Gazete Vatan Logo

Kriz CEO'ları da vurdu

Özel jet mi dediniz... Artık trene biniyoruz

KRİZDE 25 milyar dolar destek talebi ile Senato’ya giden General Motors, Chrysler ve Ford CEO’larına Cumhuriyetçilerin, ”Dilenci gibisiniz ama ayrı ayrı 20 bin dolar vererek özel jetle geliyorsunuz“ eleştirilerini değerlendiren Ford Motor Company Başkan Yardımcısı Mark Fields, artık trenle yolculuk ettiklerini söyledi


Ford Motor Company Başkan Yardımcısı ve şirketin Kuzey ve Güney Amerika Başkanı Mark Fields ile Detroit’teki şirket merkezinde görüştük. Türkiye’den gelen bir grup gazeteciyi Türkçe ”Merhaba“ diye karşılayan Fields soruları yanıtladı. Büyük arabaya alışkın Amerikalı müşterinin Connect’e nasıl tepki vereceğini sorduğumuzda, “Onlara diyet yaptırıp zayıflatacağız“ karşılığını verecek kadar şakacı, “Jetlerinizi ne yaptınız?“ sorusuna ise ”Jet mi dediniz, ne jeti, işlerimize trenle gidip geliyoruz“ diyecek kadar hazırcevaptı.

Krizde 25 milyar dolar destek talebi ile Senato’ya giden GM, Chrysler ve Ford CEO’larına Cumhuriyetçilerin, ”Dilenci gibisiniz ama ayrı ayrı 20 bin dolar vererek özel jetle geliyorsunuz“ eleştirisine atıf yapılmasını böyle savuşturdu.

Vehbi Koç’u anarak vefa gösterdi. Obama-Erdoğan görüşmesinde geliştirilen ‘model ortaklığın’ gereğini yerine getireceklerini ve her türlü işbirliğine açık olduklarını belirtti. Jaguar’ı, Land Rover’ı, Volvo’yu satmalarına rağmen ”One Ford“ stratejisiyle kriz yönetiminde başarılı olduklarını söyleyen Mark Fields’in anlattıkları ana başlıklar halinde şöyle:


TAKSİ 4 YILLIK PROJEMİZ


Türkİye’de üretilen Transit Connect’in ABD pazarı için uygun olacağına 4 yıl önce karar verdik. Petrol fiyatlarının artışı ve ekonomik kriz başgösterince Amerikan piyasasında benzeri olmayan bu ürünün çok ilginç ve rakipsiz olacağını gördük.

Nitekim 4 sene önce verdiğimiz bu kararın ne kadar doğru olduğu anlaşılıyor. Yaptığımız sondajda, müşterilerin yakıt tasarrufunun yanı sıra geniş iç hacimli ve kullanışlı büyük bir bagaja sahip araç talebini tespit ettik. Connect’in yüksek taşıma kapasitesi ve yüksek manevra kabiliyeti de müşteriye cazip geldi.


HER PROJEYİ DESTEKLİYORUZ


Ford Motor Company bütün dünyada serbest ticareti destekliyor. Bu doğrultuda Türkiye ile her türlü projeyi destekliyoruz. Şu anda ”şu ürün“, ”bu ürün“ diyemem ama bu işbirliği gelişmelere göre ortaya çıkacak bir konudur. Dünyanın neresinde olursa olsun rekabetçi, kaliteli, yüksek teknoloji ürünleri yapmak ve fırsat çıktıkça dünyaya bunu ihraç etmek, bizim stratejimiz budur.

Ürün aldığımız noktanın seçimi, ürün geliştirilmesi gibi kararlar birden çok konu dikkate alınarak yapılıyor. Ülkedeki mevcut ekonomik durumdan sendikal faaliyete ve altyapı unsurlarının durumuna kadar birçok konu dikkate alınıyor.


KRİZDEN ÇIKIŞ YAVAŞ OLACAK


ABD ekonomisinde bir iyileşme trendi var. Tüketici beklentilerinde de iyileşme görüyoruz ama hem ekonomide hem otomotiv pazarında yavaş yavaş bir iyileşme bekliyoruz. 2010’da nisbi bir iyileşme göreceğiz. Geçmişteki gibi sert iniş ve çıkışlar beklemiyoruz. Geçen yıl içerde 10.6 milyon araç sattık. 2010’da 11.5-12.5 milyon araca çıkabiliriz. Asya Pasifik pazarında Çin’in liderliği devam edecek. Avrupa’da ise 2009’da uygulanan hurda teşviklerinin bitmesi nedeniyle özellikle Batı Avrupa kaynaklı 13.5-14.5 milyon araç seviyesinde bir pazar bekliyoruz. Bu 2009’a göre bir küçülme ifade ediyor.


AYAKTA KALMAK ŞANS DEĞİL


Şİrketİmİze Hazine müdahalesine gerek kalmadı, çünkü ”One Ford“ stratejisi çerçevesinde ön hazırlıklarımız vardı. Dünyada müşteri zevki-ihtiyacı ortaklaştığı için artık ABD ve diğerleri ayırımı kalmadı. Dünyanın her yerinde artık teknoloji, yakıt ekonomisi, güvenilirlik geçerli. Bizim, krizi karşılarken “One Ford” stratejimiz hazırdı ve önceden finansal kredi bağlantılarını yapıp yolumuzu çizmiştik. Müşteri beklentilerini dikkate alarak şirketi yönettik ve yıllardır süren pazar payımızdaki azalmayı geçen yıl tersine çevirdik. Krizden yara almadan çıkmamıza “tesadüf” diyemeyiz. Eylül 2006’da Alan Mullaly’nin Ford CEO’su olarak göreve gelişi ile birlikte yeniden yapılanma başladı.


VEHBİ KOÇ VE KÖKLÜ İLİŞKİLER


Ford Otosan’ın kuruluşunun 50’nci yılındayız. Şirketin kurucusu ve ilk distribütörümüz olan Vehbi Koç’tan başlayarak 1928’e dayanan köklü ve başarılı bir ilişkimiz var. İlişkinin daha da gelişmesinde ileriye yönelik projeler çok önemli rol oynayacak. Bunun dışında ekonomik realiteler var. Konuya ”zamanlama“ açısından bakmak gerekiyor.


CONNECT TAKSİ NEDEN TUTACAK?


“Transİt Connect’in taksi uygulaması önümüze büyük fırsat çıkaracak. Müşteri aracın kompaktlığı, oturma ve bagaj hacmi ve konforuna odaklanacak. Transit Connect’in taksi uygulamasında, müşterinin aracın içine rahat girmesi en önemli unsur. Rakibi Ford Crown Victoria ile karşılaştırdığımızda eğilerek girmek yerine daha düz, geniş kapı boşluğundan geçerek kolayca oturmasının avantaj olarak görüldüğünü öğrendik. Aracın kayar kapısı, yüksekliği, giriş çıkışta rahatlık sağlarken, oturduktan sonra cam açıklığı ve geniş görüş açısı da ferahlık getiriyor. Yakıt ekonomisi açısından da avantajı dikkate alırsak taksi projesi ile ilgilenen birçok şehir var.”


ONE FORD STRATEJİSİ NEDİR?


Ford Motor Company Başkan Yardımcısı Mark Fields ‘One Ford’ stratejisini şöyle anlatıyor: “One Ford stratejisinin en önemli unsuru yeniden yapılanma. Müşteri beklentisine uygun olarak planlanan ürünlerde maliyeti düşürerek daha küçük miktarda kârlılık sağlayacak kapasite düzenlemesi gerçekleştirmek. İkincisi, araç geliştirmede hız ve müşteri beklentisine uygun yeni modellerin devreye alınması. Biz bu stratejiyle küçülmekte olan piyasaya rağmen yeni ürün geliştirme imkanı bulduk. Gelecekte de ihtiyaçlara yönelik ürünleri tasarlamayı hedefliyoruz. Chicago Auto Show’da devreye aldığımız yeni ürünler ve bu ürün çeşitliliği Amerika’da piyasa payımızı iyileştirmeye götürecek. Transit Connect ya da ‘B’ sınıfı Fiesta’nın ABD pazarına sunuluşu buna örnektir. Geçmişte Avrupa’dan Amerika’ya bu ürünleri getirmeyi düşünmezdik. Stratejimiz, dünyanın başka bölgelerindeki sattığımız ve beğeni kazanmış ürünleri, Amerika’da da kullanıp pazar payımızı geliştirmek. Stratejinin diğer iki unsuru, doğru zamanda finansman yapmış olmak ve global ekip ruhu.”

Haberin Devamı