Çekişme değil, çözüm!

Türkiye’nin şu anda en önemli sorunları; Suriye’deki gelişmeler, bu gelişmeler karşısında ne yapacağımız, Güneydoğu’da PKK terörü, mülteci sorunu, Batı ülkelerin güvensizlik yaratan tutumları…

Hepsi bu kadar değil, dış politikanın ve terörün getirdiği karmaşa ortamında ilgi görmeyen bir büyük “şiddet” sorunu ülkeyi kasıp kavuruyor. Kadın ve çocukların, üniversite-lise öğrencisi genç kızların ya tecavüzle veya ölümle sonuçlanan saldırılar karşısında kalmaları, “aile içindeki benzer olaylar” da dahil bu saldırıların hızla artmış olması sanki yalnızca medyada dikkat çekiyor.

Devlet işlesin!

Ölümle sonuçlanan saldırılarda, tecavüz olaylarında cezaların hafifletici nedenler uygulanarak veriliyor olması, devletin-ilgili bakanlıkların kadın ve çocukları korumak için ciddi ve acil önlemler üretmemesi, tehlike altındaki kadın ve çocukların başvuracağı acil telefon hatlarının duyurulmaması saldırganlara cesaret vermektedir. Devlet; bakanlıkları, yargısıyla adaleti sağlamak, gençlerini, cezaevlerinde saldırıya uğrayan çocuklar dahil olmak üzere çocuklarını, kadınlarını korumak, “ayrılmak isteyen eşini-sevgilisini öldürdü” haberlerinin son bulmasını sağlamak zorundadır.

Haberin Devamı

Mülteci sorunu

Nüfusu 80 milyona dayanmış bir ülkede dışarıdan 3 milyon mültecinin de buna eklenmesi, gelenlerin çoğunun işsiz ve geri dönmeyecek olması bu sorunların hepsini büyük ölçüde arttıracaktır. Durum böyleyken hala ailelerin “üç çocuk yapmasını” istemenin hata olduğunu görmek gerekir. Umalım da bu sözü “bir yıl içinde 100 binin üstünde çocuk yapan” mülteciler gerçekleştirmesin.

Zira biz kapılarımızı sonuna kadar açarken Suudi Arabistan, Kuveyt, Umman, Katar, Bahreyn, BAE gibi ülkeler “parası olan mülteciler”e bile vize vermiyorlar.

Verenlerden Ürdün ise “artık hiç mülteci almayacağını, kendi vatandaşlarının yardım beklediğini ve tepki halinde olduğunu” açıkladı.

Güvenli bölge

Son olarak Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın vurguladığı gibi “Halep’ten gelen 40 bin Suriyeli” de sınır kapımızda ve kamplarda bekliyor. Türkiye’ye giriş yapmış yüzlerce göçmen “batan mülteci botları”nda feci şekilde ölüyor. Türkiye daha fazla sığınmacı alamayacağı gibi bu bot facialarını da önleyemez, NATO Ege’de gözlemcilik yapsa da sorumluluğunu üstlenemez.

Haberin Devamı

Suriye sınırımızın öbür tarafında onar için bir “güvenli bölge” oluşturulması artık (istediği güçlere keyfine göre destek veren) ABD’nin veya bir başka ülkenin tercihi olmaktan çıkarılmalı, Körfez ülkelerine de AB’ye yapıldığı gibi ‘sorumluluk almaları için’ çağrı yapılmalıdır.

Kara operasyonu

Önümüzdeki günlerde 10’a yakın Suudi Arabistan uçağının “IŞİD’le mücadele kapsamında” Türkiye’ye geleceği açıklandı.

Bu kapsamda uçak gönderen her ülkeye üslerimizin açıldığı belirtilse de “Suriye’ye yapılacak bir operasyon” için izin anlamında olmamasına, Türkiye’ye bir savaş tehlikesi yaratmamasına özen gösterilmelidir.

Böyle bir hatanın sonucu beklenenin çok üstünde tehlikeler içerebilir. İçerde partiler arası çekişme söylemlerine son verip bu konulara yoğunlaşmak zorundayız!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR