetteki artış mı daha fazla? Yoksa kredi genişlemesinden dolayı yaptığınız ithalatın miktarı mı daha fazla sorusunun cevabını arıyoruz. Yaptığımız hesaplamalar, faiz oranlarını düşürmekten dolayı yabancıların ürettikleri mal ve hizmetlere olan talep sızıntısının daha fazla olduğunu gösteriyor.”

Piyasadan 22.5 milyar TL çekti

Merkez Bankası, faiz indirimlerinin kredilerde büyümeyi artırmasını sınırlamak için Türk Lirası mevduatlardaki zorunlu karşılıkları artırarak bankaların likiditesini azaltmaya çalışıyor. Zorunlu karşılıklarda son 4 ayda yapılan artırımlarla Merkez Bankası, piyasadan yaklaşık 22.5 milyar TL çekti. Son alınan kararla, Türk Lirası zorunlu karşılık oranları; vadesiz mevduatlarda yüzde 8’den yüzde 12’ye, 1 aya kadar vadeli mevduatlarda yüzde 8’den yüzde 10’a, 3 aya kadar vadeli mevduatlarda yüzde 7’den yüzde 9’a çıkarılmıştı. Zorunlu karşılık oranları 6 aya kadar vadeli mevduatlar için yüzde 7, 1 yıla kadar vadeli mevduatlar için yüzde 6, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduatlar için yüzde 5 seviyesinde tutulmuştu. Merkez Bankası, bir taraftan kredilerini sınırlamak isterken diğer taraftan bankacılık sisteminde yapısal bir problem haline gelen “kısa vade” sorununu kırıp, tasarrufların uzun vadeye kaymasını amaçlıyor. Ancak zorunlu karşılıklardaki artış ilk olarak kredi faizlerine yansımaya başladı. Artan maliyetleri nedeniyle bankalar, kredi faizlerinde 0.5-1 puan civarında artışlara gitti.

İstanbul’da açılan firma sayısı 2010’da % 17 arttı

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) araştırmasına göre, 2009’da 33 bin 753 şirket kurulurken, bu sayı 2010’da yüzde 17.31 artarak 39 bin 597 oldu. İTO, İstanbul’da odaya kayıt yaptıran ve kapanan şirketlerle ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 2010 yılında toplam 39 bin 597 şirket açıldı.

Kurulan şirketler arasında 18 bin 858 ile şahıs firmaları ilk sırayı, 18 bin 69 firmayla limited şirketler ikinci sırayı, 2 bin 242 firmayla anonim şirketler üçüncü sırayı aldı. 2010 yılında kurulan şirket sayısı bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında yüzde 17.31 artış gözlendi. Geçen yıl kurulan anonim şirket sayısı 2009 yılına göre yüzde 21.12’lik artışla bin 851’den 2 bin 242’ye çıktı. Aynı dönemde limited şirket sayısı 16 bin 59’dan 18 bin 69’a yükseldi. Artış oranı yüzde 12.52 oldu. Kurulan şahıs şirketi sayısı yüzde 21.53 yükselerek, 15 bin 517’den 18 bin 858’e çıktı. 2009 yılında kapanan şirket sayısı 15 bin 158 iken, bu rakam geçen yıl yüzde 5.54 azalarak 14 bin 318 oldu.

Haberin Devamı