Birkaç yıl sonra buralarda Norveçliler dolaşırken...

Öğle vakti... Türkiye’nin ciddi biçimde rüzgârdan elektrik üreten ilk rüzgâr enerjisi tribünlerini arkamda bırakıp Germiyan Köyü’nün ortasından geçen asfaltta ağır ağır ilerliyorum

Haberin Devamı

Öğle vakti... Türkiye’nin ciddi biçimde rüzgârdan elektrik üreten ilk rüzgâr enerjisi tribünlerini arkamda bırakıp Germiyan Köyü’nün ortasından geçen asfaltta ağır ağır ilerliyorum.

Caminin biraz ötesine Atatürk büstü kondurulmuş. Altına sanki bir çocuk eliyle Ata’nın “Köylü yurdun efendisidir” sözü kazınmış. Yer yetmemiş, “efendi” yukarıda, “sidir” aşağıda kalmış.

Köşeyi dönünce dört kadının asfalta bir güzel yayılıp börülce ayıkladıklarını görüyorum. Börülcelerin yeşili uzaktan bile göz alıyor.

Biraz ilerde yolun kıyısındaki ağaç gölgesinde yaşlı bir adam oturuyor. Önündeki taburenin üzerinde topu topu 8-10 incir var. Bardacık inciri. Kabuğunu bile soymadan lop diye yenilen o güzel incir türü hani. Bir meraklısı geçer de durup alır belki diye, biraz da kendine meşgale olsun diye toplamış incirleri, oraya koymuş adam. Ama şimdiden uyku bastırmış, göz kapakları ağırlaşmış, açamıyor.

Merak ediyorum...

Birkaç yıl sonra buralarda Norveçliler dolaşırken aynı manzaralara tanık olur muyuz acaba? Yoksa köyün içlerine de “otantik” süsü verilmiş fakat kahve makineleri harıl harıl çalışan, dolapları tıka basa birayla dolu kafeler mi açılır?

Norveçliler de nereden çıktı şimdi diyorsunuzdur.

Anlatacağım.

Köyün öteki ucundan çıkıp denize doğru iniyorum. 4 kilometre sonrası Germiyan Yalısı.

Çeşme-Ildırı arasındaki kıyı yolunun ortası.

Çeşme’nin başka yerlerindeki yazlık binalara oranla daha derme çatma, rutubet ve bakımsızlıktan daha ağır darbe yemiş yazlık evlerin ve sevimli küçük koyların bulunduğu bir bölge.

Denizi süsleyen irili ufaklı adalara bakıyorum. Sonra hazine arazisi olduğu için şimdiye kadar boş kalabilmiş alana göz gezdiriyorum.

Maliye Bakanı Unakıtan da iki hafta önce buradaymış. Araziye bakmış ve iddialara göre pek keyiflenmiş.

Neden? Çünkü Bakan’ın önüne burada yapılacak 5 bin konuttan oluşan bir “Norveç Kenti” projesi getirilmiş.

Jale Özgentürk yazdı; özel bir şirket Norveçli emekliler için burada bir termal kent kuracak, Hazine de konutların satış bedelinden pay alacakmış. (Referans, 02/09/06)

Projenin sahibi ilginç bir kişi. Eski Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu.

Aksu birkaç yıl önce “500 fabrika açacağım, herkese iş bulacağım” vaatleri nedeniyle AKP’li yeni Belediye Başkanı tarafından “uygulanamaz vaatte bulunmak”la suçlanarak mahkemeye verilmiş ve memuriyetten men cezası almıştı.

Çeşme’de şu sıralar rivayetler, hayaller ve endişeler muhtelif.

Yaşlılar kahve sohbetlerinde “emeklilerle birlikte o güzel Norveçli kızlar da gelirse bizim oğlanların hayatı dağılır” diye endişeleniyor.

Sörfçüler tepede inşa edilen yeni evler nedeniyle Alaçatı koyuna gelen rüzgârın şimdiden kesildiğinden şikâyetçi. “Seneye burada olur muyuz, belli değil” diyorlar.

Yerli esnaf gelecek yıllarda bölgenin daha da hareketlenecek olmasından memnun; dışardan gelip Alaçatı’da, Ilıca’da kendilerine yeni bir hayat kuranlar ise “ya ortam bozulursa!” diye kuşku içinde.

Ama bir nokta çok berrak!

Çeşme’ye eylül yakışıyor!

*****

Bu konser kaçmaz!
Birisi kalkıp Zülfü Livaneli ve Nükhet Duru’yla aynı sahneye çıkıp onlara vokal yapacağımı söyleseydi, inanır mıydım? Asla.

Dalga geçmeyin bakayım, deyip gülerdim.

Ama VATAN’ın 4. yaş gününde sahneden çağırıldığımı işittim. Sonra arkamdan birkaç el itti beni ve kendimi sahnede buldum.

Bir yanımda Nükhet Duru, öteki yanımda Zülfü...

Ve Leylim Ley’in nakaratlarına eşlik ediyorum. Hoş ve ürpertici bir deneyimdi.

Tabii müsamerede sahneye çıkmış fakat canı çok sıkılan çocuklar tadında Okay (Gönensin) ve Bilal (Çetin) de vardı sahnede.

O gece güzel şarkılar dinledik ve çok eğlendik.

Şimdi sırada yarınki muhteşem konser var.

Zülfü Livaneli Kuruçeşme Arena’daki konserle müziğe bir anlamda veda edecek.

Livaneli şarkılarını bir ağızdan söylemeyi sevenler ne yapıp edip orada olmalı.

Ha, unutmadan belirteyim; bu konserde Zülfü’yle sahneyi paylaşacaklar arasında Sezen Aksu, Zerrin Özer, Ajda Pekkan, Nükhet Duru, Sunay Akın, Hüsnü Şenlendirici de var. (Hayır canım! Korkmayın, ben bu kez sahnede olmayacağım!)

DİĞER YENİ YAZILAR