Gazete Vatan Logo

İşkencenin yerini hileli delil aldı

ANKARA - Helsinki Yurttaşlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Derneği’nin oluşturduğu insan Hakları Ortak Platformu (İHOP), KCK Davası’na ilişkin gözlem raporunda, vahim tespitlerde bulundu.

Raporun açıklandığı basın toplantısında konuşan İHD eski Genel Başkanı ve İHOP aktivisti Hüsnü Öndül, KCK davasının Kürt siyasi hareketine yönelik bir dava olduğunu belirterek, bu davada İHD yöneticilerinin de yargılanması nedeniyle bir gözlem raporu hazırladıklarını söyledi. Türkiye’de insan hakları savunucularına yönelik yargısal baskıların giderek arttığını kaydeden Öndül, “Hemen her ay insan hakları savunucularına inanılmaz senaryolarla davalar açılıyor. Bir yöneticimize 10 yıl önce tanıdığı bir kişi yüzünden örgüte yardım suçundan dava açılıyor, bir diğerine derneğe başvuru yapan bir kızı 2 sene sonra dağa göndereceği gerekçesiyle dava açılıyor” dedi.

Akıl sınırlarını zorlayan suçlamalar

Bütün bunların arkasında özel yetkili mahkemelerin olduğunu ifade eden Öndül, “Bu mahkemeler DGM’lerden daha sorunludur” dedi. İnsan hakları savunucularına yönelik yargı baskısının artık akıl sınırlarını zorladığını vurgulayan Öndül, “Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’e yapılanların farklı versiyonları insan hakları savunucularına yapılıyor” dedi. Demokrasilerde yasal çalışma yapan insanların yasadışılıkla suçlanamayacağını kaydeden Öndül, “KCK operasyonundan gözaltına alınanların hepsi ya seçilmiş belediye başkanları ya da yasal kurumlarda çalışıyorlar. 17 ilde 2 bine yakın insan yargılanıyor. Yüzlerce insanın evi basıldı, tek bir silah bile bulunmadı” dedi. Öndül, Ergenekon davası için de bir rapor hazırlayacaklarını ifade etti.

Hileli delil üretimi

Avukat Murat Dinçer ise işkencenin yerini hileli delil üretiminin aldığını belirterek, “Türkiye’de hakim güvencesi işlevsiz hale gelmiştir. Tutuklama, arama, dinleme gibi konularda hakimler hukuki denetim yapmıyorlar, polis ne derse onu uyguluyorlar. Polisin talepleri ve fezlekeleri mahkeme kararı haline geliyor. eskiden de hakim ve savcılar işkence iddiaları için ‘Biz polisin işine karışmayız’ derlerdi. Şimdi hileli delil üretimi konusunda da aynı şeyi söylüyorlar. Polisin bir soruşturmaya başlamak için sanal kişilere telefon ya da e-mail ihbarı yaptırdığını söyleyen Dinçer “KCK davasında telefon dinleme kararları 52 kez uzatılmış. Yani 51 dinlemede suç unsuru bulamadın. O zaman o kişi hakkında makul şüphe kaldı mı ki, 52. kez istedin” diye konuştu.

Haberin Devamı