Üç kelimede pişmanlık

Haberin Devamı

Gece... Uykum yok. Karnım aç... Herkes uyumuş... “Bakalım Twitter’da ne var ne yok?” diyerek bilgisayarı açtım. O saatte akıcı ama yoğun Boğaz Köprüsü trafiği gibiydi... Büyük çoğunluk (benim görebildiklerim) eli işte gözü Twitter’da vakit geçiriyordu. Gün boyu gönderilen mesajlara yanıt yazarken kalktım ve mutfağa gittim... Sonra ne yaptığımı fark ettim ve şunu yazdım:

“Bu arada isyan etmek istiyorum iki dakika!!! Bir peynirli wasa (ince takoz desem) 85 kalori olur mu!!! Yemiş bulundum! Çok pişmanım...”

Sonra birden o saatte ayakta olanların an itibarı ile nelerden pişman oldularını merak ettim.

“Pişmanlıklarınızı alayım... Tek kelimeyle! Hadi üç olsun!” dedim ve akmaya başladı yanıtlar...

Önce izin aldım yazanlardan... Ve isimlerini sildim. Kadınlar ve erkekler olarak ayırdım... Bakın nelerden pişmanmış insanlar...

***


- 19 yaşında nişanlanmak... (Bu bir erkekten geldi ve gelen ilk yanıttı.)

- Tek kelimeyle pişmanlık anlatılır mı? Tabii “tek kelime edemediğim” zamanlar için pişmanlık duyduğum zamanlar var ki o başka! (Gazeteci Nilay Örnek.)

- Pişmanlıklarım için kırdığım kalplere pişmanım. (Bu da bir erkek yanıtı.)

- Kilo veremiyorum. Bugün patates salatası yaptım. Az yiyeyim dedim ama olmadı, yapamadım bitirdim... Çok pişmanım hâkime hanım... (Tahmin edebileceğiniz gibi bir kadın yanıtı.)

- Onu geç fark etmem... (Bir erkek.)

- Bir şey yememek için dişlerimi de fırçalamışken kileri açtığımda ne göreyim: Bana bakan cipsler!! Ve ben birini yedim, pişmanım... (Bir kadın.)

- Patron “sadece hanımlara” diyerek, çölyak hastası arkadaşın masasına koca İsviçre çikolatası bıraktı. Baktım, el sürmedim ve Pişmanım... (Bir erkek ve şaşırtıcı.)

- Dondurma yedikten sonra boğaz ağrısı çekmek.(Bir kadın.)

- Hâlâ uyumamış olmam da yarınımın pişmanlığı olacak sanırım... (Bir kadın.)

- Gazetecilik okuyorum. Nedense gastronomi ve mutfak sanatları okuyanlar gazeteci oluyor ben olamıyorum. Çok ilginç değil mi? PİŞMANLIK! (Bir erkek.)

- Çocuk ruhumu unuttuğuma pişmanım. (Bir kadın.)

- Erkek arkadaşım vefat etti ve ben bedensel engelimden dolayı cenazesine gidemedim, hâlâ içim yanar...

- Dünyaya on yıl önce gelmekten, affetmemem gerekenlerden, aşk denilen ışığın etrafında dönmekten pişmanımmmmm. (Bir kadın.)

- En büyük pişmanlığım yerken tadına doyamadığım tatlı bittikten sonra tabağa bakarken hissettiğim o an ve kalori hesaplaması... (Bir kadın elbette.)

- Pişman olmaktan korkarım onun için pişman olacağım hiçbir şeyi yapmamak için üç kere düşünürüm. Düşün, TAŞIN Mangala gel. (Bir erkek.)

- Ömrümün hakkını verememek. (Bir erkek.)

- Aynı suda ikinci defa yıkanmaya kalktım, su pislenmiş, çok PİŞMANIM... (Bir erkek.)

- Anayasa hukuku çalışamamak.

- Anılarımı fişten çekmek (Kadın.)

- Sigaraya başlamak (Kadın.)

- Dinlememek. (Erkek.)

- Pişmanlığım; “o”nu hâlâ seviyorum. (Erkek.)

- Eşimi çok geç buldum. (Erkek.)

- Kocaeli Üniversitesi’nde okumak sanırım.

- Zaman, zaman, zaman ..:) (Kadın.)

- Sıkı ders çalışmamak... (Kadın.)

- Kahrolası saf gurur. (Kadın.)

- Az önce fırında ıspanaklı börek gördüm... O bana baktı ben ona... Ve sonra sessizce kapağını kapattım... Kurusun da görsün ohh!!! (Tabii ki bir kadın.)

***


Fark ettiniz mi?

Kadınların büyük çoğunluğu “yediklerinden” pişman erkeklerin büyük çoğunluğu “Hissettiklerinden!”

Şöyle de yorumlayabiliriz... Kadınların midesi erkeklerin kalbi isyanda... Biz oysa tersini düşünürüz hep... Evet, yanıtlar içinde delikanlıca hissettiklerini yazan kadınlar da vardı ama erkeğin yüreğinde hissedemedikleriyle kadının midesine attıkları paralel gitti sanki... Büyük genellemeler her zaman büyük hatalara yol açsa da dün gece böyle gerçek çıktı ortaya...

“Bağlanmaktan korkan kadın” modeli “korkarım” giderek yaygınlaşıyor... “Yaşasın” mı desem, “eyvah eyvah” mı desem... “Amaaan boşver, sana bir şey olmasın” mı desem?

Şu diyetim bir bitsin.... Çeyrek ekmeğin arasına çikolata koyup tost yapmazsam...

DİĞER YENİ YAZILAR