Limak çimentoda Batı'ya açıldı

Limak Holding, Italcementi’nin sahibi olduğu Set Group Holding’i ve Afyon Çimento dışındaki iştiraklerini 290 milyon euroya satın aldığını açıkladı. Limak, 3 çimento fabrikası,13 hazır beton tesisini bünyesine kattı. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Limak’ın çimento sektöründeki tüm fabrikaları Doğu ve Güneydoğu’da bulunuyor. Ancak yeni satın almayla birlikte Batı bölgelerine de açılmayı hedefliyoruz” dedi.

Limak Holding, Italcementi’nin alt şirketlerinden olan Ciments Francais’den, Set Group Holding’i ve Afyon Çimento dışındaki iştiraklerini 290 milyon euroya satın aldı.

Çimento sektöründe doğu bölgelerinde yoğunlaşan faaliyetlerini Türkiye’nin batısına da taşıyan Limak, yeni fabrikalarla yıllık çimento üretim kapasitesini 9 milyon tona çıkaracak. Ciments Francais tarafından yapılan açıklamada, Set Çimento hisselerinin yüzde 99.81’ine ve Met Teknik Servis ve Maden Sanayi hisselerinin yüzde 99.99’una sahip olan Set Group Holding nezdindeki tüm hisselerinin satışı için Limak Anadolu Çimento İnşaat Malzemeleri ile bir hisse satın alma sözleşmesi imzalandığı belirtildi.

Afyon satışa dahil değil

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir yaptığı açıklamada, satın almayla birlikte Batı bölgelerine de açılmaya başlayacaklarını belirterek, “Limak’ın çimento sektöründeki tüm fabrikaları Doğu ve Güneydoğu’da bulunuyor. Ancak yeni satın almayla birlikte Batı bölgelerine de açılmayı hedefliyoruz. Böylece İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerin yanı sıra Balıkesir ve Ambarlı tesisleriyle yurtdışına ihracat imkanı sağlamış olacağız” dedi.

Set Grup ve iştiraklerinin Limak Holding’e dahil olması ile çimento sektöründe Limak Çimento Grubu’nun klinker kapasitesinin yılda 6 milyon tona, çimento kapasitesinin ise yılda 9 milyon tona ulaşacağını açıklayan Özdemir, “Bundan sonraki hedefimiz yeni aldığımız tesislerin klinker kapasitesini yılda 8.5 milyon tona yükseltmektir. Bununla beraber yurtdışında da gerek satın almalar gerekse yeni tesisler kurarak büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Çimento sektöründeki istihdam sayımız ise bu satın almayla birlikte toplam 3 bine yükselecek” diye konuştu.

Türkiye’deki makamların onayına bağlı olan işlemin yılın ikinci çeyreğinde tamamlanmasının öngörüldüğü belirtilen açıklamada, satışa Afyon Çimento’nun dahil olmadığı açıklandı. Afyon Çimento tarafından KAP’a yapılan açıklamada ise “Ana şirketimiz Ciments Francais, şirketimiz ve şirketimizin varlıkları ile ilgili olarak gelecekte en iyi endüstriyel ve finansal alternatiflerin değerlendirilebileceği hakkında şirketimizi bilgilendirmiştir” denildi. Ciments Francais, Türkiye faaliyetlerinin büyük bölümünü oluşturan Set Group Holding’in Ankara, Balıkesir ve Trakya’da toplam klinker kapasitesi yılda 2.3 milyon ton olan 3 çimento fabrikası bulunduğunu, Set Group’un ayrıca toplam kapasitesi yılda 1.2 milyon ton olan bir çimento öğütme tesisi ve 13 hazır beton tesisi olduğunu bildirdi. Set Group Holding’in 2010 gelirinin 130 milyon euro, net borcunun ise 17 milyon euro olduğu belirtildi.

Şu anda 6 fabrikası var

Limak Holding, 2000 yılında yaptığı ilk çimento yatırımı ile girdiği sektörde Limak Kurtalan, Ergani, Gaziantep, Şanlıurfa, Bitlis ve Mardin olmak üzere 6 fabrika ile faaliyet gösteriyor. Türkiye çimento sektörünün 2010 yılı cirosu yaklaşık 4.5 milyar dolar, ihracatı ise 1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Satın alma sürecinde Limak Holding’e Bank of America Merrill Lynch danışmanlık yaptı. EFG İstanbul Menkul Değerler yerel danışman olarak hizmet verirken, satın almaya ilişkin tüm finansman münhasır olarak Halk Bankası tarafından sağlandı.

Boyner’in satışları 2010’da % 14.5 arttı: 553 milyon TL

Boyner Büyük Mağazacılık’ın 2010 yılı vergi öncesi kârı 20.8 milyon lira olarak gerçekleşti.

Boyner’den yapılan açıklamada, brüt kârın, ciro artışının üzerinde artarak yüzde 15.8 büyüdüğü, faiz öncesi operasyonel kârın yüzde 43.4 arttığı belirtildi. Cironun önceki yıla göre yüzde 14.5 artarak 553 milyon liraya ulaştığı bildirilen açıklamada, satış hacmindeki büyümeye rağmen finansal giderlerin yüzde 25.2 küçüldüğü, böylelikle şirketin 2009 yılı vergi öncesi kârı 7.6 milyon lira iken 2010 yılı vergi öncesi kârının 20.8 milyon liraya ulaştığı kaydedildi.

Boyner Mağazacılık Genel Müdürü Aslı Karadeniz sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde, 2010 yılında vergi öncesi kârın bir önceki yıla göre 2.7 katına çıktığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bugüne kadarki en yüksek kâra ulaştık. Oldukça rekabetçi bir piyasada ciro büyümemizin üzerinde bir brüt kârlılık yarattık ki bu da sadece satışın değil, satış verimliliğinin de artışı anlamına gelmektedir. Satış verimliliği artışını operasyonel verimlilik artışı ile destekleyerek faiz öncesi operasyonel kâr artışımızı yüzde 43.4’e taşıdık. Boyner, yıllar itibarıyla güçlenen finansal yapısı ve gelişen faaliyet performansıyla 2010’da finansal giderlerini de yüzde 25 azaltmayı başarmıştır.”

Petrolde 10 $’lık artışın enflasyona faturası 0.4 puan

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, petrol fiyatlarındaki 10 dolar artışın enflasyonda yıllık bazda 0.4 puan artışa neden olduğunu söyledi. Şubat ayında yıllık hedefin altında bir enflasyon rakamı görüleceğini ancak yılsonuna doğru bu rakamın yükseleceğini kaydeden Yılmaz, “Tahminimiz yılsonu enflasyonun yüzde 5.9 ile biteceği yönünde ama yeni konjonktürle karşı karşıyayız; bu gelişmeler yakından takip edilecek, ikinci enflasyon raporunda varsayımlarımızı güncelleyeceğiz” dedi. Küresel risk iştahının daha olumlu bir görünüm izlediğini ancak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelerin kalıcı etkisinin olup olmayacağının izleneceğini ifade eden Durmuş Yılmaz, küresel risklerin halen canlı olduğuna, petrol fiyatlarındaki artış kalıcı olması halinde küresel ekonominin bu durumdan olumsuz etkilenmesinin beklendiğine dikkat çekti. Yılmaz, “Likidite bolluğunun emtia fiyatları üzerinde bir ölçüye kadar baskı yaptığı gerçek. Cari açığın ilk çeyrekte artacağını ancak bunun baz etkisinden kaynaklanacağını bekliyoruz. Alınan tedbirlerin cari açık üzerindeki dengeleyici etkileri önümüzdeki dönemde belirginlik kazanacak” diye konuştu.
Yılmaz, alınan kararların ardından 10 milyar dolara yakın paranın Türkiye’yi terk ettiğini sözlerine ekledi.

Tofaş 384.2 milyon lira net kâra ulaştı

Tofaş, 2010 yılında net kârını yüzde 6.6 artırarak 384.2 milyon TL’ye ulaştırdı. Şirket, satış gelirlerini de yüzde 25 artırıp 6.4 milyar TL’ye çıkardı. Tofaş’ın geçen yılki yatırım tutarı ise 145 milyon euro oldu. Tofaş’ın iç pazardaki toplam satışları yüzde 44 artışla 110 bin adede yükseldi. Tüm dünya geneline bakıldığında Türkiye; Brezilya ve İtalya’nın ardından Fiat’ın en çok satış yaptığı 3’üncü ülke haline gelirken, Fransa ve Almanya gibi ülkeleri geride bıraktı.

Avrupa’da ise Fiat markasının en çok tercih edildiği 2’nci ülke Türkiye oldu. Tofaş CEO’su Ali Pandır, tüm dünyada ve Türkiye’de birçok şirketin satışlarının ve karlılıklarının istikrarsızlık gösterdiği bir dönemde böylesi finansal sonuçlara imza atmanın önemine dikkat çekerken, 2011 yılında Tofaş’ın yine her kulvarda damgasını vuracağı ve örnek alınmaya devam edeliceği bir dönem olacağını söyledi.

Akbank’a dış borçlanmada ‘bölgenin en iyisi’ ödülü

Akbank, dış borçlanma ve sendikasyon kredisinde Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi’nin en iyi bankası seçildi. Finans dergisi EMEA Finance’in “2010 Yılı Başarı Ödülleri” değerlendirmesi sonuçları açıklandı. Akbank 2010 yılında eurobond, seküritizasyon ve sendikasyon piyasalarında gerçekleştirdiği başarılı dış borçlanma işlemleriyle ve Ağustos 2010’da aldığı 1 milyar euro tutarındaki sendikasyon kredisi ile EMEA Finance’ten “Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesinde Dış Borçlanmada En Başarılı Finansal Kuruluş” ve “Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesinde Bir Finansal Kuruluş Tarafından Alınan En İyi Kredi” ödüllerini kazandı. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli, ”Bu ödüllerle, sendikasyon kredilerindeki lider konumumuz bir kez daha tescillendi” dedi.

Albaraka: Afrika’daki olaylar bizi etkilemedi

Albaraka Türk Katılım Bankası, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki olayların, bankayı ve bölgede faaliyet gösteren ana ortağı Albaraka Bankacılık Grubu’nun faaliyetlerini olumsuz etkilemediğini bildirdi. Albaraka Türk Katılım Bankası’ndan yapılan açıklamada, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde son günlerde yaşanan olayların bankayı ve bölgede faaliyet gösteren ana ortakları Albaraka Bankacılık Grubu’nun faaliyetlerini olumsuz etkilemediği belirtilerek, “Bankamızın bölgedeki bankalarda ve yerli/yabancı firmalarda herhangi bir nakdi riski bulunmamaktadır. Bankamızın bölgede önde gelen Türk müteahhitlik firmalarının üstlenmiş oldukları devlet altyapı projelerine yönelik sınırlı tutarda teminat mektupları bulunmakta olup, bir sorun gözükmemektedir” denildi.

Denizbank’tan çay üreticilerine destek

Yaş çay ürün bedelleri ile destekleme ödemelerini “Çiftçi Kart” aracılığıyla Denizbank’tan alacak olan üreticilerin, tarımsal bankacılık hizmetlerinden de cazip faiz oranları ve uygun vadelerle faydalanabileceği bildirildi.

Denizbank’tan yapılan açıklamada, ÇAYKUR’a bağlı Artvin Hopa, Kemalpaşa ve Trabzon Çamlı Çay Fabrikaları ile işbirliği anlaşması imzalandığı belirtildi. Anlaşma ile 14 bin 800 üreticinin 3 yıl boyunca birçok avantajdan faydalanabileceğine işaret edilen açıklamada, şu bilgiler verildi: “İşbirliği kapsamında üreticilerin bu fabrikalara teslim ettikleri ürünlerin bedelleri ve destekleme ödemeleri, ’Çiftçi Kart’ aracılığıyla Denizbank tarafından ödenecek. Ürünlerini ÇAYKUR’a teslim eden üreticilere ayrıca Denizbank tarafından ’Üretici Kart’ verilecek ve özel faizli kredi kullandırılacak.”