Gazete Vatan Logo

Hüsnü Özyeğin: Kriz fırsatıyla Almanya’da banka bakıyoruz

Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, krizin Türkiye için çok farklı fırsatlar yarattığını vurgulayarak, Türk bankaları için yurtdışında banka alma fırsatları olduğunu belirtti. Özyeğin, “Credit Europe olarak biz de bu yıl Almanya’dan küçük veya orta ölçekli bir banka almayı düşünüyoruz” dedi.

Kriz tecrübemiz var

Davos’ta konuşan Özyeğin, Türkiye’nin krize şanslı girdiğini söyledi ve 2001 kriz tecrübelerinin çok önemli olduğunu aktardı.

Hüsnü Özyeğin şöyle devam etti: “Biz, Amerika’da başlayan Avrupa’ya yayılan sonra gelen bu krize girerken bir bakıma çok şanslıyız. Çünkü 2001’de geçirdiğimiz bu tecrübelerden sonra bankacılık sistemimiz çok güçlü. Yani bankacılık sistemimizde sermaye yeterliliği ortalama yüzde 14 civarında. Bankacılık sektörümüz likit ve son 1-2 ayda daha da likit oldu. Merkez Bankası çok doğru bir karar alıp karşılıklardan 2 milyar 700 milyon dolar bıraktı Aralık ayında. Ve bankalar rahatladılar. Mevduata biraz daha düşük faiz veriyorlar, kredi faizleri düştü, kredileri aştılar.”

Bazı yabancı bankalar Türkiye’den çekilecek

Hüsnü Özyeğin önümüzdeki dönemde hareketli günler yaşanacağını öngördü: “Yabancı bankaların bir kısmı, benim inancım büyük ihtimalle Türkiye’den çekilecekler önümüzdeki 1 yıl veya 18 ay içerisinde. Hepsi değil tabii, birkaç tanesi. Bunların çoğu kendi ülkelerinde kamu yardımı alan bankalar. ABD’de bankacılık sektöründeki karmaşanın tedavisi birkaç yıl sürer.”

Sabancı: Bu yıl büyüme yılı değil

SabancI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davos’ta Bloomberg’in canlı yayın konuğu oldu. Sabancı, global krizin Sabancı Topluluğu’na yansımalarına ilişkin olarak Sabancı Grubu’nun Türkiye’de mali dengesi en iyi topluluklardan biri olduğunu belirtti. Güler Sabancı, “Ama tabii ki her açıdan değerlendirmemizi yapmamız gerekir. Bu yıl için büyüme planladığımız faaliyet alanlarımız var ama genel olarak bakıldığında bu yıl büyüme yılı değil, işletme sermayesinin yönetilmesi ve nakdin korunması gereken bir yıl. Bu yılı böyle geçireceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Alınacak önlemler konusunda ise Sabancı, şunları kaydetti: “Bazı iş kollarında büyüyoruz. Bazı iş kollarında da fırsatlar söz konusu. Bu fırsatlar organik ya da inorganik olabilir. Örneğin, Türkiye’de elektronik perakendeciliği konusunda güçlü bir konumdayız. Bu yıl yüzde 20 büyüme bekliyoruz. Ayrıca enerji sektöründe de iddialıyız.”

Koç’un 2008 cirosu 82 milyar TL oldu

Koç Holding CEO’su Bulgurlu, topluluğun 2008 kombine cirosunun yüzde 13 büyümeyle 82 milyar liraya, faaliyet kârının da yüzde 9 artışla 5.9 milyar liraya çıktığını söyledi. Davos’ta soruları yanıtlayan Bulgurlu, 2010 yılı başında küresel ekonomide iyileşme başlayabileceği öngörüsü çerçevesinde Türkiye’de 2009’da yüzde 1-2 büyüme tahmin ettiklerini söyledi.

Borç % 15 azalacak

Bulgurlu, bu yıl dayanıklı tüketim pazarında Avrupa ve Türkiye’de yüzde 5 gerileme, otomotivde de Avrupa’da yüzde 8, Türkiye’de yüzde 20 daralma öngörüldüğünü, bankacılık sektöründe ise alacak kalitesi ve yurtdışından kaynak temininde 2008’e göre zorlukların artmış olduğunu belirtti.

Bulgurlu “Şirketlerimiz bu tahminler ışığında 2009 bütçelerini yaptı. Hedefimiz pazarların küçülmesinden kaynaklanan hacimlerin kârlılığımızı etkilememesidir. Verimlilik ve tasarrufa önem vererek, paniğe kapılmadan krizi yönetmeyi hedefliyoruz” dedi. Bulgurlu, 2009’da konsolide bazda finansal borçlarının yaklaşık yüzde 15 azalmasını beklediklerini bildirdi.

Davos’un en çok tartışılan konusu: Korumacılık hortladı

Krİz gündemli Davos’ta en çok tartışılan konulardan biri de hükümetlerin korumacı politikalar uygulamaya başlaması oldu. Büyük Buhran sırasında da yaşandığı gibi korumacılığın tüm dünyada yayılması ve bunun krizi tetiklemesinden endişe ediliyor. Bu konuda en sert çıkış Hindistan Ticaret Bakanı Kamal Nath’dan geldi. Nath, “Bazı yerlerde korumacılığın ayak seslerini duyuyoruz, bazı yerlerde ise korumacılık başladı bile. Özellikle Avrupa’da bu yolda uygulamalar var” dedi ve ekledi “Eğer Hindistan’a karşı korumacılık yapılırsa biz de aynı şekilde karşılık veririz.”

Krizden çıkışın patronu neden hükümetler olmalı?

ABD eski Başkanı Bill Clinton’dan sonra şimdi de Barack Obama’nın ekonomi danışmanlığını yapan Laura Tyson, Dünya Ekonomik Forumu’nda krizden çıkışın neden devlet eliyle gerçekleştirilmesi gereken bir süreç olduğunu şöyle anlattı: “Hükümetler kredi alabiliyor. Bankalar alamıyor. Bunun nedeni kimsenin artık onlara güvenmemesi. Neden kimse bankalara güvenmiyor? Çünkü şeffaf olmadılar. Trilyonlarca dolar kaybettiler ve kendilerinin bile anlamadığı finansal enstrümanlar yarattılar...”

JPMorgan CEO’su ağzını bozdu

Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki hakimi olan politika yapıcılar, finansal krizin çözümündeki hakimiyetlerini ilan edince bankacıların sinirleri de gerildi. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, bir oturumda söz alarak, “Eğer kahrolası bankaların kamulaştırılması konusunu kapatırsanız JPMorgan çok memnun olacak” dedi. Dimon, bankacıların “gerçekten çok salakça şeyler yaptıklarını” söyledi ama kamu yöneticilerini de eleştirdi: “Henüz doğru insanların bir odaya girip, kahrolası kapıyı kapatıp, sonra bir çözümle çıktıklarına tanık olmadım.”

OPEC: Petrol bu seviyede kalamaz

OPEC Genel Sekreteri Abdullah al-Badri, petrol fiyatlarının düşük seviyelerde kalması durumunda harekete geçmekten çekinmeyeceklerini söyledi. OPEC’in bir sonraki toplantısı Mart ayında yapılacak. Petrol fiyatları halen 40 dolar seviyesinde ancak Badri, 50 doların bile düşük olduğunu belirtti. BP CEO’su Tony Hayward ise yeni yatırım yapılabilecek fiyat seviyesi olarak 60-80 dolar aralığını gösterdi.

Çin ve Rusya’dan ABD’ye kriz suçlaması

Çİn ve Rus başbakanları Davos’ta krizin sorumlusu olarak gösterdikleri ABD’yi suçladı. Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Rusya Başbakanı Vladimir Putin, krizin ülkelerini ciddi biçimde etkilediğini söyledi. Wen Jiabao, Çin’in bu yıl yüzde 8’lik büyüme hedefini tutturacağını belirtirken Putin, “Geçtiğimiz yıl Davos’ta ABD ekonomisinin istikrarlı olduğunu söyleyenler şimdi nerede?” diye sordu.

Türkiye IMF’le anlaşamazsa borçlarını ödeyememe riski var

Harvard Üniversitesi Ekonomi Profesörü Kenneth Rogoff, ABD ekonomisinin ikinci yarıda iyileşmeye başlayacağına ilişkin tahminlerin yanlış olduğunu kaydetti: “Davos’ta bazı insanlar durgunluğun yılın ikinci yarısında da süreceğini kabul etmek istemiyor. Hâlâ ikinci yarıda bir iyileşme olabileceğine inanıyorlar. ABD ekonomisi bu yıl yüzde 3 veya yüzde 4 daralacak. Daha da kötü olabilir. Euro Bölgesi ise yüzde 2-3 daralacak.” Rogoff, Türkiye’nin, IMF ile bir anlaşma yapmaması halinde, borçlarını ödeyememe riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti. Rogoff, “IMF ile anlaşma olmazsa Türkiye Kredi kriziyle karşı karşıya kalacak” diye konuştu.

Haberin Devamı