Çılgın şirketler..

Global ekonomi sınır tanımayan “kuralsızlık” stratejisi üzerinde büyüyor. İnsanların; “Müşteri” ya da “Tüketici” yerine konulduğu günden beri, satıcıların veya daha fazla para kazanmak isteyen efendilerin kümesteki tavuklarından bir farkı yok!

Ayakta durmaya çalışan, namusuyla yaşamak için namussuzluğa direnen insan sürekli kapital sistem tarafından taciz ve terörize ediliyor.

***

Sabahın köründe organize bir şekilde başlayan terörize hareketleri insanların psikolojisini bozuyor. İnsan gün boyu psikolojik bir savaşın içinde buluyor kendisini.

Bir telefon şirketi bir günde on defa arıyor.

Çoğuna bakmıyoruz ve dayanamayıp baktığımızda ise fatura avantajlarını anlatmaya başlıyor biri. Israrla aramayın demiş olsak da biz söylüyor ve biz duyuyoruz.

Ve ısrarla aranıyoruz...

***

Bankaların, sigorta şirketlerinin, giyim mağazalarının, tv platformlarının bunlardan bir farkı yok.

İzinsiz SMS ve e-postaları takip etmekten insanlar işlerine odaklanamıyor.

Yetmez gibi trafikte geçen kabus dolu saatler ise ayrı bir dert.

Haberin Devamı

Elektrik, su, kredi kartları, doğal gaz, aidatlar, vergiler, sigortalar, okul taksitleri derken ve bunları takip ederken insan ömründen geçip giden öfke dolu saatlerin tarifsizliğini ise anlatmaya gerek dahi yok.

Kafamızın içi şifreler ve fatura takipleri ile çöp bidonuna dönüşmüş durumda.

***

On yıldan beri bireysel emeklilik ile ilgili bir sigorta şirketi kredi kartımızdan otomatik ödeme emri ile parasını alıyor. Bir gün dahi arayıp kazancımın ve haklarımın ne olduğuna dair bir hatırlatmada dahi bulunmuyor.

Bankalar da unutulan para komedisi gibi.

Banka üç kuruş alacağını yirmi kuruş yapıp peşine düşmesini biliyor ama vatandaşın kalan parasını hatırlatan bir mesaj hiç atmıyor.

Belediyelerin piar ve reklam mesajlarını silmekten yorulduk ama beş yıl ödenmesi unutulan emlak vergisini bize hatırlatan bir mesajı yok. Hatırlatsa faiz ödemeyeceğiz, ya da çıkartılan af yasalarından faydalanacağız.

Lakin beş yıl sonra bir tebligat ve vergisi kadar faiz istemesini bilen belediyelerin de sorumsuzluklarından bıkıp usandık.

Haberin Devamı

***

AVM’ler ve marketlerden içeri girer girmez yüksek sesle dinletilen müzik gürültüsüne ses çıkartan yok. Denetleyen yok.

Çöp torbası dahi alsak mağazaların cep telefonlarımızın numaralarını istemesine, vermediğimizde ise “sistem fatura kesmiyor” gibi bir komik yalana sığınılmasına bir şey diyen yok.

Telefon şirketleri, bankalar ve herkes bize ulaşıyor iken, biz ise aradığımızda 7 dakika müzik eşliğinde şirket reklamı dinliyor ve “dolu olan müşteri temsilcisini” bulmaya çalışıyor ve çoğunda başarısız oluyoruz.

Bu ahlaksızlığa isyan eden yok!

***

Dün 1 Mayıs’tı...

Yani işçilerin bayramı.

Yıllarca Taksim Meydanı’na çıkıp üç eskimiş slogan atmak ve beş afiş gösterebilmek için yırtınanlara diyoruz ki, sömürgeciliğe direnmek öyle sloganlarla olmuyor...

Yeni Türkiye’ye Vatandaş Bakanlığı lazım.

Yoksa bu gidişle Çılgın Türkler gerçekten çıldıracak... Çünkü, kazanabilmek için şirketler adeta çıldırmış!

Yol, köprü, metro, telefon, bilgisayar ve teknoloji medeniyetin vazgeçilmezi ama asıl mesele insandan vazgeçmemek ve haklarını korumaktır.

Haberin Devamı

Sosyal medya ise geyik ve küfür merkezi... “Yeter söz milletin!” demekle meseleler çözülmüyor! Milletin derdini çözmekle ve haklarını korumakla ve ağır yaptırımlar uygulayarak söz milletin oluyor!

Bizden söylemesi...

DİĞER YENİ YAZILAR