Hazar Ergüçlü
.
Hazar Ergüçlü ile Mithat Can Özer yeniden birlikte
Bu ne hal Hazar? ‘Analar ve Anneler’ dizisinde Sinem Kobal, Okan Yalabık ve Binnur Kaya’yla başrolleri paylaşan Hazar Ergüçlü, önceki akşam Cihangir’de objektiflere takıldı.
Genç oyuncunun yüzündeki kabarıklıklar ve sivilceler dikkat çekti.
Kız arkadaşıyla yemek yiyen Ergüçlü, flaşların patlamasıyla mekandan adeta kaçtı. Hızla uzaklaşmak isteyen Ergüçlü’nün bu hareketine bir anlam verilemezken, kız arkadaşı da oyuncunun peşinden koşmak zorunda kaldı.
İşte Hazar'ın sevgilisi!
Gece boyunca hayli samimi olan çift mekandan el ele çıkıyordu ki arkadaşlarının ‘Magazinciler var’ uyarısı üzerine uzaklaştı.
'İdolüm Zerrin Tekindor'
Oyunculuk dünyası anlayışsızı sevmez
EDA SOLMAZ / VATAN PAZAR
esolmaz@gazetevatan.com
Gençleri ekrana kitleyen dizilerden Med Cezir. Hazar Ergüçlü ise dizinin en renkli karakteri. Aslen Kıbrıslı olan genç oyuncu ile İstanbul’da nasıl bir hayat kurduğunu konuştuk.
Kıbrıs’ta rahat bir hayatınız varken neden bu kadar zorlu bir mesleği seçmek istediniz?
Benim tercihlerim hep zordan yana oluyor. Bu beni mutlu ediyor ve doyuruyor. Mücadele etmeyi seviyorum.
Med Cezir sizin için bir dönüm noktası mı oldu?
Kuzey Güney’de çok tecrübesizdim. Bu durum insanın özgüvenini zedeliyor. O yüzden ilk dönemler bayağı afalladım. İki yılımı aldı, öğrenmem ve alışmam. İşin teknik kısmını da algıladım. İnsanın canlandırdığı karakter de etkili oluyor. Eylül çok bıcır bıcır, neşeli bir karakter. O yüzden onu oynamak rahat.
Kariyerinizde kimin rolü büyüktür?
Annemin... Beni çok destekledi. Hep çok yüreklendirdi ve motive etti. Güçlü ve sağlam duruşu beni çok etkiler.
‘Büyüdüğüm Kıbrıs gibi ben de çoçuk kaldığımı düşünüyorum’
Kıbrıs şivesi var mı sizde?
Annem ve babamlayken hep Kıbrıs şivesi ile konuşuyorum. Eskiden insanların konuşmamızla dalga geçmesine sinirlenirdim. Şimdi şunu anladım, bana da komik gelen yerler var. Çok şeker bir şive. Ailem konuşurken bazen yabancılaşabiliyorum o dile.
Doğduğunuz topraklar canlandırdığınız kadınları etkiliyor mu?
Hayata bakışımı kesinlikle etkiliyor. İnsanlar büyüdükleri şehirlerin özelliklerini taşıyor, ister istemez. Çocuk kalmış bir insan gibi orası. Ben de öyle olduğumu düşünüyorum.
Oyunculuk dünyası çok bilmiş kadınları sevmiyor mu?
Oyunculuk dünyası anlayışsız ve düşüncesizce konuşan, davranan insanları sevmiyor. İçten insanları tercih ediyorlar. Makul olabilen insanlardan yanalar.
"İstanbul'u anlamam çok zaman aldı"
Şebnem Dönmez en yakın arkadaşlarınızdan biri mi?
Evet... O kadar çok seviyoruz ki birbirimizi, çok fazla benzer yönümüz var. Onun sayesinde yogaya başladım. Doğru nefes almanın beni sakinleştirdiğini gördüm. Çünkü aşırı sinirli bir insanım.
İstanbul’da insanlarla iletişim kurmak daha mı zor?
İstanbul’a üniversite için geldiğimde inanılmaz eğlenceli iki yıl geçirdim. Arkadaş sıkıntım olmadı, insanlar ile kolay iletişim kurarım. Sınıf ve statü benim için önemli değil, çünkü öyle bir yerde büyümedim. Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı ile aynı mahallede oturup, beraber bisiklet bile kullanabiliyorsun. İstanbul’u anlamam çok zor oldu.
‘Aşık olunca şapşallaşıyorum’
Sizi kırmak zor mudur?
Hayır. Kırılmazmışım gibi görünürüm ama içimde o büyür büyür birden. Kimse görmez o halimi ama çok hassasım. Çok kolay üzülürüm.
Aşık olunca nasıl bir kadın oluyorsunuz?
Deliriyorum, şapşal oluyorum. Aşk kusan bir kadın oluyorum. Aşık olamadığım zamanlarda içimdeki sevgi patlıyor. Aşırı sevgi yüklüyüm ve bunu birilerine ifade edemediğimde ketum bir kadın olabiliyorum.
‘Oynadığım karakter sayesinde iyi giyinmeyi öğrendim’
Bu karakterden evinize ne getirdiniz?
Daha iyi giyinmeyi öğrendim. Modayı çok da önemsemezdim. Ekranda görünce hoşuma gidiyor ve beğeniyorum makyajlı halimi de. Retro ve vintage giyinmeyi sevdiğimi de fark ettim.
Fan kavramına nasıl bakıyorsunuz?
İnsanların gösterdikleri ilgiye çok mutlu oluyorum. Instagram’a bir şey koyarken çok kez düşünüyorum. “İnsanlar ne diyecek” diye düşünerek yaşamak zormuş. Artık o fotoğrafların altına yazılan yorumları çok dert etmiyorum. Beni beğenmeyenler sosyal medyada takip etmesin. Sana iyi gelmeyen birini ciddiye alıp, neden kötü şeyler yazarsın.
