Seçim manifestoları

Haberin Devamı

Yine bir seçimin sonuna geldik, kavgalar bitti ve herkes evine döndü derken, şimdi de gündemi cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları işgal etti...

Gündemi “siyasi kaos” senaryolarıyla meşgul edenler “seçim edebiyatı ve ekonomisi” üzerinden geçinmeye çalışıyor...

Ve ayakta durmaya...

***


Meğer, siyaseti ne kadar da çok severmişiz...

Mesele, AK Parti iktidarını devirmek...

Devrilmiyorsa, bölmek...

Bölünmüyorsa, karıştırmak...

Karışmıyorsa; köprüleri, yolları, ormanları, ağaçları, hayvanları bahane etmek!

Yani, sürekli terörize hâli...

Başka hiçbir dert yokmuş gibi...

***


2002 yılından itibaren her seçimin ardından mağlubiyetin gerekçesini -büyük bir felaketin eşiğine gelinmiş gibi- bir cümleye sıkıştırma alışkanlığı başladı;

- Toplum, karpuz gibi ikiye bölündü!

Toplumu ısrarla bir karpuza benzetenlere diyoruz ki:

- Toplum, bir karpuz değildir!

***


ABD’deki seçimlerde iki parti kıran kırana savaşır; Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti...

Ve yüzde 51 oy alan kazanır, yüzde 49 oy alan kaybeder...

Ama, ABD’de hiçbir yazar ve muhalefet;

- Toplum, karpuz gibi ikiye bölündü! Gerekçesine sığınarak uçuk bir uyarıda bulunmaz...

***


Bu ülkenin seçim sandıklarından her ne zaman tek başına iktidar çıksa; muhalefetin, yazarların, gazetecilerin, aydınların ve sanatçıların sonuçlardan çıkarttığı tek cümle;

- Toplum karpuz gibi ikiye bölündü!

Velev ki, toplum karpuza benzemiş olsun, bizdeki karpuz ikiye değil sekize bölünmüş durumda...

İşte 2014 yerel seçimlerine giren partiler;

- AK Parti, CHP, MHP, SP, BDP, HDP, BBP, LDP...

Sekiz, ikiye nasıl iniyor?

***


Tek başına iktidar sonucuna hazırlıklı olmayanların kafasında daima koalisyon hesapları var...

Bu ülkenin ve siyasetinin güçlü olmasına kimse tahammül etmiyor... Demokrasi, tahammül sanatıdır...

Seçim manifestolarını daha akıllı yazmak gerekiyor! Demokrasi, uçuk manifestolar eşliğinde gelmiyor...

DİĞER YENİ YAZILAR