Gazete Vatan Logo

Markasına 'yabancı' havası verip 1 milyon $'lık kot sattı

Bulgaristan'da Türk mallarının kalitesiz olarak tanındığı dönemde dükkanında Türkçe konuşmayı yasaklayan Sipahioğlu, McClayn markalı kotlar çok tutulunca gerçeği açıklamış: "Bu bir Türk markası"

Murat Sipahioğlu Bulgaristan'daki Türk iş adamları arasında en tecrübeli isimlerden. Onun göç macerası bundan 9 yıl öncesine dayanıyor. 1994 ekonomik krizi Sipahioğlu için kelimenin tam anlamıyla dönüm noktası, ciddi bir karar anı...

"Aslında Türk girişimcileri açısından Bulgaristan'a giriş yapmak için iyi bir zaman değildi ama ben bütün riskleri alıp geldim" diyen Sipahioğlu o günleri şöyle anlatıyor: "Türkiye'den o dönem Bulgaristan'a öyle kalitesiz mallar getirmişiz ki, Sofya'daki birçok mağazanın vitrininde 'Burada Türk malı satılmaz' yazıyordu. Bir mal satacak oluyorsunuz, onun Türk malı olduğunu görünce bırakıp gidiyordu müşteri." Sipahioğlu Bulgaristan da ilk olarak ayakkabı işine girmiş. Ayakkabılar Türk malı ama bunu sadece Sipahioğlu biliyor. Çalışanlarına tembihlemiş: "Dükkanda tek kelime Türkçe konuşmak yok."

Ayakları büyük diye ayakkabı satamadı
Buna rağmen işler iyi gitmemiş: "Çünkü çok ufak ama önemli bir ayrıntıyı atlamıştık. Burada hem kadınların hem erkeklerin ayakları çok büyük. Kadınlarda 36-37, erkeklerde 40-41 numaralı ayakkabılar elimizde kalıyordu. Satma imkanı yok. Ayakkabıdan da vazgeçtik, blue jean işine girdik."

İşte Sipahioğlu'nun Sofya'da sıçrama yaptığı günler de o günlerde başlıyor: "Türkiye'de 'Mc Clayn' markasını üreten firmayla anlaştım. İngilizce bir marka olduğu için sorun çıkmıyordu. Billboardlarda reklamlarımız vardı, radyoda cıngıllarımız çalıyordu. Marka öyle tutku ki 17 mağaza ardı ardına açıldı. 1 milyon dolarlık ithalat yaptık. 1998 yılıydı. Kazandığım parayla da Komünist dönemin en ünlü gece kulübü Havana'nın içinde bulunduğu pasajı satın aldım.

Sipahioğlu pasajdaki yenileme çalışmalarından sonra pasajın ve Mc Clayn'ın açılışı Murat Karayalçın'la birlikte yapıyor. Mankenler sokaklara tişörtler, pantolonlar fırlatıyor. Sipahioğlu da bağırıyor:

"Ey ahali duyduk duymadık demeyin, Mc Clayn bir Türk markasıdır!"

İçinden 250 ton çöp çıkan fabrika şimdi Zara'ya kumaş ihraç ediyor
Sofya'daki en büyük Türk yatırımlarından biri de Maser Holding'e ait. Türkiye'de 30 yılık bir mazisi olan Maser 2000 yılında Bulgaristan'ın en büyük 4 dokuma fabrikasından biri olan Nitex-50 AD adlı şirketi özelleştirme kapsamında satın almış. Fabrikanın genel müdürlüğünü yapan Sadi Hasıraoğlu fabrikayı yenileme çalışmalarına toplam 30 milyon dolar harcadıklarını söyledi. 100 bin metre karelik alana sahip fabrikanın en önemli eksiği teknolojik altyapıymış: "Makineler çok eskiydi, yeniledik. Fabrika adeta çökmüştü, içinden 250 ton çöp çıktı. İşçilerin kalite eğitimine çok yatırım yaptık, hala da yapıyoruz."

20 milyon $ ihracat
Nitex-50 AD'de yılda 3 milyon metre kumaş üretimi yapılıyor. Sadi Hasıraoğlu üretimin tamamının ABD ve AB ülkelerine ihraç edildiğini belirtiyor: "Mal verdiğimiz markalar arasında ABD'de May Company, Zara, Banana, Express, Liz Claiborne; Avrupa'da ise Mexx, Marks&Spencer ve Arcadia Group gibi dünyaca ünlü şirketler var."

Geçen yıl 10 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Sadi Hasırcıoğlu, "Bu yılki hedefimiz 20 milyon doları aşmak. İlk göstergeler amacımıza ulaşacağımızı gösteriyor" diyor.

Haberin Devamı