Gazete Vatan Logo

Lüküs kamarada kimler oturur?

Pekin metrosunda ‘business class’ vagon uygulaması başlatılması İstanbul da first class olabilir mi tartışmasını getirdi. 40 yıl önce tramvay ve şehir hatları vapurlarında bu uygulama vardı. Mimar Doğan Hasol İstanbul ulaşımındaki imtiyazlı günleri anlattı.

Lüküs kamarada kimler oturur?

Nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi konumunda olan Çin’de, toplu taşımaya alternatif olarak, metroda ‘business class’ vagon uygulaması başlatıldı. Lüks metro vagonlarında, koltukların daha geniş ve rahat olduğu görüldü. Ayakta giden yolcunun da bulunmadığı vagonlarda seyahat etmenin ücreti ise normal metro biletinin üç katı. Ancak tercih eden yolculara daha rahat seyahat imkanı sunan uygulama, tartışmalara yol açtı. Bu uygulamanın, halk arasında yapay ayrımlara yol açtığı öne sürüldü. Benzer bir uygulama İstanbul'un toplu taşıma araçlarında 1920'lerin başından 1970'lere kadar görülmüştü. Şehir hatları vapurları, tünel, tramvaylar ve trenlerde birinci ve ikinci mevki vagonlar, lüks kamaralar vardır..

İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle

Mimar Doğan Hasol o günleri "biz, o günlerin söylemiyle, 'imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle' idik. Tabii mevki farklarını saymazsak… Hasol toplu taşımada mevkii farklılıklarını şöyle anlatıyor "1961 öncesinde İstanbul’da tramvaylar vardı. Avrupa yakasındakileri belediyeye bağlı olarak İETT işletirdi. Bunlar Bahçekapı-Yedikule, Bebek-Eminönü, Tünel-Şişli, Tünel-Maçka, Tünel-Kurtuluş gibi hatlarda çalışırdı. O tramvay arabalarının birinci mevki ve ikinci mevki olanları vardı. Birinci mevki olanlar kırmızı, ikinciler yeşildi. Mevki farkı içerideki koltuklardan gelirdi. İkincilerde tahta olan koltuklar, birincilerde dolgulu ve deri kaplıydı. Bilet ücreti doğal olarak farklıydı. Anımsadığım yıllarda birincilerde öğrenci bileti 5, ikincilerde 3 kuruştu. Tam bilet bunun iki katıydı. Anadolu yakasında ise işletme, bir özel şirkete aitti. O tramvaylar genelde Kadıköy merkezli çalışırdı; Kadıköy kalkışlı tramvaylar Üsküdar, Kısıklı, Bostancı, Fenerbahçe, Moda ve Gazhane’ye (Hasanpaşa) giderdi. Ayrıca, Üsküdar-Bağlarbaşı-Kısıklı hattı vardı. Bu araçlarda da mevki ve renk farkı söz konusuydu: Birinciler sarı, ikinciler zeytin yeşiliydi. Bilet fiyatları Avrupa yakasındaki gibiydi. Mevkiler arasındaki fiyat farkı savaş yıllarında ve izleyen yıllarda zaten zor geçinen insanlar için önemliydi. Çok kimse duraklarda yeşil tramvay gelmesini umutla beklerlerdi. Birçok kişi sarı tramvay geldiğinde binmez, ikinci mevki yeşil tramvay gelinceye kadar beklemeyi tercih ederdi. Yazın yanları açık yazlık vagon eklenirdi. O vagonlarda yolculuk pek keyifliydi. Ancak o vagonlar da yine birinci mevki idi."

Haberin Devamı

İstanbul'un toplu taşımasında mevki farkı yalnızca tramvaylarda yoktu. Tünel’de, vapurlarda da geçerliydi. Emektar Tünel’in iki vagonundan biri birinci, öteki ikinci mevkiydi. Vapurlara gelince; Boğaz, Kadıköy ve Adalar vapurlarının burun tarafındaki bölümler ikinci, arka taraftakiler birinci mevki idi. Mevkiler arasındaki fark kanepelerin tahta ya da deri kaplı olmasındaydı. Kadıköy ve Adalar’a işleyen vapurların kıçta, şık özel bir bölümleri daha vardı; orası “lüks mevki” idi. Yolculuk sırasında biletçi gelip, eldeki birinci mevki bilete ek olarak 25 kuruş fark alırdı. Birinciden işlemeli camlarla ayrılmış “Lüks”te yolcular kumaş kaplı tek kişilik koltuklarda oturma konforunun yanı sıra, öteki yolculara caka satmak gibi bir ayrıcalığa daha sahip olurlardı.

Haberin Devamı

Hasol, İstanbul'un bugün 20 milyonluk azman bir şehir olduğunu, bu nedenle trafik dahil hiçbir sorununun çözülemeyeceğini belirtiyor. Hasol, "Metrobüsleri görüyorsunuz, herkes üst üste. Hindistan'da trenlerin üstünde gidiyorlar. Şimdi Pekin metrosuna business class uygulaması başlattılar. Bu parası olmayanın hakkının parası olana devretmektir. Bu ince bir çizgidir, eskiden İstanbul'un toplu taşımalarında farklı mevkiler vardı. Ama nüfus 1 milyondu. Kimse yoğunluktan tramvaya ya da vapura binememezlik yapmıyordu. Parası olan biraz daha konforlu bir seyahat etmek için birinci sınıfta yolculuk yapardı. Ama halkın çoğunluğu da ikici ya da üçüncü mevkiide oturacak yer bulur, ayakta kalmazdı. Toplu taşımada yer yoksa, parayı verip başkasının hakkını alıyorsan o zaman bu haksızlık olur. Herkes yer buluyorsa, kadife koltukta oturup keyif yapmak isteyenler de olabilir bu normaldir.

Haberin Devamı

1955 İstanbul tramvay 1. sınıf

Haberin Devamı

İstanbul’da birinci mevki tramvayların koltukları kırmızı, dolgulu ve deri kaplıydı.

1955 İstanbul tramvay 2. sınıf

Boğaz hattı vapurları kadar tramvaylar da İstanbul’un karakteristik özelliklerindendi. İkinci mevkinin bilet fiyatları birinci mevkiye göre yarı yarıya ucuzdu.

1965 İstanbul Şehir hatları

Kadıköy ve Adalar’a işleyen vapurların terasında yaz aylarında güneşlenerek seyahat etmek ayrı bir keyifti.

Amerikan barlı ada vapuru

Fenerbahçe vapurunun lüks mevkisinde deri döşeli koltuklar ve Amerikan bar bulunuyordu.