Gazete Vatan Logo

Libya’dan Japonya’ya 30 ülkeye ulaştık

Dubai’nin en çok satan yabancı suyu olduk

Sırmagrup Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, grubun Libya’dan Japonya’ya 30 ülkeye ihracat yaptığını, Çin’den bile su talebi geldiğini söyledi. Grubun 250 milyon lira olan cirosunun yüzde 10’unun ihracattan gelmesini hedeflediklerini belirten Dişli, “Öncelikli pazarlarımız Dubai, Almanya, Kuzey Irak, Japonya ve İngiltere. Dubai’de yabancı markalar içinde bir numarayız. Burada 2012’de daha da büyüyeceğiz. Libya da sürekli müşterimiz” dedi

Sırmagrup Yönetim Kurulu Bakanı Davut Dişli’yle bundan 3 yıl önce röportaj yapmıştım. O dönemde Sırma Su Fransa’ya ihracatta çok başarılı olmuştu. Marka hızla büyüyordu. Sırma Su ve Maden Suları, hızlı büyümesini son 3 yılda da sürdürdü. 30 ülkeye ihracat yapar hale geldi. Karabacak Ailesi’ne ait Sırma Suları’na 2004 yılında ortak olarak su sektörüne giren Davut Dişli, ortağı ve arkadaşı Burak Karabacak’la birlikte Sırma’yı adım adım büyüttü.

Son aylarda Sırma Su ve Maden Suları’nda yenilikler var. Cam şişe suları ve meyveli maden suları Schorle çıktı. Sırmagrubu’ndaki atakları ve markanın büyüme stratejilerini Davut Dişli’yle konuştuk.

- Maden suyu olarak bilinen Sırma, artık su sektörünün önemli oyuncularından biri oldu... Nereden nereye geldiniz?

Evet, Sırmagrup hızla büyüdü. Su ve madeni içecekler alanında büyüdük. Son 10 yılda ortalama yüzde 50 büyüdük. 2011 yılında 200 milyon lira ciroya ulaştık. Pazar payımız da ciddi anlamda arttı. 2001 yılında 4 milyon cirolu bir şirkettik . O yıllarda 10 bin pet şişe kapasitemiz vardı, şimdi 3.5 milyon seviyesine geldik. Su pazarında lider marka olduk. Ambalajlı su sektörüne 2004’te girdik ve şu anda lider olmak bizim için çok önemli.

- Damacana su satışlarındaki durumunuz nedir?

2004 yılında damacana su satışımız 4500’lerdeyken bugün itibarıyla 40 binin üzerine çıktık. Türkiye’nin her yerine ulaşıyoruz. Ankara İzmir, İstanbul, Bursa’da kendimize ait dağıtım organizasyonlarıyla diğer illerde de bayiler aracılığıyla satış yapıyoruz. Kendimize ait dağıtım aracı sayımız 200’ün üzerinde. Bizim işimizde dağıtım çok önemli bir güç. Maden suyu ve su sektöründe iş yapanlar arasında en büyük dağıtım organizasyonlarından biri biziz.

Yabancılar peşimizde

- Sapanca’da kaynaklarınız. Yeni kaynaklar aldınız. Dere yatağına fabrika kurdunuz... Kaynaklarınızla ilgili eleştiriler de oldu... Kaynaklarınızı nasıl büyüttünüz?

Kaynak sıkıntımız yok. En büyük kaynaklar bizde. Sapanca bölgesinde ciddi anlamda kaynaklarımız var. O bölgedeki kaynakların yüzde 80’i bizim. Her şey kuralına göre yapıldı. Çok modern tesisler kurduk. Maden suyunda kaynağımız da Bursa’da. Orada da sıkıntımız yok. Burdur’da da yeni su fabrikamız var. Onun da kaynakları kuvvetli.

- Yabancı şirketlerin sektöre girmesi rekabeti nasıl etkiledi?

Uluslararası şirketlerle rekabet ediyoruz ama biz daha avantajlıyız. Sırma’nın kaynakları ve dağıtımı çok güçlü. Yabancı şirketlerin Türkiye’de işi çok kolay değil. Bizi almak isteyenler oldu, şu anda değerlendirmedik ama ileride değerlendirebiliriz.

- Yerel markalar vardı hala da var... Ama rekabet çok farklı boyutlara geldi... Eskiden bazı bölgelerde yerel markalar çok güçlüydü. Şimdi büyük şirketler tarafından işletiliyor aynı kaynaklar... Rekabet artık devler liginde mi?

Fiyat... Yerel ve küçük firmalar ayakta kalmak için fiyat rekabetiyle karşımıza çıkıyor. Bizim işimizde dağıtım maliyetleri çok yüksek. Doğu’ya doğru kaydıkça maliyet artıyor. O bölgelerde ancak spesifik olarak yer alabiliyoruz.

- Dünyada cam şişede su satışı artıyor, Türkiye’ye de geldi bu değişim... Pet şişeden kaçıyor artık tüketici... Ama ciddi bir fiyat farkı var...

Cam şişe çok isteniyor artık. Biz Şişecam’a yaptırdık. Ben bu şişenin ödül alacağını düşünüyorum. Cam şişemiz çok içimize sindi. Çok olumlu tepkiler aldık. Cam şişe pet ambalaja göre çok pahalı. Büyük bir pazar payı yakalaması zor.

- Ne kadar fiyat farkı var tam olarak?

4 katı fiyat farkı var. Cam şişe ancak özel tercih nedeni. A-B grubu tüketiciler, A grubu restoranlar tercih ediyor. Biz tüm marketlerde varız. İyi de talep gördük. Çok yeni olmamıza rağmen İstanbul’daki restoranların yüzde 80’i bizi tercih etti. Sırma’yı zevkli şişesi ve güvenilirliği için tercih ediyorlar. Masada da çok şık duruyor.

Türkiye’de yumuşak su seviliyor

- Sırma Suları’nın farkı nedir? Ph seviyesi, sertlik derecesi v.s...

Tadı çok yumuşak. Türkiye’deki tüketiciler yumuşak ve tatlı su seviyor. Sırma düşük sertlikte bir su. Tatlı bir su... Biliyorsunuz tatlı sular şişlik yapmıyor. Sert sular midede şişkinlik yapıyor. Biz Türk milleti olarak kana kana su içmeyi severiz.

- Aynı su pet şişede farklı cam şişede farklı olur mu? Tadı farklı gibi geliyor bana...

Yumuşaklık cam şişede daha çok hissediliyor.

- Pet şişede suyun tadı değişir mi?

Uzun vadede mutlaka değişir.

Pet şişede sağlık sorunu yok

- Öncelikle pet şişede su tüketmekten kaçınılması gerektiği söyleniyor. Sizce?

Koruma şartları çok önemli. Bu sağlıkla ilgili değil, tatla ilgili. Güneşte kalırsa yeşillenir, çünkü bu su canlı. Maden suyunda bu olmaz ama normal suda bu olur. Pet şişeleri güneşte tutmayın. Sert sular pet ambalajda sıcak aylarda daha rahatsız edici olur. Ama dediğim gibi sağlık sorunu yok.

Japonlar pet şişe almıyor

- Ya damacanalar?

Damacanada da yok. Öncelikle pet şişe konusuna bir şey daha eklemek isterim. Bakın biz İsrail, Japonya ve Fransa’ya ihracat yapıyoruz. Bizim suyumuzu tetkik ediyorlar, ambalajlarımızı güvenli buluyorlar ki alıyorlar. Damacanalara gelince... Damacanayı güvenilir yerden alın. Yıkama koşulları çok önemli.

- Nereden bileceğiz nasıl yıkandığını?

Bu maliyet. Şirket ciddi yatırım yapmalı ki iyi yıkama yapsın. Bizim gibi markalar bu yatırımı yapıyor. 80 derecede yıkıyoruz, malzemeleri ciddi anlamda kullanıyoruz ve defalarca yıkıyoruz, sonra da doğru yıkanıp yıkanmadığını testten geçiriyoruz. Tüketici dikkat etmeli, karşımıza fiyat rekabetiyle çıkanların çoğu bu yatırımı yapmıyor.

- İhracatınız da artıyor mu?

Biz ihracata yavaş yavaş başladık. İç piyasada iyi bir yere gelmek istedik önce. 2011 yılında kapasite artırdık ve ciddi mesafe aldık. 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Öncelikli pazarlarımız Dubai, Almanya, Kuzey Irak, Japonya, İngiltere ciddi satış noktalarımız. Dubai’de yabancı markalar içinde bir numarayız. Suudi Arabistan, Filistin, Kuzey Afrika müşterimiz. Libya’ya sürekli su gönderiyoruz. Dış ticaret ekibimiz şu anda Çin’de fuarda. Oradan da talep oldu... 2012 ciromuzun yüzde 10’nunu ihracat yapmak istiyoruz.

- Ne kadara karşılık geliyor bu oran?

O rakam 250 milyon lira ciro, 25 milyon lirasını ihracatla gerçekleştirmeyi hedefledik. Dubai bizim için önemli bir örnek. Orada inanılmaz bir şekilde büyüdük. Şu anda oranın en büyük yerel zincirinin suyunu da karşılıyoruz. 2012’de Dubai’de daha çok büyüyeceğiz.

Yazın satışlar 3 kat artıyor, su yetiştiremiyoruz

- Yazın satışlarınız ne kadar artıyor?

Yazın 3 katına çıktığı olur. Biz yazın su yetiştiremiyoruz. Kapasite artırmış olmamıza rağmen bu yaz da yetiştiremedik. Bizim kaynakların olduğu yer, Kartepe bildiğiniz gibi yüksek bir yer. Kar ve yağmur yağmasa biter kaynak. Mesela kaynaklar Mart’ta en yüksek seviyede oluyor. Yazın su azalıyor...

- Kaynakları korumak için ne gibi önlemlyer alıyorsunuz, neler yapıyorsunuz?

Kaynakların korunabilir halde olması lazım. Kaynağın çıktığı yerin doğayla ilişkisi kesiliyor. Korumak şart kaynak çıkışını. Suyun çıktığı yer betonlanıp, seramiklerle döşeniyor, havuzda su biriktiriliyor, daha sonra da sular aktarım borularına gider. Suyun çıktığı yer dahil olmak üzere doğayla ilişkisi kesilir. Bu arada AB normlarına uygun filtrelerden de geçiyor sular. Sizin içtiğiniz su hiç hava almıyor.

- Çilekli, narlı ve elmalı maden sularınız da var

Çok yeni ürünler var. Cam su dışında Schorle çıkardık. İçine elma suyu katılmış maden suyu Schorle... Almanya’da yılda 5 milyon adet satılıyor. Türkiye’de hızla büyüyeceğini düşünüyorum. Almanya’da da iyi satacağız. İyi bir maden suyu markasıydı Sırma. Su işinde büyüdüysek maden suyu sayesinde oldu

- Maden suyu satışları da artıyor mu?

4.5 litreye çıktı kişi başına tüketim. Geçtiğimiz yıllarda 3 litreydi.

Fenerbahçe Başkanı olabilirim

- Sizinle daha önce görüştüğümüzde ileride Fenerbahçe Kulübü Başkanı olabileceğinizi söylemiştiniz. Hâlâ istekli misiniz?

Evet, birilerini de çok rahatsız etmişti o sözlerim. Benim için Fenerbahçe sevgisi hep taze. Şu anda benim için böyle bir konuma talip olmak çok daha kolaylaştı. Artık herkes bu işlere talip olabilir. Bir gün bana ihtiyaç olursa seve seve kabul ederim. Ben yıllarca hiçbir şey talep etmedim, hep verdim kulübüme. Hayalimi kaybetmedim, çünkü sevgimi kaybetmedim. Evet, ileride bir gün başkan olacağım. Ama heyecanlı davranmam. Hırslı da davranmam birileri gibi...

Siyaseti takip etmeyi seviyorum

- İş ve futbol dışındaki hayatınız?

3 çocuğum var. Onlarla ailemle olmayı tercih ederim. Ben işkoliğim. Benim işim rutin değil, hep yenilik var. Ben ne sattığımızla değil, yeni ürünlerle nerelere ulaştığımıza bakıp heyecanlanıyorum. Zaman buldukça seyahat etmeyi severim. Eskiden futbol oynamayı da çok severdim... Son zamanlarda yeni eğlencem köpeğim. Çocuklarıma da büyük eğlence oldu köpeğimiz. Buddy koyduk adını...

- Bir ara siyasete de girmiştiniz, hala ilgili misiniz?

Siyaseti takip etmeyi seviyorum, dünyayı takip etmeyi, yenilikleri izlemeyi seviyorum. Ama bir daha asla aktif siyasette olmam. Şu anda beni heyecanlandıran şey markamızı büyütmek...


Haberin Devamı