İhlas davası 1055 yıldan 1 yıl 4'er ay hapse indi

Yaklaşık 3yıl önce açılan İhlas Finans davasında karar çıktı. Faaliyeti 2001'de durdurulan Ihlas Finans Kurumu'nda 'faizsiz bankacılık' adı altında, vatandaşı yaklaşık l milyar dolar dolandırmakla suçlanan Ihlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Ören ve 6 şirket yöneticisi, îhlas Finans'ta herhangi bir sıfatlan olmadığı için beraat etti. Davada yargılanan Enver Ören'in oğlu Mücahit Ören ile Ayhan Apak ise l yıl 4'er ay hapse mahkum edildi.

Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada TCK'nın 504'üncü maddesinde tarif edilen nitelikli dolandırıcılık suçu işlendiği iddia edilmiş, sanıkların, 211 şikayetçi olduğu için, her mağdur için 5 yıldan toplam 1055 yıl hapse mahkum edilmesi istenmişti.

Dava hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savası Ömer Korkmaz, daha önce verdiği mütalaasını tekrar ederek bütün sanıkların beraatını talep etti. Savcı Korkmaz, "Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sanıklara isnat edilecek kusur, basiretli bir tacir gibi davranmamış olmalarıdır. Bunun neticesi, konkordato, iflas, icra takibi veya alacak davası olabilir. Dosyanın içeriğindeki belgeler incelendiğinde sanıklara isnat edilecek bir dolandırıcılık suçunun unsurları mevcut değildir. Olay hukuki niteliktedir. Bu nedenle tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesi mütalaa olunur" diye görüş bildirdi.

Mahkeme heyeti 45 dakikalık bir aranın ardından sonucu açıkladı. Heyet, sanıklardan Enver Ören, Mehmet Savaş, Mesut Uğur, Hilmi Işık Bağ, Mehmet Kervana, Recep Süleyman Özdil ve Mustafa Ruşen Selçuk'un, dolandırıcılık suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlarına karar verdi.

Yine nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla, her müşteki için 2 ile 5 yıl arası hapisleri istenen Mücahit Ören, AH Tubay Gölbaşı ve Ayhan Apak 2'şer yıl hapse çarptırıldı. Suç birden çok kişiye karşı işlendiği için sanıkların cezaları 1/4 oranında artırılarak, 2'şer yıl 6'şar aya çıkarıldı. Ancak sanıkların haklarında soruşturma başlayıp, iddianame ile dava açıldıktan sonra kovuşturma döneminde karar verilmeden önce mağdurların zararlarının büyük bölümünü tazmin edip karşıladığı ve zararı karşılanan müştekilerin de şikayetçi olmamaları nedeniyle TCK'nın 168/2-4'üncü maddesi uygulanarak, cezalarında 1/3 oranında indirim yapıldı. Sanıkların l yıl 8'er ay hapse inen cezaları, suçtan sonraki davranışları gözönüne alınarak, l yıl 4'er aya indirildi. Ayrıca 69'ar YTL de adli para cezasına çarptirddılar.

BDDK: Davaya İstanbul 8. Ağır Ceza bakmalı 3 yıldır yargılamayı sürdüren Bakırköy 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi, BDDK vekilinin görülen davayı 'görevsizlik' kararı verilerek İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi talebini reddetti. Mahkeme savası Ömer Korkmaz, red kararıra şöyle gerekçelendirdi: "İhlas Finans Kurumu, Bankalar Kanunu'na tabi olmadan tasfiyeye girmiştir. BDDK vekilinin dosyanın bankacılık suçlarına bakan İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir."