Gazete Vatan Logo

Kara liste gibi, Ak liste geliyor

Kara listenin bir benzeri borcunu zamanında ödeyenler için de hazırlanıyor

Pozitif sicil uygulaması bu ay sonu devreye girecek. Bu liste oluşturulurken, kişilerin kredi kartı, cep telefonu, gaz, su elektrik faturası gibi çok çeşitli ödemelerini zamanında yapıp yapmadığına bakılacak. Sicili temiz olanlar çok daha uygun şartlarda kredi bulabilecek

Pozitif sicil uygulaması bu ayın sonunda başlıyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, söz konusu uygulamanın Bankalar Birliği gözetiminde bu ay bitmeden başlayacağını söyledi. Türkiye Bankalar Birliği’ndeki merkeze çok daha geniş bir yetki verdiklerini söyleyen Babacan, “Merkez gidip anlaşmalar yapacak. Örneğin Turkcell’le, Vodafone’la, Avea, gaz dağıtım şirketleri, elektrik dağıtım şirketleriyle anlaşmalar yapacak. Böylece tüm vatandaşların ödeme alışkanlıklarıyla ilgili pek çok veri orada birikecek. Tek telefon faturasını düzgün ödeyen oradan görülecek. Böylelikle herkes kendi kredi tarihini ne kadar temiz tutarsa ona göre ileride rahat borçlanma, rahat çek yazma imkanına sahip olacak. Türkiye’deki özel sektörün kendi iç kredilendirme, borç alacak meseleleri açısından gerçekten devrim niteliğinde önemli bir adım olacak” ifadelerini kullandı.

İyi niyetliye ödül

Söz konusu uygulamanın niyeti iyi olan, düzgün çalışan, dürüst iş yapanı ödüllendirme anlamı taşıdığını kaydeden Ali Babacan, niyeti kötü olanların da bu uygulama ile ortaya çıkacağını ifade etti.

Negatif sicil uygulamasının bazı hataları olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yeni uygulamanın gerekçelerini de şöyle özetledi:

“Şu anda sadece sicil dediğimizde negatif sicil var. Tüm iş hayatı boyunca eğer tek bir çeki ödemediyse Merkez Bankası’nın kayıtlarında sadece onlar gözüküyor. Belki adam bin tane senet, çek ödedi. Biz bu yasa ile bu risk takibini Merkez Bankası’ndan aldık, artık TBB’ye verdik. TBB’de hem pozitif hem negatif kredi sicili artık tutuluyor. Bu veriler toparlandıktan ve bilgi işlem sistemi de devreye girdikten sonra, çek yazacak kişi “Beni TBB’den sor’ diyecek. Kendisiyle ilgili bilgileri sorması içinde yazılı bir onay verilecek. O kişinin onayı olmadan o bilgi kimseyle paylaşılmayacak. TBB’den sorulduğu zaman bu adam 15 yıldır çek vermiş çek ödemiş bunlar görülecek. Mesela 857 çekin 855 tanesini ödemiş. Artısıyla eksisiyle olan kredi sicili çek alıp vermede piyasa mekanizmalarıyla dengeleri getirecek en önemli uygulama olacak. Gelişmiş bütün ekonomilerde sistem böyle yürüyor” şeklinde konuştu.

Merkez’in sattığı döviz Türkiye’yi terk etmedi

MÜSİAD’da konuşan Ali Babacan Merkez Bankası’nın ciddi miktarda döviz sattığını ancak satılan dövizin Türkiye’yi terk etmediğini söyledi. Babacan Merkez Bankası’nın önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu da belirterek “Merkez ne yapıyorsa ağırlıklı olarak fiyat istikrarı için yapıyor. Enflasyonu kontrol altına almak için gerektiği zaman regülasyonu yapacak” diye konuştu.

Çek’te hapis cezası kalkıyor

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, çekini ödemeyen kişilerin hapis yatmayacağını belirterek, bu kişilere 10 yıl çek kullanma yasağı getirileceğini söyledi.

Ali Babacan, çekini ödemeyen kişilerin hapis yatmayacağını belirterek, bu kişilere 10 yıl çek kullanma yasağı getirileceğini söyledi. TBB’nin (Türkiye Bankalar Birliği) pozitif sicil uygulamasının bu aydan itibaren başlayacağını vurgulayan Babacan, artık çek yazacak kişilerin sicilinin TBB’den sorulabileceğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan MÜSİAD’ın “Başkanlar Toplantısı”na katıldı. Toplantıda konuşan Babacan, bankacılık siteminin kriz süreci ve kriz sonrası dönemde çok iyi bir performans gösterdiğine işaret ederek, Türkiye’nin bugün sermaye yeterliliği konusunda dünyanın en iyileri arasında olduğunu vurguladı. Bankaların bilançosundaki tahsili geçmiş alacakların hızla düştüğünü belirten Babacan, “2009’da yüzde 5.3’e kadar çıkmıştı bu oran şimdi bakıyoruz yüzde 2.7’ye kadar geriledi. Bankaların alacaklarının sadece yüzde 2.7’si gününde ödeme yapmış durumda. Bu batmış anlamında değil, 90 gün içinde ödenmemiş takip için kenara konulan rakamlar” dedi.

Aynı durumun çeklerde de görüldüğüne işaret eden Babacan, “Merkez Bankası’nda takasa girip karşılıksız olan çek oranı krizin en şiddetli döneminde yüzde 10’a kadar çıkmıştı. 2011 boyunca yüzde 3’ler civarında seyretti. Mesela 100 TL’lik çek geliyorsa her gece bunun yüzde 3’ü karşılıksız çıkmıştı. Bu hiç ödenmediği anlamına gelmiyor, sorulduğu anda karşılığı yok anlamına geliyor. Çeklerin ilk gece yüzde 97’si gününde ödeniyor. Bu da piyasalarda çarkların döndüğü anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Çeklerle ilgili yeni bir düzenleme yapıldığı dile getiren Babacan, “Adalet Bakanlığı bu düzenlemeyi TBMM’ne gönderiyor. Artık bu hapis cezası kavramı kalkıyor. Çek ödenmediği zaman hapis cezası yerine 10 yıllık bir çek kullanma yasağı geliyor” dedi.

Babacan ihracattaki rekor artışı az buldu

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son günlerde eleştirilerin merkezindeki Merkez Bankası’na da destek çıktı.

MÜSİAD toplantısında konuşan Babacan, kurlardaki hareketle ilgili değerlendirme yaptı ve “Merkez Bankası Başkanı konuşuyor, kur artıyor algısı yanlış. Merkez Bankası gerekeni yapıyor. Ciddi bir döviz çıkışı yok. Sadece dolar/TL değil tüm gelişen ülkelerde kur hareketi var” dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, enflasyonda geçen senenin oldukça yüksek sayılabilecek, yüzde 10.45 gibi bir rakamla kapatıldığını söyledi. Babacan, bunun para politikalarıyla fazla bir bağlantısı olmadığını belirterek, ‘’Bunda kurdaki gelişmeler, enerji fiyatlarındaki artış, bazı tekstil ve konfeksiyon ürünlerine getirilen ithalatta alınan vergiler, sigaraya gelen fiyat artışı bütün bunlar perakende fiyat artışlarını beraberinde getirdi ve enflasyon bir miktar yükseldi’’ dedi.

Geçen yılki ihracatın cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunu ancak, 2008 yılına göre de sadece 2 milyar dolarlık artış yaşandığını hatırlatan Babacan, “Rekordur, doğru ama ihracatta daha çok koşmamız gerektiği de bir gerçek. Artık ’başardık, bu iş oldu’ demekten çok uzağız. Onun için pazarlarımızın hızla geliştirilmesi Avrupa’ya olan bağımlılığımızın azaltılması gerekiyor” dedi.

2008 yılında ortalama dolar kurunun 1.29 olduğunu bu dönemde 132 milyar dolarlık ihracat yapıldığını anlatan Babacan, şöyle konuştu:

“2011’de kur 1.67, ihracat 134 milyar dolar. Yani 2008’e göre dolar kurunda ciddi bir artış olmasına rağmen 134 milyar dolardayız. Dolayısıyla bugünkü ihracatımız bu kurun hak ettiği ihracat değil. Madem kur buralara çıktı, bu kurun hakkını özellikle ihracatçılarımızdan bekliyoruz. Çok daha yüksek ihracat rakamlarına önümüzdeki yıl ulaşmak istiyoruz. Geçen yılın ortalaması 1.67, bugünlerde nerede olduğunu biliyorsunuz. Yani gelecek yılın ortalama seviyelerini de dikkate aldığımızda 2012 yılının gerçekten ihracatta tam bir patlama yılı olması lazım. Eğer kur yardım edecekse, kurdan artık yardım bu kadar. İhracata destek açısından kurdan daha fazlasını beklememek lazım.”

Büyüme 7.5’i aşar

Babacan, 2011 yılının yüzde 7.5’in üzerinde bir büyüme rakamıyla kapatılacağını söyledi. Babacan, bazılarının büyüme rakamının yüzde 7.5- 8’den, yüzde 4’e düşmesinin daralma anlamına geleceğini, ekonominin daha kötüye gideceğini söylediğini kaydederek, büyümenin her sene bir önceki senenin üzerine katılan rakamı ifade ettiğini belirtti.

Babacan, 2012 yılı için yüzde 4’lük büyümenin, 2012 yılının, en az 2011 yılı kadar

iyi olması, hatta 2011’in üzerine daha da bir şeyler eklenilen bir yıl olması anlamına geleceğini söyledi.

Kredilerdeki artış daha az olacak

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, bu sene kredi hacmindeki artışın geçen seneye göre daha az olacağını bildirdi. Babacan, 2011 yılının kur etkisinden arındırıldığında, yüzde 25 kredi hacmi büyümesiyle tamamlanacağını kaydetti. Babacan, kredi hacminin yüzde 25 değil, yüzde 35 artması durumunda cari açığın en aşağı 4-5 puan daha yüksek olacağını bildirdi. Ali Babacan, “O zaman Türkiye sürdürülemez bir dış dengeye doğru giderdi o da bizi bugünlerde çok daha fazla zorlayabilirdi. 2010’un sonunda aldığımız kararlar, cari açığın bu mertebelerde kalmasını sağladı” dedi.

Haberin Devamı