Gazete Vatan Logo

Le Figaro, Türkiye'deki İslami otelleri yazdı

Bikinileriyle güneşlenen kadınlar, Kuran bırakılan odaları öven müşteriler gazeteye fikirlerini anlattı

Ayşegül adında genç bir kadın "Haşema suda şişiyor. Havuz da çok kalabalık. Biz kocamla bakir koyları gidip rahat rahat denize giriyoruz. Dini bir kenara bırakıyoruz. Sonuçta benim vücudumun da D vitamınine ihtiyacı var" dedi.

Türbanlı gazeteci Nihal Bengisu Karaca ise tatile çıkan türbanlı kadını "Konserde yanlış nota çalan solistlere" benzetti

Şah İnn Paradise otelde kadınlar mayolarıyla havuz etrafında uzanıp güneşleniyor. Ama buranın farkı havuzun çevresinin kadınları maskülen gözlerden saklamak için kapatılmış olması. Havva, havuz kenarından ayrıldığında bikinisinin yerine pantolon, uzun kollu bluz ve pantolon giyen bir genç kız... "Burada daha rahatım" diyor. Bu otelde alkol, erkek-kadın karışık havuz ve diskotek yok. Ahmet, 63 yaşındaki fabrika yöneticisi, "Harika bir yer. Yaşam tarzıma ve dini değerlerime uyuyor. Odalarda Kuran var ve Kıble işaretli" diyor.

İslami oteller Türkiye'de hala yeni bir konsept ama hızlı yayılıyor. 1995'teki ilk otelden beri 26 adet açıldı. Başta yurtdışında yaşayan Türk ailelere hitaben açılan oteller artık yerel halkı da cezbediyor. Sosyolog Nilüfer Narlı'ya göre "laik burjuvazi gibi üst sınıf müslümanlar da tüketiyor ve deniz kenarında tatil yapıyor. Bu bir modernite sembolü" diyor. AKP karşıtları bu otelleri ülkenini islamileşmesinin bir sembolü olarak görüyor. Ama otelin yöneticisi Yusuf Yücel "Biz tatil satıyoruz, din değil. Eskiden beri olan bir talebi karşılıyoruz" diyor.

Zira Türkiye'de türbanlı kadınlar vücutlarını göstermeden tatil yapabilecekleri yerler bulmakta zorlanıyorlar. Türkan, 33 yaşında, Almanya'da yaşayan bir jinekolog. Pembe-turkuaz tuniğiyle "Eskiden yaz tatillerinde İstanbul'a hapsoluyorduk. Artık denize girebiliyoruz" diyor. Bazıları ise haşemadan rahatsız. Ayşegül "Denedim ama suda şişiyor. Çok rahatsız. Havuz da çok kalabalık. O yüzden biz de kocamla arabaya binip bakir koylarda rahat rahat denize giriyoruz. Din bir kenara bırakıyoruz. Benim vücudumun da D vitaminine ihtiyacı var. Akşam da yemeğe çıkacağız" diyor.
Bu tip otellerde kadınların havuzu erkeklerinkinden daha küçük. Türbanlı gazeteci Nihal Bengisü Karaca da buna itiraz ediyor. "Teoride bu işletmeler kadınları referans alıyor. Ama asıl erkeklerin ihtiyaçlarına karşılık veriyorlar" diyor. Sonra da "Tatile çıkan türbanlı bir kadın konserde yanlış notaya basan solistler gibi" diyor.

Haberin Devamı