Gazete Vatan Logo
Magazin Kötü olmak iyi hissettiriyor

Kötü olmak iyi hissettiriyor

Kötü olmak iyi hissettiriyor

DC evreninin gelmiş geçmiş en kötüleri ‘Suicide Squad’ (Gerçek Kötüler) filminde buluştu. Dünyayı tehdit eden süper güçlere karşı savaşmak için bir araya getirilen ekibin başrollerini üstlenen Will Smith, Jared Leto, Margot Robbie, Joel Kinnaman ve Viola Davis ‘kötü’yü oynamanın nasıl iyi hissettirdiğini anlattı.

-Yazar-yönetmen David Ayer, “Bir Süper Kötüyü bir başka Süper Kötüden, hatta bu durumda koca bir Süper Kötüler çetesinden daha iyi kim alt edebilir? Benim için oldukça heyecan verici bir projeydi çünkü süper kahraman filminin farklı bir versiyonunu irdeleyebildim; bu karakterler, gerçek kahramanların kesinlikle tam zıttı.”

-Will Smith usta keskin nişancı Deadshot rolüyle oyuncu kadrosunun başını çekiyor. “Süper kahraman türünü her zaman sevmişimdir; David de güçlü bir hikaye içeren, kötü ile canavar ruhlu olma arasındaki farkı inceleyen, gerçekten eğlenceli bir film yapmak istedi. Bu filmin, bir baba olarak kişiliğine çok aykırı bir iş yapan ama yaptığı işte de gerçekten ama gerçekten çok iyi olan bir karakteri canlandırmak için harika bir fırsat olduğunu düşündüm” diyor. “Deadshot’ın hayatta her şeyden çok sevdiği bir kızı var ve umutsuz bir şekilde harika bir baba olmaya çalışıyor” diyen Will Smith, şöyle devam ediyor: “Ama bir yandan da suikastçilik yaparak geçimini sağlıyor. Zoe’ya duyduğu sevgi ile dünyayı pisliklerden kurtarmanın verdiği zevk arasında çatışma yaşıyor.”

Haberin Devamı

- Yapımcı Charles Roven ise şunları söylüyor: “DC’nin kötü adamlarıyla bir film yapmanın, hangisinin gerçekten canavar ruhlu olduğunu ve hangilerinde kefaret payı olduğunu görmenin çok ilginç olacağını hissettim. Filmimiz kilit altındaki tüm bu ölümcül kötü adamları içeriyor. Görevi büyük olasılıkla tamamlayamayacak olsalar bile, cezalarını azaltma, hatta özgürlüklerini geri kazanma fırsatı verilse ne yaparlardı? Bu riske giriyorlar gerçi kendilerine başka seçenek verilmiyor.”

-Yapımcı Richard Suckle “Gerçek Kötüler timi kendilerine ne yapmaları ve nasıl yapmaları gerektiğinin söylenmesini istemiyor, sisteme karşı çıkıyorlar. Kendi kurallarıyla oynamak isterken, birlikte oynamaya zorlanıyorlar. Bu durum izlemesi son derece heyecan verici, çok büyük bir çekişme ve çatışma yaratıyor.”

Haberin Devamı

-Amerikan askeri istihbarat subayı Amanda Waller’ı canlandıran Viola Davis, Ayer’le ilk görüşmesi hakkında “Bir insanın sizi çabucak anlaması başınıza belki birkaç kez gelir. Sizi görüp kendiniz olmanıza izin verirler. David de öyleydi” diyor. Ayer ise “Ne tür bir kadın bu kötülerden daha kötü olabilir?” diye soruyor ve ekliyor: “Bana göre, Amanda büyüleyici ve son derece korkutucu. Her zaman herkesten bir adım önde. Viola onu büyük bir zeka ve incelikle canlandırdı.”

-Joker’in aşkı Harley Quinn’i canlandıran Margot Robbie ise şöyle söylüyor: “Gerçek Kötüler… Bunun ne olduğunu bilmiyordum, çizgi roman okumazdım ve o evrene tamamen yabancıydım. David ile 20 dakikalık bir Skype görüşmemizden sonra projeye dahil oldum.” Robbie, Harley’in, Joker’e duyduğu aşkın ilk başta kafasını karıştırdığını belirtiyor: Karakteri çözümlerken gerçekten zorlandığım noktalardan biriydi. Çok güçlü, çok zeki, çok çetin ceviz ve gerçekten müthiş bir kadın olmasına rağmen birden bire bu adam yüzünden paramparça oluyor. Bu onun hoşlanmadığım bir yönüydü çünkü ilk başta bunu anlamadım. Bunun üzerine, Harley bir psikiyatr olduğu için karşılıklı bağımlılık konsepti üzerine araştırma yaptım. İnsanların hayatlarını gerçekten tek bir kişi için yaşayabilmeleri fikri çok ilgimi çekti. Meğer konu aslında o kişi değil, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi bir dürtüymüş. Joker’le ilişkisini bir bağımlılık olarak düşündüğümde, Harley’e karşı müthiş bir empati duydum.”

Haberin Devamı

-Joel Kinnaman her ne kadar Albay Colonel Rick Flag olarak ‘kötü’yü oynamasa da “Filmde olağanüstü olayların ve özel yeteneklere sahip bu suçluların olması ve hikayenin gerçekçi bir evrende geçmesi bana ilginç geldi” diyor.

EKİBE ŞARKI SÖYLEDİ

Smith oyuncu arkadaşlarıyla sıkı bir dostluk kurmaya istekliydi. Bu amaçla, sette küçük bir kütüphanenin yanı sıra, insanların bilardo ve masa tenisi oynayabileceği bir oyun odası hazırlattı. Setteki ortam sahnelerin yoğunluğunu yansıtır hale geldiğindeyse, Smith şarkı söyleyip stresi azaltıyordu.

Haberin Devamı

HEM HEYECANLANDIM HEM KORKTUM

Aktör Jared Leto, karakteriyle ilgili “Joker, Harley’e güçlü bir bağlılık duyuyor. Başka kimse gerçekten pek önemli değil. Dünyanın geri kalanı sadece bir oyun. Alçakça bir hayal ve bol kahkaha paylaşıyoruz. Joker ikonlaşmış, efsane olmuş bir karakter. Yaklaşık 75 yıldır var ve hikayesinin çok çeşitli versiyonları mevcut. Joker tıpkı Everest dağı gibi: Başlangıçta hedeflediğin şeye muhtemelen ulaşamayacağın o imkansız fikirlerden biri. Bu rolü üstlenmek hem korku ve heyecan verici hem de muazzam bir onurdu” diyor. Bu kararın ilk başta dehşet verici olduğunu da itiraf ediyor: “Telefonun geldiği günü hatırlıyorum da, aynı anda hem heyecan hem korku hissetmiştim. Joker kelimesini duyduğum anda gerçekten derinlere dalmam ve daha önce hiç gitmediğim bir yere gitmem gerektiğini anlamıştım. Bu karakter daha önce öyle güzel şekillderde yorumlandı ki kuyunun ağzını kapatıp mühürlemeliydiler. Ama diğer yandan şöyle bir şey de vardı: Onunla ilgili başka ne açığa çıkarabilirdim? Daha önce yapılmamış neyi yapabilirdim? Keşif, macera ve sınırları zorlamayı seven yanım hemen harekete geçti. Ve bu rol beni sonsuza dek değiştirdi. O tavşan deliğine girmek son derece sürükleyici, zorlayıcı ve eşsiz bir deneyimdi”

SİNİR BOZUCUYDU

Joker’le en samimi sahnelere sahip olan Robbie, rol arkadaşının yorumunu hem enerji verici hem sinir bozucu bulduğunu belirtiyor: “Jared ile birlikte pek prova yapmadık. Dolayısıyla, kameranın önüne geçtiğimizde o sahneler fazlasıyla elektrikliydi çünkü her iki karakterin de ne yapacağı önceden kestirilemiyor.”